Almanya'da Dresden Teknik Üniversitesi'nden siyaset bilimci Hans Vorländer başkanlığındaki bir ekip, kısaca Pegida adıyla bilinen “Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar” hareketini inceledi. Ekip, gösterilere katılan 400 kişinin görüşlerine başvurdu. Araştırmanın sonuçlarına göre, Pegida yürüyüşlerine katılanların çoğu İslam'a karşı oldukları için değil, siyasi tablodan hoşnutsuz oldukları için gösterilere katılıyor.
İslam, İslamcılık veya İslamlaşma karşıtlığından ötürü yürüyüşlere katıldığını ifade edenlerin oranının yüzde 25'i dahi bulmadığı kaydedildi. Araştırmaya göre, Pegida katılımcılarının sokağa çıkmasının ilk nedeni siyasetten duyulan hoşnutsuzluk. İkinci sırada medya ve kamuoyu eleştirisi yer alırken, bunu göçmen ve iltica başvurusunda bulunanlara karşı tepki izliyor. Bu bağlamda, Müslümanlara ve İslam'a karşı önyargıların yaygın olduğu görülüyor.
Araştırmada, “Pegida, Batı'nın İslamlaşmasına karşı bir eğilimle ortaya çıksa da ilk etapta siyasetçi ve kanaatkar elitlere karşı derinden hissedilen, fakat şimdiye kadar kamuoyu ile paylaşılmamış öfkenin dışavurumu” ifadeleri dikkat çekiyor.
25 bin kişi katıldı
Almanya'nın Dresden kentinde İslam karşıtı Pegida gösterilerine katılım giderek artıyor. Son olarak Charlie Hebdo saldırılarının arından pazartesi günü Dresden'de düzenlenen gösteriye yaklaşık 25 bin kişinin katıldığı açıklandı. Almanya genelinde yaklaşık 100 bin kişi ise Pegia karşıtı gösterilere katıldı.
Dresden Teknik Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, Pegida gösterileri katılımcısının tipik özellikleri 48 yaşında, erkek ve iyi eğitimli olması. Saksonya ortalamasına göre, ortalamanın üzerinde bir gelire sahip olan katılımcılar arasında işsiz veya iş arayanların oranının yüzde 2'de kaldığı dikkat çekti. Emeklilerin oranı yüzde 18 iken, yarısının işçi veya kadrolu çalışan olduğu tespit edildi.
Araştırmayı yürüten ekibin başkanı Hans Vorländer, Pegida gösterilerinin temsili demokraside uzun zamandır gözlemlenen krizin belirtileri olduğu görüşünde. Siyaset bilimci, “Vatandaşlar katılım arzusu içinde. Kendileri için doğru olanın birebir uygulanması gerektiğini düşünüyorlar” diyor. Siyaset bilimci, siyasi süreçlerde ise ortak bir paydada buluşmanın genellikle uzun zaman aldığına dikkat çekiyor.