Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, normalleşme süreci hakkında açıklama yaparak "Buradaki en önemli şey bence eğitimdir. Eğitim yani okulların açılması, yüz yüze eğitime açılması. Eğitim sektöründe okulların salgın koşullarına hazırlanarak hazırlanarak yüz yüze eğitime geçmesi ve birlikte öğretmen ve öğrencilerin haftalık PCR testlerinin yapılarak taranması gerekir" dedi.
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, Koronavirüs salgınında vaka sayılarının düşmesinde insan hareketliğinin azalmasının büyük bir rol oynadığını belirterek, "İnsan hareketliliğinin durmuş olması veya en azından belirli bir oranda azalmış olması, olgu sayılarında oransal olarak da bir düşüş yaratmıştır. Örneğin bir haftalık olarak Türkiye ortalamasında 100 binde 550 civarında olan hasta sayısının şu anda yüzde 30'lar civarında olduğunu görüyoruz. Test pozitiflik oranının da yüzde 20 civarından yüzde 8'lere düştüğünü görüyoruz. Bunun nedeni insan hareketliliğini azaltmamızdır. Eğer böyle değil de bir tam kapanma gerçekleştirseydik, bunun bazı ölçütleri var, Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği tam kapanma dediğimiz şey, kritik üretim süreci denilen sağlık ve gıda dışındaki tüm süreçlerin kapanmasıdır ki burada da çok ciddi bir sosyal ve ekonomik destek verilmesi gerekir. Biz bunu yapmadık. Eğer bunu yapabilseydik, beklediğimiz hızlı düşüşü gerçekleştirebilirdik. Ama tabii ki tam kapanmanın diğer bir koşulu da ciddi tarama testleri yapabilmek ve beraberinde de bağışıklığı sağlayacak aşı programını hızla ilerletebilmektir. Şu anda da o tür eksiklerimiz devam ediyor" diye konuştu.
"Normalleşmenin birdenbire olmaması gerekiyor"
Herkesin beklentisinin normalleşmeye dönmek olduğunu, ancak bunun birdenbire olmaması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Bülent Ertuğrul, "Tam kapanma dediğimiz şeyin ardından veya bizdeki gevşek kapamanın ardından herkesin beklentisi bir normalleşmeye dönmek. Ama bu normalleşmenin birdenbire olmaması gerekiyor ve yine bu süreçleri belirlerken hangi üretim sürecinin, hangi sektörlerin açılması gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor. Buradaki en önemli şey bence eğitimdir. Eğitim yani okulları açılması, yüz yüze eğitime açılması. Salgın koşullarına okulların hazırlanarak ve beraberinde de hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin yoğun testlerle periyodik olarak taranarak okulları açılması önemli olur. Ardından belki hizmet sektörü gelebilir. Yine burada da hizmet sektöründe çalışan herkesin periyodik testlerden geçirilmesi önemlidir. Yani böyle yavaş yavaş ve kontrollü bir biçimde açılmak gerekiyor. Örneğin bir pozitiflik saptandığında hizmet sektöründeki bir alanda, bir restoranda, bir kafede veya bir okulda, o zaman orada yerel önlemlerle oranın salgının yayılmasını önleyecek birtakım tedbirler alarak o bölgede durdurmak gerekiyor hastalığı" dedi.
"Öğretmen ve öğrencilerin haftalık PCR testleri yapılmalı"
Tam kapanmanın ardından normalleşmenin başlamasıyla ilk olarak okulların salgın koşullarına göre hazırlanmasının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ertuğrul, “Eğitim çok önemli, biraz önce söylediğim gibi eğitim sektöründe okulların salgın koşullarına hazırlanarak yüz yüze eğitime geçmesi ve birlikte öğretmen ve öğrencilerin haftalık PCR testlerinin yapılarak taranması gerekir“ dedi.
