Gündem

'Parlamentoyu kafasına yıkacaktık'

"Yargı dinleniyor" iddialarına muhalefetin tepkisi sert oldu. Hem CHP hem de MHP, Adalet Bakanı'na yüklendi.

12 Kasım 2009 02:00

T24 - "Yargı dinleniyor" iddialarına muhalefetin tepkisi sert oldu. Hem CHP hem de MHP, Adalet Bakanı'na yüklendi. CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Genel Kurulu'nda "Bakan buraya gelseydi parlamentoyu kafasına yıkacaktık" dedi. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural ise "Hukuk ayaklar altına alınıyor despotçu bir hükümet anlayışı ile ülke yönetiliyor" sözleri ile tepki gösterdi.

Genel Kurulda, AK Parti'nin, "Demokratik Açılım" konusundaki genel görüşmenin yarın görüşülmesine ilişkin grup önerisi, kabul edildi.

Öneri aleyhinde konuşan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "Adalet Bakanı bugün buraya gelmeye korktu. Daha çok korkacak" dedi.

Elinde bir "gizli belge" olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, belgeyi göstererek, "Bakın, burada Adalet Bakanlığı'nın gizlemeyle ilgili oluru... Altında Mehmet Ali Şahin'in imzası var. Biz söylediğimiz her sözün arkasına mutlaka bir belge koyarız. Bu belge sağlam" diye konuştu.

Telefon dinlemelerinin nereden kaynaklandığını soran Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, "Yönetmelikte, 'Adalet Bakanlığı müfettişleri hakimleri, savcıları dinler' diye değişiklik yapılıyor. Yasanın vermediği bir yetkiyi, Adalet Bakanlığı kendi yönetmeliğine hangi gerekçeyle koyar? Hukuk bunun neresinde? Böyle bir şey olabilir mi? Adalet Bakanlığı müfettişi mahkemeye gittiği zaman hangi mahkeme ona 'izin vermiyorum' diyebilir? Böyle bir anlayış olabilir mi, biz buna isyan ediyoruz" diye konuştu.

Yasadışı dinlemeye karşı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, kendi telefonlarının dinlenildiğini, ancak kendisi ve konuştuğu kişi hakkında mahkeme kararı bulunmadığını ifada etti.

Kılıçdaroğlu, "Mahkeme kararı olmadan telefonumu dinleyen kişiler, bunu götürüp kamuoyuna, mahkemeye, davanın arasına götürüyorsa, o savcılar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Bu benim hakkım değil mi? Ama Sayın Bakan, 'bunların soruşturulmasına gerek yok' diyor. Niçin gerek yok, Sayın Bakan? insanın vicdanı, ahlakı, etik değerleri bunu kabul eder mi?" dedi.

Gelir İdaresi Başkanı ile bir kişinin yaptığı yasadışı dinlemenin medyada yayınlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bir bakan çıkıp da 10 bine yakın hakim ve savcının dinlenilmesinin altına imza atarsa, buna hukuk denir mi? Buna bizim kadar sizler de karşı çıkın. Belge istiyorsanız ben size belgesini vereceğim. Yanlışsa, Sayın Bakan çıksın 'yanlıştır' desin. Biz de özür dileriz. Yargıtay'ın santralinin dinlenildiği söyleniyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın telefonlarının dinlenildiği ortaya çıktı. Abdülhamit dönemindeki jurnalcilik bile bu kadar değildi. Siz hukukun dışına çıkar, devleti istihbaratla yönetmeye kalkarsanız, istihbarat çukurunda herkes boğulur. Yanlıştır, herkesin özel hayatı var. Bunu Demokles'in kılıcı gibi yargıya baskı kurmak için kullanırsanız, bu doğru değil" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, AB yetkililerinin çifte standart yaptığını savunarak, "AB beyleri ne yapıyor acaba? Kulaklarını tıkayıp bir şey olduğunda kıyamet koparanlar bu kadar hukuksuzluğun olduğu ülkede ne yapıyor? Onlar Türkiye'yi kullanmak istiyor. Adalet Bakanı buraya gelseydi, bu parlamentoyu kafasına yıkacaktık. Siz bu kadar yargıyı ayaklar altına alamazsınız" dedi.

Öneri aleyhinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da Türkiye'de kötü şeyler olduğunu bunun Meclise de yansıdığını belirterek, "Parlamento'da birkaç gündür yaşanan kötü şeylerin müsebbibi iktidardır" dedi.

Telefon dinlemeleri nedeniyle Türkiye'nin korku tünelinden geçtiğini, herkesin dinlenme şüphesiyle yaşadığını savunan Şandır, "Herkes dinleniliyor. yatak odalarının dinlenilmediğinden emin misiniz? Meclis sorunun üzerinde durmalı" ifadelerini kullandı. Şandır, "Başbakan , Meclis Başkanını doğrudan azarlamıştır. TBMM İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklama yüz kızartıcıdır. Meclis Başkanı kendini savunmalıydı" diye konuştu.

Öneri lehinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, dinleme konusunda "sap ile samanın birbirine karıştırıldığını" savunarak, mahkeme ve hakim kararıyla ve gerekli mevzuat yerin getirilerek yapılan yasal dinlemeye kimsenin tartışamayacağını söyledi.

"Devletin kurumları, hukuka aykırı dinleme yapamaz. Biz bunu ciddiye alırız ve üzerine gideriz" diyen Canikli, ancak yasal olmayan dinlemeleri bilmelerinin ve takip edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Canikli, "Adalet Bakanı'nın buraya gelmeye cesareti ve bilgisi de var" dedi.