Prof. Dr. Esra Arsan, Doğan Medya Grubu'nun Demirören Holding'e satışına ilişkin olarak "2019’daki seçim öncesinde de böyle bir hamlenin yapılması seçimlere yönelik manipülasyonun da daha fazla yapılabileceğini gösteriyor" dedi.
Birgün'den Can Uğur'un haberine göre, Prof. Dr. Arsan gelinen noktayı ‘imam nikahının resmiyet kazanması’ diye yorumlayarak, "Zaten sansür mekanizmalarının devrede olduğu Doğan Grubu’nun bu tavrı dahi iktidarı memnun etmediği için resmi bir adım atıldı" dedi. Arsan, "Medyanın tamamı tek elde toplandı. Bundan daha büyük bir sorun olamaz. Neden diye soracak olursanız, bu satışın tamamlanmasının ardından artık daha fazla kara propaganda, daha fazla yalan, daha fazla savaş çığırtkanlığı, daha fazla ‘insan hakkı ihlalinin gizlenmesi durumu’ ile karşılaşacağız. Yine bilgilerin kamuoyuna yalan yanlış aktarılması durumuyla fazlasıyla karşılaşacağız" ifadesini kullandı.
2019’daki seçimleri hatırlatan Prof. Dr. Arsan şöyle devam etti: 2019’daki seçim öncesinde de böyle bir hamlenin yapılması seçimlere yönelik manipülasyonun da daha fazla yapılabileceğini gösteriyor. Öte yandan şöyle de bir durum vardır. Zaten daha önceden resmileşmemiş biçimde Doğan Medya grubunda iktidara yakın durma durumu vardı. Yani en azından iktidarı kızdıracak hamlelerden kaçınmaya özen gösterme hali vardı diyebiliriz. İşte sansürler-otosansürler birçoğumuzun bildiği işlerdi. Bağımsız gibi görünen bir medya grubuydu ama hükümet baskısıyla gazetecilik ilkelerinden çok ciddi tavizlerin verilmesi durumu esastı. Muhalefet etmeyi bırakmıştı. Yine muhalif yazarlar işini kaybetmişti. Gelinen noktada artık şunu söyleyebiliriz: İmam nikahı resmi nikaha dönüştü. Doğan Medya grubu artık hükümetin yayın organı haline gelmiştir.
Bunca yayın kuruluşuna sahip olunmasına rağmen ‘tatmin olmayan ya da dilediği biçimde toplumda etki uyandıramayan’ iktidarın bu iştahını Arsan şöyle tanımladı: AKP iktidarının kendisi gibi olmayan ama özendiği her şeyi -buna basın,yayın ya da farklı alanlardaki işletmeler dahil- kendi bünyesine katma iştahını net biçimde gördük. Basının amiral gemisi denilen bir yayın mecrasını satın almak büyük bir medya imparatorluğuna sahip olmak ya da bu mecrayı kendi saflarına katmak demektir. Bu AKP açısından oldukça kritik bir durumdur.
Bu süreçte işten çıkarmaların da yaşanacağını belirten Prof. Dr. Arsan “Doğan Grubu içerisinde bulunan ve muhalif kimliği ile bilinen isimlerin işten çıkarılması durumu söz konusu. Bu da işin bir başka boyutu. Yine hükümete yakın yandaş isimlerin ana akım mecralarda boy gösterme yarışına tanık olacağız. Bu isimler bu kanallarda görünmenin ‘tadına’ varacak” yorumunda bulundu.