T24 - Radikal gazetesi yazarı Özgür Mumcu, Festus Okey'i öldüren polisin 4 yıldır tutuksuz yargılanmasına rağmen; kitap yazan, poşu takan, eylem yapanların, yazmadığı kitaplar hakkında suçlananların tutuklu yargılanmasını eleştirdi. Mumcu, "O kadar çok dava ve o kadar çok birbiri ardına gelen tutuklama dalgası var ki işin takibi çok zor. Bu zorluk, bir boş vermişlik ve yılgınlık yaratıyor. Bu yılgınlığın ise kimin işine geleceği ortada. Durmak yok, yola devam. Bu kadar basit" dedi.Özgür Mumcu'nun Radikal'de "Durmak yok yola devam" başlığıyla yayımlanan (3 Kasım 2011) yazısı şöyle:
Durmak yok yola devamBirini öldüren bir polisseniz tutuksuz yargılanıyorsunuz ve görevinize devam ediyorsunuz. Festus Okey davası bize bunu gösterdi. Festus Okey’i öldüren kurşunun çıktığı silahın sahibi olan polis memuru dört yıldır tutuksuz yargılanıyor.
Ancak bir siyasi partinin siyaset akademisinde konuşma yapıyorsanız tutuklu yargılanıyorsunuz. KCK davasının son aşaması bize bunu gösterdi.
Prof. Büşra Ersanlı, BDP Siyaset Akademisi’nde ders verdiği için tutuklu yargılanıyor.
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül yanlış zamanda yanlış yerde poşuyla gezdiği için, savcı beraatini istediği halde tutuklu yargılanıyor. Hem de 21 aydır.
Metin Lokumcu’nun ölmesiyle sonuçlanan Hopa gaz bombası saldırısını protesto eden öğrenciler tutuklu yargılanıyor. Dün Radikal’de Ezgi Başaran uzun uzun anlattı.
Roman açılımı sırasında ‘parasız eğitim’ pankartı açma cüreti gösterdikleri için Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz 19 ay tutuklu kaldı.
ODTÜ öğrencisi Hüseyin Edemir bir bilgisayar çıktısında adı var diye 18 ay tutuklu kaldı.
Devrimci Karargâh davasında yayıncı ve editör Baha Okar bir kimlik fotokopisinde parmak izi olduğu için aylardır tutuklu.
Ahmet Şık henüz yayımlamadığı bir kitap nedeniyle ve başkasının bilgisayarındaki bir belgede ‘Ahmet’ ibaresi geçtiği için aylardır tutuklu. Keza Nedim Şener.
Seminer sırasında yurtdışında bulunduğu halde tutuklu yargılanan Balyoz davası sanıkları da unutulmamalı.
Kimsenin neden tutuklu yargılandıklarını anlamadığı Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay kaç zamandır içeride?
Uzun tutukluluklar bunlardan ibaret değil.
Çağdaş Hukukçular Derneği’nin raporu ve CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün açıklamasına göre 500 öğrenci tutuklu yargılanıyor. Bunların bir kısmı lise öğrencisi.
Tutuklu öğrencilerden bazıları tarihe karışmış, 1970’lerden kalma THKP-C örgütüne üye olmaktan suçlanıyor.
Bu öğrencilerden hiçbirinde silah ele geçmemiş. Delil ne?
Bazılarında delil olarak benim de kütüphanemde olan kitaplar gösteriliyor. Ne yapacağız yani, bu saatten sonra evdeki Komünist Manifesto’yu, Feuerbach ve Klasik Alman İdeolojisi’nin Sonu kitabını yakacak mıyız? Ciddi ciddi iddianamelerde yer alıyor bu kitaplar.
Burada adı geçen kimse, kimseyi öldürmekten yargılanmıyor. Ama hepsi tutuklu.
Festus Okey’i öldürmekle suçlanan polis memuru ise dört yıldır tutuksuz yargılanıyor.
Terörle Mücadele Kanunu’nun Türkiye’yi getirdiği nokta budur.
Önce anayasayı değiştirelim, sonra kanunlara sıra gelir falan diyerek oyalanacak yerde değiliz.
Hayır, Ragıp Zarakolu hapse atılarak bir şey çözülecek idiyse 1990’larda çözülürdü.
Neyse, anafikir şudur: Adam öldüren, TMK’dan yargılanmıyorsa ve bir de polis memuruysa yıllarca tutuksuz yargılanır, hiçbir şey olmaz.
Ama bir yerde ders verecekseniz, bir protestoya katılacaksanız, poşu takacaksanız, kitap yazacaksanız aman dikkat. Bir bakmışsınız, terör örgütü üyesi olmaktan yıllarca tutuklusunuz.
Silahsız 500 öğrencinin silahlı terör örgütüne üye olmaktan tutuklu yargılandığı bir ülkede yaşıyoruz.
O kadar çok dava ve o kadar çok birbiri ardına gelen tutuklama dalgası var ki işin takibi çok zor.
Bu zorluk, bir boş vermişlik ve yılgınlık yaratıyor.
Bu yılgınlığın ise kimin işine geleceği ortada.
Durmak yok, yola devam. Bu kadar basit.