15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) sürerken Türkiye, 24 Haziran'da ikinci kez sandık başına gidiyor.
16 Nisan 2017'deki referandumun ardından bu kez milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimleri düzenleniyor.
Türkiye'de OHAL dönemlerinde seçim düzenlenmesini engelleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Ancak OHAL nedeniyle çok sayıda bağımsız basın kuruluşu kapatılırken, kampanya döneminde de özellikle televizyon yayınlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi'ne çok daha geniş yer ayrıldığı görülüyor.
Peki Türkiye'de 23 aydır yürürlükte olan OHAL kaç kişiyi nasıl etkiledi?
15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi başarısız olmuş ve bu girişim sırasında 260'tan fazla kişi yaşamını yitirmişti.
Darbe girişiminden beş gün sonra, 20 Temmuz 2016'da yapılan Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantılarının ardından üç ay süreyle OHAL ilan edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı gün düzenlediği basın toplantısında OHAL ilanının "demokrasi ve hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklerin korunmasına yönelik bir tedbir olduğunu" söylemişti.
BBC'nin farklı iddiaların doğruluğunu incelediği Reality Check bölümü, Adalet Bakanlığı ile temasa geçerek OHAL ve OHAL'den etkilenen kişi sayısıyla ilgili bir dizi soru yöneltti. Ancak bu haberin yayınlandığı tarih itibariyle Bakanlık, BBC'nin sorularına yanıt vermedi.
OHAL'den etkilenen kişilerle ilgili sayılar, Bakanlar Kurulu toplantılarında kabul edilen Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve bazı sivil toplum kuruluşlarının derlediği verilerden elde edildi.
OHAL'in ilan edilmesinden bu yana geçen 23 aylık süre içerisinde, 31 KHK yayınlandı ve KHK ile 107 binden fazla kişi kamudaki görevinden ihraç edildi. Ayrıca on binlerce kişi de görevden uzaklaştırıldı. Ancak hükümet yetkilileri, bu kişilerin önemli bir bölümünün açılan soruşturmaların tamamlanmasının ardından yeniden görevine döndüğünü açıkladı.
Dahası özel sektörde de işlerini kaybeden çok sayıda kişi oldu. Ancak bununla ilgili kesin sayılara ulaşmak oldukça zor.
KHK ile görevinden ihraç edilen kamu görevlileri arasında binlerce akademisyen, asker, polis memuru, savcı, hakim, doktor ve öğretmen de yer alıyor.
Bu nedenle ihraçlar konusunda Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ön plana çıkıyor.
Türkiye'deki hakim ve savcıların yaklaşık dörtte biri KHK ile ihraç edilmiş durumda. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) hazırladığı OHAL raporuna göre, 5 binden fazla akademisyen ve 33 binden fazla öğretmen de ihraç edildi.
KHK ile yapılan ihraçlara itiraz için belli bir mekanizmanın olmaması özellikle Avrupa Birliği'nden yoğun eleştirilerin gelmesine neden oldu.
Ocak 2017'de yayınlanan 685 sayılı KHK ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kuruldu.
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, geçen hafta içerisinde Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, Komisyon'a 108 binden fazla başvuru yapıldığını ve bunlardan 19 bin 600'ünün karara bağlandığını söyledi.
Bozdağ, karara bağlanan dosyaların 16 bin 600'ü hakkında ret, 1010 dosya hakkında da itirazın kabulü yönünde karar verildiğini ifade etti.
OHAL döneminde, darbe girişimiyle bağlantılı davalar nedeniyle on binlerce kişi de tutuklandı.
Tutuklu sayısının 50 binden fazla olduğu belirtiliyor.
Bu kişilerin önemli bir bölümü Fethullah Gülen Cemaati'ne üye olmak şüphesiyle tutuklu yargılanırken, aynı zamanda aralarında gazeteciler, akademisyenler ve Kürtler gibi toplumun farklı kesimlerinden isimler de var.
Bağımsız Gazetecilik Platformu'nun (P24) verilerine göre, şu anda cezaevinde 150'den fazla gazeteci ve basın çalışanı bulunuyor.
OHAL, 24 Haziran seçimleri öncesinde partilerin ve cumhurbaşkanı adaylarının da gündeminde olan konular arasında yer alıyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte Cumhur İttifakı içinde yer aldığı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçim beyannamelerinde OHAL'in bir süre daha devam etmesini istediklerini belirtiyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin cumhurbaşkanlığı ve genel seçim beyannamesinde, "OHAL uygulamasının vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine zarar gelmeden milli güvenlik ve huzur tam olarak tesis edilene dek" sürdürüleceği ifade ediliyor.
Ancak beyannamelerde bu ifadeler yer almasına karşın, Cumhurbaşkanı Erdoğan son günlerde yaptığı konuşma ve mülakatlarda OHAL'in seçimin ardından kaldırılabileceğinin sinyallerini veriyor.
Erdoğan, geçen hafta içinde verdiği bir mülakatta, 24 Haziran'daki sonraki "ilk işlerinin OHAL'i kaldırmak" olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce de Erdoğan'ın bu sözlerini eleştirdi. İnce, Erdoğan'a OHAL'i hemen kaldırması çağrısı yaptı.
Diğer cumhurbaşkanı adayları Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Selahattin Demirtaş da seçilmeleri halinde OHAL'i kaldırmayı vaat ediyor. Doğu Perinçek ise OHAL'in devam etmesi gerektiğini savunuyor.
OHAL'in kaldırılma vaadi ayrıca CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) de seçim beyannamesinde yer alıyor.