Gündem

Özkök: TSK da değişecek, korkmamak lazım

Emekli Genelkurmay Başkanı Özkök, TSK için son dönemde söylenenlerden üzüntü duyduğunu, ancak TSK’nın değişmek zorunda olduğunu söyledi.

03 Şubat 2010 02:00

T24 - Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Türk Silahlı Kuvvetleri için son dönemde söylenenlerden üzüntü duyduğunu, ancak TSK’nın değişmek zorunda olduğunu söyledi.

Radikal gazetesine konuşan Özkök, “Her şey değişirken, TSK’da değişecek. Bu işlerden korkmamak lazım. Dünya sahnesinde kendinizi nereye layık görüyorsanız, oraya ulaşmaya çalışmak lazım” dedi.

* (Çetin Doğan’ın, açıklamalarını tatmin edici bulmaması hatırlatılınca) “Çetin (Doğan) paşa durmadan beni gösteriyor. Desin varsın. İyi bir arkadaşımızdı, o da onun görüşü. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) bir hiyerarşi var. Kurumsal sorumluluk başka, ferdi sorumluluk başkadır. Ordu Komutanı olarak onun muhatabı Genelkurmay Başkanı değil, Kara Kuvvetleri Komutanı; zaten Aytaç (Yalman) paşa da söylemiş...”


İnceleme sonucu beklenmeli

* “Genelkurmay Başkanı olduğunuz zaman paratoner gibisinizdir. Her söz size gelir.
Doğrusu da odur. Genelkurmay incelemeler sonuçlanınca bir açıklama yapılacağını söyledi. Kara Kuvvetleri, ya da Genelkurmay’ın bir açıklama yapmasını beklememiz lazım. Benim
daha önce çok açık konuşmam etik olmaz. Zaten devam eden yargı süreci var.”


Basında mahkeme kuruluyor

* “O dönem için yargı devam ederken konuşmayacağımı söylediğim halde adeta basında mahkeme kuruluyor, ısrar ediliyor. Neden böyle olduğunu tam bilmiyorum. Mazlum gördükleri için belki de... (Gülüyor) Kimseyi mahkemeye vermiyorum ya... Aslında bazı eleştiriler hakaret sınırına girebilir, mahkemeye versem. Gücüme gidiyor. Ama katlanıyorum. Zamanla anlaşılır diyorum.”


Değişimden korkmamalı

* “Türk Silahlı Kuvvetleri için çok şeyler söylenir oldu. Bu beni üzüyor. Bu konuda hükümete düşen işler var, TSK’ya düşen işler de var.

Her şey değişirken TSK da değişecek. Bu yönde çalışmalar zaten yapılır. Değişmezseniz, gelişmelerin dışında kalırsınız. Bunun karşısında duramazsınız. Bu işlerden korkmamak lazım...
Dünya sahnesinde yer almak istediğiniz noktaya ulaşmalısınız. Neyi özlüyorsak, kendimizi nereye layık görüyorsak, oraya ulaşmaya çalışmalıyız. Bu aslında bütün kurumlarımız için geçerli.”
Güncel gelişmeleri ayıkladığınızda, Özkök’ün en son kısımda söyledikleri aslında geleceğe en çok kalacak olan ve bugünlerde yaşananları anlama çabasına en çok ışık tutan sözler.

“Her şey değişirken, TSK da değişecek”, son 10 yıldır hem siyasette, hem askeriyede, hem de siyaset-asker ilişkilerinde yaşanan bütün gerilimleri, iniş-çıkışları açıklayabilecek kuvvette bir cümle.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefini 2000 yılı içinde TSK bünyesinden başlayarak MGK, Hükümet ve Meclis zinciriyle oluşan Ulusal Program içinde stratejik hedef kabul etmesini, değişimin tetikleyicisi ve çerçevesi görmek mümkün.

Tıpkı TBMM gibi, TSK da iri cüsseli ve omuzlarında tarihin yükü olan bir yapı ve değişimler kolay, sancısız ve yan etkisiz olmuyor.

Siyasette düzenli aralarla yapılan seçimler, değişimi kesintili kıldığı için rahatlatıyor. Değişime direnişler de meşru siyaset zemininde, muhalefet kurumu çerçevesinde medyama geldiği için yadırganmıyor, hatta sağlıklı işleyişin gereği olarak görülüyor.

Oysa TSK’nın katı hiyerarşisi içinde değişime, ya da ayrı bir kategori olarak, değişimin hızına sergilenen direniş, eskiden suç olarak tanımlanmayan davranışların suç olarak tanındığı yeni yasal zeminde kendisini bir anda yasadışı zeminde bulabiliyor.

Özkök, değişimin sıçrama aşamasına geldiği, (sistemin bir yandan Irak ve Kıbrıs gibi iki dev sorunla uğraştığı) bir anda, kendisini en güçlü noktada hisseden değişime direnci kırarak tarihi bir iş yaptı bana göre.

Bugün Özkök’e yapılan suçlamaların bir kısmının altında ‘Zamanında engellemeyecektin’ hıncı yok mu acaba?