CHP ve MHP'nin ortak Köşk adayı Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, “Halk değişim istiyor, herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyor. Halk ötekilenmekten, zıtlaşmaktan, cepheleşmekten, kutuplaşmaktan bıkmış, korku ve endişe içerisindedir" dedi.
Turgut Özal'ın kazandığı seçimi örnek veren İhsanoğlu, “ Eşitsiz şartlarda yarıştığımızı biliyoruz. Orantısız, ölçüsüz şartlar var. Biz de hakkın rızası ve halkın desteğiyle geleceğiz" ifadesini kullandı.
Yurt gazetesinde yer alan haberin devamı şöyle:
Cumhurbaşkanlığı seçimi için ülke turuna devam eden İhsanoğlu, Aydın'daki programına gitmek için eşi Füsun İhsanoğlu'yla birlikte geldiği İzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda İzmir'deki yerel basın temsilcileriyle buluştu. İhsanoğlu'nu karşılamaya ve toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, CHP İzmir milletvekilleri Hülya Güven, Mustafa Moroğlu,Alattin Yüksel, CHP İl Başkanı Ali Engin, MHP İl Başkanı Nejat Karataş, DSP İl Başkanı Selçuk Karakülçe, DP ve BTP yöneticileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları karşıladı.
'Halk ötekilenmekten, kutuplaşmaktan bıkmış'
İhsanoğlu, toplantı öncesi Ege'ye ilk ziyaretini yaptığını hatırlattı. Orta Anadolu, Karadeniz'den ve İstanbul'da halktan büyük ilgi gördüğünü belirten İhsanoğlu “Halk değişim istiyor, herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyor. Halk ötekilenmekten, zıtlaşmaktan, cepheleşmekten, kutuplaşmaktan bıkmış, korku ve endişe içerisindedir. Ege'ye gelmek Türk demokrasisi bakımından önemli bir ziyarettir. Çünkü Ege'den özellikle Aydın'dan Türkiye'nin demokratik süreci başlamıştır. 'Yeter söz milletin' diyenler bu bölgeden yetişmiştir. Türkiye'nin tarihi boyunca tarımın sanayinin ticaretin, modern teknolojinin ilk girdiği yerlerdir. Buradan başlamak bizi için hayır vesilesi olacaktır. Uğurlu bir başlangıç olacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı makamı belli insanlara mı ait?
Türkiye nasıl bir cumhurbaşkanına ihtiyacı olduğunun tarifini yapan İhsanoğlu “Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamı acaba belli insanlara mı aittir? Yani Türkiye'de 76 milyon insan içinde şüphesiz çok sayıda aday vardır. Layık insan vardır. Bu görevi hakkıyla yapabilecek insan vardır. Türkiye'nin yetiştirdiği siyaset adamları ister Meclis'de ister dışarda olsunlar, bürokratlar, bilim adamları, sanat adamları işçi sendikaları liderler var. Avrupa'da bu kaynaklardan cumhurbaşkanı olunuyor. Avusturya, Almanya'da Polonya'da ve bir çok ülkede İtalya'da cumhurbaşkanları birinci derece siyasilerden seçilmiyor. Neden? Çünkü orada parlamenter sistem var. Siyasilerin geleceği yer parlamentodur. İcranın başına geçecekler, hükümetleri kuracaklardır. Hükümetler millet meclisinden güvenoyu olacak, bütçeyi geçirecek, programlarını yapacaktır, uygulayacaktır. Uygulama icraa, yürütme mevkii orasıdır. Ama devletin başına seçilecek insan devletin bütünlüğünü, milletin birliğini ve toplumun dirliğini temsil eden koruyan birisi olması lazımdır. Bu vasıflarla yola çıktığımız için biz eminiz ki millet bu konuda en doğru kararı verecektir. Biz düşünüyoruz ki 76 milyon insan meşreplerin ne olursa olsun dini inançları ne olursa olsun, ailelerinin geldiği etnik menşeleri, coğrafi menşeleri hangi bölgeye ait oldukları bunların hiçbirisi bir ayrımın gerekçesi olamaz. Bunlar bizim zenginliğimizdir. biz bu zenginlimizi ilelebet korumak zorundayız" dedi.
Daha önceki açıklamalarında Babasanın Yozgatlı, annesinin de Rodos Türkü olduğunu söyleyen İhsanoğlu, Aydın'la ilgili bir de bilgi verdi. İhsanoğlu, "1280’den bugüne kadar bu diyar bizim diyarımızdır. Benim annemin ailesi Aydın’dan Rodos’a gitmiştir.
Biz bu aile mezhebimizi koruyoruz. Ben burada bu sebepten dolayı hem bir insan olarak ayrıca cumhurbaşkanı adayı olarak bulunmaktan, Aydın’ın önemli yerini vurgulamaktan çok büyük onur duyuyorum. Bunun uğur getireceğine inanıyorum" dedi.
'Eşitsiz ortamda yarışıyoruz'
İhsanoğlu, basının kendisine olan ilgisinin sevindirici olduğunu, moralini yükselttiğin söyledi. İhsanoğlu “Basının ilgisi ve objektif olarak gerçekleri, fikirleri, programları, düşünceleri doğru bir biçimde nezih ve dürüst şekilde yansıtması bu kampanyanın en önemli silahlarından birisidir. Halkın gösterdiği bu samimiyet, doğrudan doğruya alaka bu seçimdeki en büyük teminatımızdır. Diyorlar ki sizde devlet imkanları yok, uçak yok, helikopterler yok. Devletin, partinin tüm gücü ve partiyi destekleyen büyük çevrelerin gücü sizde yoktur diyorlar. Doğrudur, yoktur. Eşitsiz şartlarda yarıştığımızı biliyoruz. Orantısız, ölçüsüz şartlar var.
Onun farkındayız. Ama bunların hepsinden büyük hakkın iradesi, halkın iradesi var. Cenabı Allah bizim muhinimiz olacaktır. Rahmetli Turgut Özal yola çıktığı zaman buna benzer çok şeyler görmüştür. Devlet kendisinin karşısında bir hazırlık yapmıştı. O günkü hükümet program kurmuş, o günkü muktedirler plan yapmış isimler belirlemiştir. Onlar 'şuraya gelecek, hükümet başkanı şu olacak, şu bakan olacak' diye planlar yapmıştır. Ama halk Turgut Özal'ı, bir bürokratı Hükümet'in başına getirdi. Bu ülkede en büyük devrimi, dönüşümü Türk ekonomisin önündeki engelleri kaldırdı. Bugün eğer Türkiye'de ekonomi, turizm, tarım, dış ticaret gelişiyorsa rahmetli Turgut Beyin reformlarıyla olmuştur Turgut Bey hakkın ve halkın desteğiyle gelmiştir. Biz de inşallah hakkın rızası ve desteğiyle, halkın desteğiyle geleceğiz" dedi.
İhsanoğlu, havaalanından ayırılırken CHP'lilerin sevgi gösteriyle karşılaştı. Davulcuya alkışla eşlik eden İhsanoğlu'nun danışmanı davulcuya 10 TL bahşiş verdi.