150'ye yakın filmde oynayan Türk sinemasının yıldızlarından Sevda Ferdağ, 50 yıldır devam eden ağır çalışma şartları nedeniyle kendini gerçek bir işçi olarak tanımlıyor. Türk Sineması'nda zihinlere 'vamp kadın' imajıyla yerleşen ve 150'ye yakın filmde oynayan Sevda Ferdağ, sinemanın gerçek bir işçisi olduğunu söyledi.
Henüz 16 yaşındayken İhsan Sedat'ın yönettiği 'O Günden Sonra' filmiyle 1958 yılında sinema oyunculuğuna başlayan ve yarım asrı geride bırakan Türk Sineması'nın ünlü sanatçılarından Sevda Ferdağ'a, 46. yılına giren Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde onur ödülü verildi.
Türk Sineması'nda bazı dönemler kısa aralıklar vererek 50 yılını geride bırakan sanatçı, geçmişteki ve günümüzdeki sinemayı, televizyonu değerlendirdi.
''Filmlerimin sayısını unutuyorum. Gerçek bir işçiyim. Sinemanın bu şartları altında kendimi, bazı arkadaşlar gibi gerçek bir oyuncu olarak kabul etmiyorum'' diyen Ferdağ, yarım asırlık sinema yaşamında kendisinde doğal bir yorgunluğun da olduğunu belirtti.
Sanatçı ablası Ferda Ferdağ sayesinde 16 yaşında mesleğe başladığını, o dönem film teklifleri almaktan sokaklarda yürümekte zorlandığını anlatan Ferdağ, ''O şartlarda her şeyiyle sevmiştik sinemayı. Ben arkadaşlarımı sevdim ama sinemanın şartlarına hala alışamadım. Hala şaşırıyorum'' dedi.
Sinema çekimlerinde 48 saat uyumadan çalıştıkları günler olduğunu, bugün de rol aldığı televizyon dizisinde teknolojik imkanların artmasına karşın kendisinin ve ekibin yine aynı zor şartlarda çalıştığını dile getiren Ferdağ, şöyle konuştu: ''Çalıştığım dizi, hem Çatalca, hem Sarıyer, hem Beykoz'da çekiliyor. Bugün de tüm ekipler için zor şartlar hala devam ediyor. Onun için ben gerçek bir işçiyim. Türk Sineması'nın ağır şartları, bugün dizilerde daha ağır olarak devam ediyor.''
Yarım asırdır sinemadan hiç kopmadığını, en son olarak da Mustafa Altıoklar'ın yönettiği ''Ağır Roman'' filminde oynadığını anlatan sanatçı, sanat yaşamını şu günlerde televizyon dizileriyle sürdürdüğünü dile getirdi.
Türk Sineması sanatçılarının birçoğu gibi kendisinin de 1980'li yıllarda bir dönem gazinolarda şarkıcılık yaptığını ve sinemaya kısa bir dönem ara verdiğini hatırlatan Sevda Ferdağ, ''Film teklifleri geliyor. Beni uçuracak bir senaryo olursa yaparım. İnandığım dizi olursa da yer alıyorum'' diye konuştu.
''Filmlerimin sayısını unutuyorum. Gerçek bir işçiyim. Sinemanın bu şartları altında kendimi, bazı arkadaşlar gibi gerçek bir oyuncu olarak kabul etmiyorum'' diyen Ferdağ, yarım asırlık sinema yaşamında kendisinde doğal bir yorgunluğun da olduğunu belirtti.
Sanatçı ablası Ferda Ferdağ sayesinde 16 yaşında mesleğe başladığını, o dönem film teklifleri almaktan sokaklarda yürümekte zorlandığını anlatan Ferdağ, ''O şartlarda her şeyiyle sevmiştik sinemayı. Ben arkadaşlarımı sevdim ama sinemanın şartlarına hala alışamadım. Hala şaşırıyorum'' dedi.
Sinema çekimlerinde 48 saat uyumadan çalıştıkları günler olduğunu, bugün de rol aldığı televizyon dizisinde teknolojik imkanların artmasına karşın kendisinin ve ekibin yine aynı zor şartlarda çalıştığını dile getiren Ferdağ, şöyle konuştu: ''Çalıştığım dizi, hem Çatalca, hem Sarıyer, hem Beykoz'da çekiliyor. Bugün de tüm ekipler için zor şartlar hala devam ediyor. Onun için ben gerçek bir işçiyim. Türk Sineması'nın ağır şartları, bugün dizilerde daha ağır olarak devam ediyor.''
Yarım asırdır sinemadan hiç kopmadığını, en son olarak da Mustafa Altıoklar'ın yönettiği ''Ağır Roman'' filminde oynadığını anlatan sanatçı, sanat yaşamını şu günlerde televizyon dizileriyle sürdürdüğünü dile getirdi.
Türk Sineması sanatçılarının birçoğu gibi kendisinin de 1980'li yıllarda bir dönem gazinolarda şarkıcılık yaptığını ve sinemaya kısa bir dönem ara verdiğini hatırlatan Sevda Ferdağ, ''Film teklifleri geliyor. Beni uçuracak bir senaryo olursa yaparım. İnandığım dizi olursa da yer alıyorum'' diye konuştu.