Yaşam

'Özür Dilerim Padişahım…'

“Kulum bana karşı öyle bir kabahat işlesin ki, boynunu vurdurur olayım. Ama özrü de kabahatinden büyük olsun ki, hayatını bağışlayayım ve şu kese altını vereyi

15 Aralık 2009 02:00

T24 - Öyküyü bilenleriniz vardır; padişah yarışma düzenlemiş: “Kulum bana karşı öyle bir kabahat işlesin ki, boynunu vurdurur olayım. Ama özrü de kabahatinden büyük olsun ki, hayatını bağışlayayım ve şu kese altını vereyim”.

 

Çok kelle gitmiş bu yarışma uğruna ama elbet bir kazananı da olmuş. Merdivenlerden birlikte çıkarlarken padişahı el ile taciz etmiş yarışmacı kul ve hemen özrünü sunmuş: “Özür dilerim padişahım, sizi kraliçem hazretleri sandım”.

 

Benzer durumu evrensel “ilaç magazini” n de çokça yaşar olduk. Sağlık ve ilaç konusundaki kabahat ve özür haberleri dur durak bilmez bir yarış halinde. Tabi burada özür sadece benzetmeden ibaret; özür dileyen de yok aslında. Bunca zaman doğru olarak bildiğiniz şey yanlışmış, diyorlar olup bitiyor.

 

Gün geçmiyor ki hastalarım ellerinde bir gazete kupürüyle eczaneye gelmesinler: Bir gün C vitaminin faydaları, ertesi günü yapay C vitamininin zararları… Bir gün aspirinin yararları, ertesi gün aspirinin aslında hiçbir şeye yaramadığı… Bir gün ‘aşı yaptırmayın’ polemiği, ertesi gün ‘aman ha mutlaka yaptırın’ öğüdü… Sürekli bir elleme ve örtülü de olsa hatayı düzeltme durumu yaşanmakta. Hastalarım ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.

 

Bir haberi size aynen aktarıyorum; kocaman başlığı var: ”Viagra’ya başla, uyuşturucuyu bırak!” Ve devamı: ‘İsveç’te yapılan bir araştırmaya göre, iktidarsızlık ilacı Viagra, uyuşturucu bağımlılarının tedavisinde olumlu sonuçlar alınmasını sağlıyor.’ İnterpress’te yayınlanan haber böylece sürüp gidiyor …

 

Şimdi bu araştırmayı İsveç’te  hangi bilim adamı yapmış? Bu iddia hangi bilimsel makalede yayınlanmış? Haberde bunlar belirsiz. Gerçekte böyle bir çalışma yapılmış mı, onu da bilemiyoruz? Eğer böyle bir çalışma varsa, çalışmanın tamamında bilim adamlarının söylemek istediği bu mudur, emin değiliz? Pek çok insan başlık ve giriş paragrafını, giriş paragrafının evirilip çevrilip değişik cümlelerle tekrarlı anlatılışını yeterli buluyor; kim ne yazıyorsa hemen inanıveriyor.

 

Oysa bu haber, potansiyel bir sağlık probleminin tetikçisidir. Nasıl mı? Viagra’nın içindeki etken madde sildenafil güçlü damar genişletici etkiye sahiptir. Uyuşturucu genelde alkolle birlikte kullanılır. Alkol de akut kullanımda aynı etkiye sahiptir. Her iki maddenin de aynı zamanda kullanılması, kan basıncı üzerinde ani düşüşlere yol açabilir. Alkolü de bir kenara bırakalım, sildenafil’in özellikle orta ve ileri yaş grubunda kullanıldığını, o yaş grubunda aynı zamanda tansiyon ilacının yaygın kullanıldığını düşünürsek, kişinin yaşayabileceği sağlık sorunlarını tahmin etmemiz güç olmayacaktır.

 

İşte size bir haber daha: “Araştırmalar Ginseng’in stresi yok edici etkiye sahip olduğunu söylüyor.” Hadi bakalım… Hangi araştırmalar, nerede yapılmış, kaç kişi üzerinde denenmiş? Haberin kaynağı neresidir? Yok; hiçbir sorunun yanıtı yok! Her şey belirsiz. Belirgin olan bir şey var, o da, kadınların büyük bir bölümünde var olan fibrokistlerin, ginseng kullanımında arttığı!

 

Kafamıza vura vura şartlandırdıkları format belli: En çok okunan, izlenen haber, magazin olarak sunulan haber. Ne var ne yoksa bu formata göre hazırlansın ki okunsun, izlensin. Sağlık da bundan nasibini almalı, vermeli bol magazin soslu coşkuyu.

Sağlığın magazinleştirilmesi belki çok okunmasını sağlar, ama, pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirir.

 

Sağlık asla spekülasyon  kaldırmaz. Hastanın hikayesini bilmeden ginseng’e özendirmeye kalkmanın vereceği zarar, ikoncan adının yanlış yazılmasının vereceği zararla kıyaslanamaz. Bunun özrü yoktur, olsa da özür dileyene nedense hiç rastlanmaz.

 

Ülkemizde bilinçsiz ilaç kullanımı çok önemli bir sağlık sorunudur.

 

Komşumuzun tansiyon ilacını, annemizin ağrı kesicisini, arkadaşımızın sakinleştiricisini hiç tereddüt etmeden kullanırız.

 

Gazetelerde yazan her zayıflama ilacını, her uzun ömür formülünü, her detoksu hiç değilse bir kez denemek isteriz.

 

Sağlık rantiyecisi olmak için birbiriyle çılgınlar gibi yarışan “bilim adamları” nın halk sağlığını hiçe saydığı günümüzde, hiç değilse medyanın, bilimsel gerçeklere uygun bir yayın politikası izlemesi ve sağlık haberlerini uzman denetiminde hazırlaması gerekmez mi?

 

Sağlık dedikoducularından uzak kalın.

 

Sağlıkla kalın.