Gündem

Polis yanlış eve girdi, komalık etti, 'pardon' dedi

Evde polislerin dayağıyla uyanan ve ağzına silah dayandığını iddia eden Hakim Adlığ, hastaneden çıkar çıkmaz davacı oldu

02 Nisan 2009 03:00

Evde polislerin dayağıyla uyanan ve ağzına silah dayandığını iddia eden Hakim Adlığ, hastaneden çıkar çıkmaz, soluğu savcılıkta aldı.

Beyoğlu'nda, bir polisin yaralanması olayına karışan şahsı arayan ekipler, bekarların kaldığı bir eve baskın yaptı. Baskın sırasında evde uyuyan 37 yaşındaki Hakim Adlığ, sivil polisler tarafından öldüresiye dövüldüğünü iddia etti. Polislerin ellerini kelepçeleyip cop ve tekmelerle dövdüğünü öne süren Adlığ, iki gün hastanede yattıktan sonra savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Adlığ'ın şikayet dilekçesinde, "Uyuduğum sırada 5-6 polis beni öldüresiye dövdü. Birisi ağzıma silah dayadı. Aradıkları kişinin ben olmadığım anlaşılınca beni o halde bırakıp gittiler." dediği öğrenildi. Görgü tanığı bir vatandaş ise, evden çıkan polislerin, çok üzüldüklerini söylediklerini ifade etti.

Edinilen bilgiye göre olay, 29 Mart tarihinde Tarlabaşı'nda meydana geldi. İddialara göre "Hoca" lakaplı bir kişi, tartıştığı bir polis memuruna elindeki bira şişesini fırlattı. Yüzünden yaralanan polisin tedavisinin ardından Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri bu kişiyi bulmak için çalışma başlattı. Tarlabaşı Bulvarı üzerindeki ara sokaklara giren polisler, bekarların kaldıkları evleri kontrol etti. Polis, "Hoca" lakaplı kişinin Kömürcü Zeynel Sokak 23 numaradaki binada kaldığını öğrendi ve adrese baskın yaptı. 

Kelepçe takıp, dövmeye başladılar 

Tek göz odaların olduğu binanın birinci katında uyuyan Hakim Adlığ, bir anda polisleri karşısında görünce şaşkına döndüğünü söyledi. Adlığ, başından geçenleri şöyle anlattı:

"Akşam orada kaldım. Gündüz 11 gibi geldiler. Sorgu sualsiz bana kelepçe takarak dövmeye başladılar ve beni bu hale getirdiler. 5-6 kişiydiler. Hiç soru sormaya fırsat vermeden ağzıma silahı koydular. Birisi 'Sıkın kafasına' dedi. Tekmeler ve ağaçla beni komalık hale getirdiler. Sonrasında bir tanık getirdiler. Görgü tanığı 'Bu o değil' deyince beni bırakıp gittiler."

"Beni bu hale koyanları Allah daha beter yapsın" diyen Adlığ, kendisinin ne ilk ne de son olduğunu söyledi. Adlığ, "Yaptıkları çok büyük terbiyesizlik. Milletin vergisiyle geçinip vatandaşı bu hale sokuyorlar. Bu zalimliktir. Bir kelime bile konuşturmadan bunları yaptılar bana." şeklinde konuştu.

Görgü tanığı: Polisler de üzüldü

Olayın geçtiği odada yerdeki kan izleri dikkat çekerken, Adlığ, vücudundaki morlukları ve yaraları gösterdi. Bu sırada odaya giren bir vatandaş, Adlığ'ın anlattıklarını doğruladı. O gün polislerin bir ihbar üzerine eve geldiğini anlatan çevre sakini, "Polisi yaralayan şahsın eşkali bire bir bu arkadaşa uyduğu için o sanmışlar. Bilmeden dövmüşler. Onlarda üzüldüler, özür dilediler." şeklinde konuştu.

Yanlış kişiyi dövdüklerini öğrenen polisler evden ayrılırken, kanlar içerisindeki Hakim Adlığ arkadaşı tarafından Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste yapılan ilk müdahalenin ardından iki gün hastanede yatan Adlığ bugün taburcu edildi. Yüzü ve vücudu yara ve morluklar içinde olan Adlığ, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Şikayet dilekçesinde kendisini döven polisleri teşhis edebileceğini belirten Hakim Adlığ, dilekçesinde şunları söyledi: "Evde uyuduğum sırada polisler eve geldi. Beni kelepçeleyip "Hoca sen misin?" diye sordular. Cevap vermeye fırsat vermeden dövmeye başladılar. Cop, tekme ve sopalar dövüp gözlerimi kapattılar. Sonra bir vatandaş geldi ve benim aradıkları kişi olmadığımı söyledi. Sonra yüzünde yara bandı olan polis silahını ağzıma sokup beni ölümle tehdit etti. Diğer arkadaşlarına 'Bunu camdam atalım. Sonra kendi atladı deriz' dedi. Sonra beni bırakıp gittiler. Arkadaşım beni hastaneye götürdü. İşlemediğim bir suç nedeniyle beni darp eden ve ölümle tehdit eden polislerden şikayetçi ve davacıyım."

Adlığ'ın şikayet dilekçesi işleme konulurken, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nın Taksim İlkyardım Hastanesi'ne bir yazı yazarak, Hakim Adlığ'ın tedavisine ilişkin tüm belgeleri istediği öğrenildi.

Beyoğlu'nda işkence ve dayak iddiaları


Beyoğlu'nda 20 Ekim 2008 tarihinde, tutuklama kararı çıkan bir gencin cezaevine götürüldüğü sırada ekip otosundan kaçmasıyla birlikte polislerin gencin gidebileceği yerlere yaptıkları baskınlarda gözaltına alınan 5 genç, olay yerinde ve emniyette işkence gördüklerini iddia ettirmişti.

Vücutlarında kırık, çatlak, dikişler ve çok sayıda ezikler bulunan 5 genç Beyoğlu Adliyesi'ne giderek, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Adliye çıkışında başlarından geçen olayları anlatan gençler, kaçan şahsı soran polislerin sorgusuz sualsiz kendilerini gözaltına aldıklarını, olay yerinde ve emniyette kafalarına sopalarla vurulduğunu, bayıldıktan sonra ıslatılarak işkence gördüklerini öne sürdü.

Bu olaydan bir hafta sonra yine Beyoğlu'nda, gece kimlik kontrolü sırasında polise mukavemet ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 4 genç, polis merkezinde dayak yedikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılığa çıkartılan gençler basın mensuplarının "polise mukavemette bulundunuz mu?" şeklindeki sorusuna yüzlerini göstererek "Belli kimin mukavemet ettiği!" şeklinde cevap verdi.

Vali: Olay soruşturulacak

İstanbul Valisi Muammer Güler, Beyoğlu'nda bir kişinin, polislerden dayak yediği iddiasını araştırmak üzere bir soruşturmacı görevlendirdi.

Alınan bilgiye göre, Vali Güler, Hakim Adlığ'ın Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polislerden dayak yediği konusunda savcılığa başvurması üzerine konuya ilişkin soruşturma başlattı. Güler, iddiayı araştırmak üzere bir soruşturmacı görevlendirdi.

Bu soruşturmacının araştırmaları sonucu, kamuoyunun daha sonra bilgilendirileceği öğrenildi.