T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile CHP Genel Merkezi'nde bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Özel, "Biz herkesin eşit hissettiği bir ülke istiyoruz. Bunun için de üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu konuda kendilerinden, MHP’den ayrışmayan bir adımı bekliyoruz ki bu sorun çözülsün" dedi. Bir gazeteciden gelen soru üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında da konuşan Özel, Gürlek'in "başka iş bilmiyorsa avukatlığa dönmesi gerektiğini" söyledi, "Mutlaka avukatlığa dönsün. Öyle aynayla konuşan başsavcıdan bize de kendisine de fayda yok" ifadelerini kullandı. Özel hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Gürlek’e hakaret ettiği ve hedef gösterdiği gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.
DEM Parti Eş Başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özel CHP Genel Merkezi'nde bir araya geldi.
Hatimoğulları ve Bakırhan, beraberindeki heyet ile CHP Genel Merkezi’ne geldi. CHP Yurt İçi ve Yurt Dışı Örgütlemeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, Eş Genel Başkanları kapıda karşıladı.
Hatimoğulları ve Bakırhan daha sonra CHP’nin toplantı salonuna geçti. Hatimoğulları ve Bakırhan ziyaretlerinde Özel’e Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de eşlik etti. Basına verilen fotoğraf ve görüntünün ardından görüşme başladı. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı da düzenlendi.
"Kürt-Türk ittifakı inkar edildi"
CHP’nin Türkiye’nin kurucu partisi olduğunu dile getiren Bakırhan, “Çok köklü bir geçmişe, geleneğe ve mirasa sahip bir partidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda Türkler, Kürtler ve diğer halklar büyük emekler verdiler, büyük mücadeleler verdiler bir ittifak oluşturdular. Zaten 1920 Mebussan Meclisi de bu ittifakı yansıtan bir çeşitlilikteydi. Bütün renkleri kapsıyordu. 1921 Anayasası da aynı zamanda bu tarihsel ittifaka uygun bir önemdeydi. Fakat zaman içerisinde hem o kurucu meclis hem tarihi Kürt-Türk ittifakı hem 21 Anayasasındaki herkesi kapsayan anlayış inkar edildi, reddedildi. Günümüze kadar geldi sorun ama kimse kazançlı çıkmadı. Hem ülkenin ekonomisi, enerjisi yüzyıldır çözülmeyen Kürt meselesinden kaynaklı başka mecralara akıyor” diye konuştu.
"CHP sadece katkı sunan değil, Kürt meselesinin çözümünde önemli rol oynayabilir"
Bakırhan, Kürt sorunun çözümsüz bırakılması nedeniyle yaşanan sorunlar ve ekonomik buhrana da işaret ederek, “Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda aslında CHP’nin çok değerli ve kıymetli geleneğinden geldiği partilerin açıklamaları ve raporları vardı. SHP’nin hazırladığı Kürt raporları buna örnektir. Çok önemli belirlemelerde bulunuyordu. Raporların en önemli özelliği Kürt meselesinin demokratik bir zeminde diyalog ve müzakere ile ve Türkiye’nin kendi dinamikleri üzerinden çözülmesi yönündeydi. Bugün Kürt meselesine ilişkin tartışmalar yaşanıyor. Biz SHP’nin o dönemdeki raporlarında yer alan belirlemeyi önemsiyoruz” dedi.
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yine Erdal İnönü’nün çok önemli bir belirlemesi vardı Kürt meselesi konusunda. Kürtlerin kendilerini evlerinde ülkelerinde hissedeceği bir ortak yaratmak istiyoruz diyordu. Çok kıymetli ve önemliydi. Yakın zamanda Sayın Özgür Özel’in de benzer açıklamaları vardı. Bunları önemsiyoruz. CHP sadece söz söyleyen, katkı sunan değil, ayrıca geçmiş birikimi ve deneyimiyle Kürt meselesinin çözümünde çok önemli rol oynayabilir. Oynayacağına eminiz. Biz bugün ortak paydaları nasıl çoğaltabiliriz, Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda iki parti hem muhalefette bulunan hem de toplumsal muhalefette bulunan çevrelerle birlikte demokratik bir zeminin oluşması için neler yapabilirizin üzerine durduk. Kıymetli ve önemliydi.
"Sadece DEM Parti belediyelerine kayyım atanırken şimdi CHP’nin de belediyelerine kayyım atanıyor"
Bir başka gündemimiz Kayyım gündemiydi. Kayyım Türkiye’de yavaş yavaş bir yönetim rejimine doğru yol alıyor. Daha önce sadece DEM Parti belediyelerine kayyım atanırken şimdi CHP’nin de belediyelerine kayyım atanıyor.”
"7 belediyeye kayyım atanmış durumda"
Bakırhan'ın ardından Özel açıklamalarda bulundu. 2024’ten bugüne Esenyurt ve Ovacık Cumhuriyet Halk Partili belediyeler ile Hakkari, Mardin, Halfeti, Batman ve Tunceli ile birlikte 7 belediyeye kayyım atanmış durumda" diyen Özel, "Bu süreçte, hep Meclis’in itibar kaybettiğinden ve hep Meclis’in güçsüzleştiğinden şikayet ettiğimiz bir dönemde, Meclis’te iktidara mensup olmayan muhalefet partileri tarihi bir adım attılar geçtiğimiz hafta. Biraz önce Sayın Eş Genel Başkanın da ifade ettiği gibi Meclis’teki 10 muhalefet partisi, grubu bulunanlar ve grubu bulunmayan muhalefet partileri, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, DEM Parti, Saadet hep birlikte ve grubu bulunmayan muhalefet partileri bir kanun teklifi verdiler kayyımlara karşı. Burada bu teklifin altında imzası olmayan iki parti var: Biri AK Parti, biri MHP" diye konuştu.
"AK Parti'den MHP’den ayrışmayan bir adım bekliyoruz ki bu sorun çözülsün"
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki dönem kim, ne ile ilgili, ne söyleyecek olursa olsun bu Meclis’in bu dönemde böyle bir antidemokratik uygulamayı, oybirliği ile ortadan kaldıracak adımı atması her yönüyle güven artırıcı ve Millet Meclisi açısından özgüveni gösteren, Türkiye’ye de umut verecek bir adım olacaktır. Bu yüzden buradan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Sayın Genel Başkanına ve grup yöneticilerine bu çağrımızı tekrar ediyoruz. Geçen hafta muhalefetin hep birlikte, bir parti dışarıda kalmadan attığı bu adıma MHP’nin dün gösterdiği yaklaşımı çok kıymetlendiriyorum. Bu konuda AK Parti’nin tutumunu ve olumlu bir adımını bekliyoruz. Bu konuda grup başkanvekillerimiz de AK Parti’nin grup yönetimiyle hızla görüşecekler. Bu konuda kendilerinden, MHP’den ayrışmayan bir adımı bekliyoruz ki bu sorun çözülsün."
MHP'li Feti Yıldız'ın "kayyım" açıklaması
MHP'li Feti Yıldız'ın kayyımlara ilişkin yaptığı "Atamaların önüne geçmek için kanunları yeniden ele almalıyız" açıklamasına da değinen Özel, "Ben geçmişte çok eleştirdim. Kişisel olarak iyi ilişkiler içinde olduğum, yaşına da hürmetimin olduğu, siyasi birikimine de hepimizin şahit olduğu biri, bugüne kadar hiçbir konuda benzer düşürmedik. Ama Sayın Feti Yıldız’ın muhalefetin bu tutumuna gösterdiği yaklaşımı önemli ve kıymetli bulduğumu ifade etmek isterim" dedi.
"Üzerimize düşen bütün adımları atmaya hazırız"
Özel, CHP'nin çözüm süreci hakkındaki tutumunu ise şu sözlerle özetledi:
"Bir kez daha bunun altını çizmek istiyorum. Samimiyetle ve şeffaflıkla davranılırsa Türkiye, bir ve bütün halinde 40 yıldır çözemediği ve Türkiye’ye çok şey kaybettirmiş, hepimize çok acılar yaşatmış, hem manevi olarak elbette ama maddi olarak da çok şey kaybettirmiş bir süreci bir toplumsal mutabakatla, toplumsal barış sürecine dönüştürebilir. Bu, Türkiye’deki herkese kazandırır. Türkiye açısından uluslararası ilişkilerde, içinde bulunduğu bölgede, coğrafyada Türkiye’yi çok sayıda riskten de kurtarır. Bu noktada ilk günkü tutumumuzda değişen hiçbir şey yoktur. Biz kendini bu ülkede yaşayan herkesin kendini eşit hissettiği, eşit gördüğü ve bu eşitlik için de eşitçe yaşadığı bir ülke istiyoruz. Bunun için de üzerimize düşen bütün adımları atmaya hazırız."
Özel'den Akın Gürlek'e: Başka iş bilmiyorsa avukatlık yapabilir
Özel, bir gazetecinin Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılmasına ilişkin olarak da konuştu:
"Onun görevi adalet, onun görevi usule uygunluk, onun görevi ‘Avukatı gelmeden sakın evde arama yapma’ demek. Onun görevi ‘Soruşturmada gizlilik var, bu bilgileri kim sızdırıyor?’ demek. Bizzat bu iletişimi yürütmek değil. O yüzden kendine görev olarak bildikleri bunlarsa, görevinden dolayı hakaret ettim. Ben bu yapılanlara itiraz ettim, o onu hemen sahiplenmiş. O yüzden ayna ile konuşur hale geldiyseniz, kısa vadede tatili ama en nihayetinde eğer yaptığınız iş sizi toplumsal yaşamda da komik duruma düşürecek sanrılara itiyorsa, mutlaka işinizi değiştirmeniz lazım. Bu vakitten sonra başka iş bilmiyorsa avukatlık yapabilir. Ben bir kez daha kendisini hızlı bir şekilde kıymetli diplomasıyla, değerli mesleğini yapabileceği, kimseye zarar veremeyeceği bir başka alana davet ediyorum. Mutlaka avukatlığa dönsün. Öyle aynayla konuşan başsavcıdan bize de kendisine de fayda yok.”