TBMM Başkanlık Divanı, Kürt açılımının Meclis öngörüşmelerinde pankart
açan CHP'li milletvekillerine ceza gelmeyeceğini açıkladı.
TBMM Başkanlık Divanı, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin başkanlığında toplandı. Edinilen bilgiye göre toplantıda, "demokratik açılım" konusunda 10 Kasım Salı günü yapılan genel görüşme önergesinin öngörüşmesinde bazı CHP'li milletvekillerinin pankart açmaları ve genel kurul çalışmaları sırasında milletvekillerinin birbirlerine yönelik "sert sözleri" gündeme geldi.
AK Parti'li Divan üyeleri, pankart açan milletvekillerine ceza verilmesi yönünde görüş belirttiler.
CHP'li üyeler ise Başkanlık Divanının ceza vermesi gibi bir yetkisinin olmadığını, Divanın, İçtüzüğün 13. maddesine göre "istişari" amaçlı toplandığını dile getirdiler.
Görüşmeler sonucunda, CHP'li milletvekillerine ceza verilip verilmemesi yönünde bir oylamaya gidilmedi.
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında AK Parti'den Hüsrev Kutlu, CHP'den Ahmet Küçük, MHP'den Murat Özkan ve DTP'den Sırrı Sakık'tan oluşan bir komisyon kurulmasına karar verildi.
Komisyonun, son günlerde meydana gelen olaylarla ilgili "Meclis çalışmalarında itidalin sağlanması" yönünde bu hafta yazılı bir açıklama yapması bekleniyor.
TBMM Başkanı Şahin'in de bu çerçevede grup başkanvekilleri ve TBMM başkan vekilleriyle bir araya geleceği bildirildi.
Pankart krizi
CHP'li bir grup milletvekili, Kürt açılımının 10 Kasım'da Meclis Genel Kurulu gündemine getirilmesine karşı çıkmış ve önerge sahibi İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın konuşması sırasında "Atam seni unutmadık, unutturmayacağız" yazılı pankart açmışlardı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tepkisini, "Ortaya çıkan tablo aslında Parlamento İçtüzüğüyle hiç uyumlu olmayan, tamamen buna ters, tamamen bir istismar tablosunun orada tecelli etmesidir" sözleriyle göstermiş ve Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i göreve çağırmıştı.
CHP lideri Deniz Baykal da, "Demokrasilerde böyle olaylar olur. Başbakan, TBMM'nin amiri, kumandanı değildir. Meclis Başkanı'na talimat vererek TBMM'yi yönetmesi söz konusu değildir. Başbakan kendi sınırını, ölçüsünü bilecek" diyerek eylemi savunmuştu.
TBMM içtüzük hükümleri
İçtüzüğe göre, milletvekillerine verilebilecek disiplin cezaları; uyarı, kınama Meclis'ten geçici olarak çıkarma olmak üzere üç ana başlıkta toplanıyor.
Bu cezaların verileceği durumlar şöyle sıralanıyor:
Uyarı: Söz kesmek, sükuneti ve çalışma düzenini bozmak ve şahsiyetle uğraşmak. Uyarma cezası verilmesinin gereğini takdir ve yerine getirme yetkisi, Başkana aittir. Uyarma cezası alan milletvekili kendisini savunmak için söz isterse, bu üyeye oturumun veya birleşimin sonunda söz verilir.
Başkan, gerekirse, daha önce söz verebilir. Başkan, milletvekilinin açıklamasını yeterli görmezse, uyarma cezasını kaldırmaz; yeterli görürse, uyarma cezasını kaldırdığını bildirir. Bir milletvekili aynı birleşimde iki defa uyarma cezası alırsa, durum, tutanak özetinde belirtilir.
Aynı birleşimde iki defa uyarma cezası alan milletvekilinin o birleşimin sonuna kadar söz söylemesi Başkanın teklifi üzerine, Genel Kurulca görüşmesiz ve işaret oyu ile yasaklanabilir.
Kınama: Aynı birleşimde iki kere uyarma cezası aldığı halde bunu gerektiren hareketten vazgeçmemek, bir ay içinde üç kere uyarma cezasına uğramış olmak, kaba ve yaralayıcı sözler sarf etmek ve hareketler yapmak, saldırıda bulunmak, Meclis'te gürültü ve kavgaya sebep olmak veya Meclis'in görevini yerine getirmesini önlemek için toplu bir harekete girişilmesine önayak olmak.
Meclis'ten geçici çıkarma: Aynı birleşim sırasında üç kere kınama cezasına uğramak, bir ay içinde beş kere kınama cezası almak, görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına, Başkanlık görevini yerine getiren Başkanvekiline hakarette bulunmak, sövmek veya onları tehdit etmek yahut Türkiye Cumhuriyetine veya onun Anayasa düzenine sövmek, görüşmeler sırasında halkı veya Devlet kuvvetlerini yahut kamu organ, kuruluş ve görevlilerini kanun dışı hareketlere, ayaklanmaya veya Anayasa hükümlerini bozmaya teşvik veya tahrik etmek, Türkiye Büyük Millet Meclisi bina, bahçe ve arsaları içine silahlı olarak girmek, Meclis yapıları yahut eklentileri içinde yasak bir eylemde bulunmak.