Çevre

Peri Vadisi'nde maden protestosu: Yağmaya izin vermeyeceğiz

12 Ağustos 2022 00:00

Bingöl Metal Madencilik şirketinin faaliyetleri Kiğı’da protesto edildi. Maden sahasında açıklama yapan sivil toplum örgütleri projenin ekolojik yıkıma yol açacağını belirterek iptalini istedi.

Gazete Duvar'da yer alan haberde, Peri Vadisi Çevre Platformu Bingöl’ün Kiğı ve Adaklı ilçelerinde devam eden madencilik faaliyetlerine karşı Eskikavak köyünde protesto eylemi düzenledi.

Bingöl Metal Madencilik tarafından Peri Vadisi'nde yapılması planlanan Kurşun-Çinko-Gümüş Kompleks Cevher Maden Ocağı projesine ÇED olumlu raporu verilmesine tepki gösterilen eylemde projenin ve ÇED kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek iptali istendi.

Madencilik faaliyetlerine tepki gösterildi

Peri Vadisi Çevre Platformu öncülüğünde maden sahası yakınlarında yapılan eyleme TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Bingöl Barosu, BİNÇEVDER, Genç İçin Bir Saat Derneği, HDP, CHP, Saadet Partisi ve çok sayıda yöre derneği de destek verdi.

Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, TMMBO Çevre Mühendisleri Başkanı Ahmet Karaman, ÇMO Diyarbakır Şube Başkanı Canfidal Boldaş, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir ve CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu'nun da katıldığı maden protestosunda Eskikavak köyünde basın açıklaması yapılarak madencilik faaliyetlerine tepki gösterildi.

Sivil toplum kuruluşları ve köylüler konvoy oluşturarak maden sahası yakınlarına giderek açıklama yaptı. Kiğı ilçe merkezi çıkışında jandarmanın kimlik kontrolü nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. KAYY-DER Eş Başkanı Ahmet Tüzün’ün katılımcıları selamlaması sonrası STK temsilcileri ve milletvekilleri birer konuşma yaparak maden projesini eleştirdi. Projeye ilişkin açılan davanın avukatlığını yapan Barış Yıldırım, Bingöl’de ilk defa böylesi bir etkinliğin yapıldığını belirterek açılan iptal ve yürütmeyi durdurma davası hakkında halkı bilgilendirdi. HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir ve CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu da birer konuşma yaparak desteklerini ifade etti.

"Şirketlerin güvenliği için buradalar"   

Eylemde Dersim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu da bir konuşma yaparak halka teşekkür etti. Maçoğlu alandaki yoğun güvenlik tedbirlerini eleştirerek “Halkın güvenliğini sağlaması gerekenler şirketlerin güvenliği için burada. 1990’lı yıllarda köylerin boşaltılması bunların habercisiydi. Biz bunları söylediğimizde söylenenlerin her biri sırf karşıtlık politikası gereği söylenmiş gibi algılanıyordu" dedi.

Maçoğlu madencilik faaliyetlerine tepki göstererek şunları söyledi: "Ben genelde dünya, özelde ülkemizde yaban yaşamı yok edilmeye çalışılan, dereleri kurutmaya çalışılan her alana her kesime karşı vicdani olunmasını düşünüyorum. Eğer biz Karadeniz'de yapılanlara karşı mücadele etseydik buraya sıra gelmeyecekti. Eğer biz Zaxo’da, Hakkâri'de Türkiye'nin farklı yerlerindekilere müdahale etseydik buraya sıra gelmeyecekti."

"Şirket çıkarına kurban ediliyor"   

Eskikavak Köyü Derneği Başkanı İbrahim Kudiş’in okuduğu basın metninde çevresel etki değerlendirme raporunda ÇED sürecinin gereklerine uyulmadığı ifade edilerek "Yöre halkı bir şirketin çıkarına kurban edilmek istenmiştir" denildi.

Açıklamada kompleks cevher maden projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu kararı verilmesi eleştirilerek şu ifadeler kullanıldı: "ÇED olumlu kararı hukuka aykırı olup, kararda kamu yararı bulunmamaktadır. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ilgili birimince proje alanı, yerinde yeterince incelenmemiş olup, proje alanındaki mülkiyetin rejimi yeterince değerlendirilmemiştir. Proje sahasının Havza Planı da henüz yapılmamıştır."

ÇED sürecinin işlevine değinilen açıklamada proje alanının ve projeden etkilenmesi muhtemel çevrenin hassasiyet derecesi ve özelliklerinin yöntemine uygun bir şekilde değerlendirilmediğine dikkat çekildi.

"Kapitalizmin kıskacından kurtaracağız"   

Maden ocağı ile ilgili önceki yıllarda iptal kararı verildiğini hatırlatan Boldaş “Açık ocak işletmeciliğine ilişkin verilen iptal kararı sonrası bir proje revizyonu ile kapalı ocak işletmeciliğine geçiş yapılsa bile iptale sebep olan hususlar yer altı madenciliği için de geçerli olan hususlardır" diyerek hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Yeraltı madenciliği nedeniyle yeraltı su kaynaklarının kesilmesinin yine mevcut olduğunu belirten Boldaş açıklamasını şöyle sürdürdü: "Patlatmalar ile su yollarının değişmesi yine mevcuttur. Yer sarsıntıları ve depremsellik yine mevcuttur. Olası göçükler, göçmeler yine mevcuttur. Söz konusu alan aslında Türkiye’nin depremsellik yönünden en riskli alanıdır. Burada kullanılacak dinamitleri civar köylerde ciddi hasarlara davetiye olarak değerlendiriyoruz."

Canfidal Boldaş son olarak şunları söyledi: "Burada asıl yapılmak istenen dağımızı, taşımızı, suyumuzu, toprağımızı kapitalizmin kıskacından kurtarma girişimidir, eylemidir, direnişidir." Yetkililere seslenen Boldaş, "Yol yakınken bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz" diye konuştu.