31 Ağustos 2013 10:43
Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriye’ye askeri müdahalede belirli hedeflere küçük çaplı bir harekâtın tatmin edici olmayacağını söyleyerek, “24 saatte uğra, çekil... Bu olmaz” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olaya diplomasiyle yaklaşılması gerektiğini belirtirken, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel ise olası bir Suriye operasyonu için ordunun hazır olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ABD yönetiminin “kimyasal saldırı” konusunda tereddüt taşımadığını vurgularken, “Bunlar gerçeklerdir. Bunlar kanıttır” dedi. Özgür Suriye Ordusu da kimyasal silah saldırısının sorumlusu olduğu iddia edilen Tuğgeneral Muhammed Aslan'ın öldürüldüğünü duyurdu. Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı olan Duma'nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Aleksey Puşkov'un iddiasına göre, ABD, bu hafta sonunda Suriye'ye operasyon düzenleyecek. Birleşmiş Milletler’in kimyasal silah kullanıldığına dair delilleri araştıran heyet ise Suriye’den ayrıldı.
Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddiaları araştırılırken, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde düzenlenen 30 Ağustos Resepsiyonu’ndan Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül ve Genelkurmay Başkanı Org. Özel açıklama yaptı. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Kerry ve Rus yetkililer de gelişmeler hakkında toplantı düzenledi. Özgür Suriye Ordusu ise kimyasal silah saldırısının sorumlusu olduğu iddia edilen komutanın öldürüldüğünü açıkladı.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde düzenlenen 30 Ağustos Resepsiyonu’nda Suriye’deki gelişmeler hakkında şunları söyledi:
“Şu andaki görüntü öyle gibi görünüyor. Kosova olayını burada sergilemeleridir aslolan. Yoksa 24 saatte uğra, çekil... Bu olmaz. Ama orada biliyorsunuz, aklımda kaldığı kadarıyla 78 gün Kosova’da bir mücadele sürdü. Ondan sonra iş temizlendi. Kosovalılara bırakıldı ve çekildiler. Böyle bir durum. Kosova türü bir şey olduğu zaman orada rejim devam etmez artık.” ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin dün geceki açıklamalarını da değerlendiren Erdoğan, “Kerry’nin açıklamasına bakılırsa G-20 zirvesi (5 Eylül) öncesi müdahale olabilir. Müdahale 1-2 günlük değil, rejimi bırakma noktasına getirmeli” diye konuştu. 30 Ağustos resepsiyonunda açıklamalarda bulunan Erdoğan özetle şunları söyledi:
“Tezkereye 4 Ekim’e kadar ihtiyaç yok. Şu andaki süreç Meclis zaten tatilde. Olağanüstü toplantıya gerek olur mu olmaz mı? Bunu Sayın Cumhurbaşkanımızla da görüşürüz. Meclis’in kapalı olduğu dönemde Cumhurbaşkanımızın yetkisi var.
Ben aslında kimyasal silah sebebi ile ölenlerden dolayı böyle bir adımın atılmasını zayıf buluyorum. Olay insanların ölümüyse bu insan ha kimyasal silahla öldürülmüş ha tankla, topla veyahut ne bileyim uçaklardan gönderilen bombalarla. Sonunda yüz bini aşkın insan ölüyor. Yüz bini aşkın insan öldüğü zaman olaya daha öyle large davrananlar 130 tane kimyasal silahtan öldü diye bu defa olaya uluslararası hukuk vesaire diyorlar. Peki diğerlerinin ölümünde uluslararası hukuk çalışmıyor muydu? Batı demokrasiye çok farklı tanımlar getirmektedir. ‘Demokrasi her zaman sandık değildir’ gibi yaklaşımlar literatürde görmediğim yaklaşımlar. Nerede yazıyorsa okumak lazım.”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye’ye yapılacak operasyona ilişkin olarak, “Siyasi bir strateji ortaya koymadan, herhangi bir askeri müdahalenin de netice alacağına inanmam. Önce siyasi çerçevenin ve siyasi stratejinin, politik stratejinin ortaya konması gerekir ki ancak öyle alınsın” dedi.
Soruları yanıtlayan Gül, operasyonun siyasi bir temelle gerçekleşmesi durumunda tarafların masaya oturmaya zorlanacağını belirterek, siyasi diplomasiyle yaklaşılması gerektiğini söyledi.
Gül şöyle konuştu:
“Yüz binlerce insan ölmüş. Irak’ta ramazan ayında camilere yapılan bombalamalarda bin 500 kişi hayatını kaybetti. Bu utanç verici bir durum. Onun için çok aktif olarak böyle bir siyasi stratejinin olmasında Türkiye’nin katkısı kaçınılmazdır. Onun için de hükümet, Dışişleri Bakanlığı büyük bir gayret içerisinde. Ortada binlerce insanın ölümü söz konusu. Kimyasal silah saldırısı söz konusu. Bu saldırıyı yapanlar, bu olay cezasız kalmamalı. Bunlar karşılıksız bırakılırsa önce insanlık vicdanı buna razı olmaz. Başında da söyledim; milli menfaatlerimiz dedim, istikrar, güvenlik, huzur dedim. Bölgede olduğumuz için Türkiye, kayıtsız kalamaz bu işlere. Türkiye, bu işlerin tamamen dışında olamaz.”
Ankara'da 30 Ağustos resepsiyonuna katılan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Suriye'deki gelişmeleri ve olası operasyonu değerlendirdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Suriye’ye operasyon konusundaki gelişmelerle ilgili “endişeli misiniz?” sorusu üzerine, “Niye endişeli olalım. Gerekli hazırlıklarımız var” diyerek yanıt verdi. Çankaya Köşkü’ndeki 30 Ağustos resepsiyonunda Özel, “Yeni bir tezkere gerekir mi?” sorusunu ise, “Bununla ilgili biz geçtiğimiz yıl aldığımız direktifler doğrultusunda çalışıyoruz” diyerek yanıtladı.
Suriye’den bir saldırı olup olmayacağı konusundaki soruya Özel, “Onu bilemiyorum. Siz manşetler atıyorsunuz. Kimin ne füzesi var ne kadar askeri var. Bunlar zaten internette dolaşıyor görüyoruz” dedi. Özel, “Güzel şeyler yazın, güzel şeyler okuyalım” diyerek de espri yaptı.
“Bu konularla ilgili brifing vermeyi düşünür müsünüz?” sorusuna Özel, “Gerekli açıklamalar zaten yapılıyor” dedi.
Örgütün çekilmesiyle ilgili olarak Özel, “TSK, istihbarat örgütü değildir. Başbakan’a istihbarat bilgileri veriliyor. Ona sayılar geliyor. Başka bir açıklama olmadığına göre öyledir” yanıtını verdi.
Özel, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Suriye açıklaması konusunda ise, “Çok yoğun bir gündü. Hiç oturmadık takip edemedim” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Amerikan istihbarat raporlarının Suriye’de rejimin kimyasal silah kullandığından şüphesi olmadığını söyleyerek olası müdahale öncesi savaşın çerçevesini çizdi.
Buna göre saldırı sınırlı olacak, kara harekâtı olmayacak, iç savaşı bitirme hedefi taşımayacak ve ABD, Suriye’de müzakere edilmiş siyasi çözüm politikasında değişiklik yapmayacak.
ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriye’ye askeri operasyon emrini vermesinden önce Esad Rejimi’nin 21 Ağustos’ta muhaliflere karşı kimyasal silah kullanıp çoğu çocuk 1000’in üzerinde kişinin ölümüne neden olmasına ilişkin kanıtları, dünyaya ABD Dışişleri Bakanı John Kerry sundu. Kerry, Washington’daki bakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, “Amerikan istihbarat kuruluşları, Esad Rejimi’nin 21 Ağustos’ta organize bir biçimde kimyasal silah kullandığı konusunda son derece emindir” dedi.
Kerry, konuşmasında ABD Yönetimi’nin bu konuda hiçbir tereddüt taşımadığını vurgularken, “Bunlar gerçeklerdir. Bunlar kanıttır” dedi. Böylece Amerikan halkına Irak Savaşı öncesi Saddam’ın elinde olduğu iddia edilen kitle imha silahlarına ilişkin yaşanan istihbarat skandalının tekrarlanmayacağının garantisini verdi.
Bu durumda Yönetim’in bir aksiyon alması gerektiğini belirten Kerry, bunun Suriye’de ölen savunmasız insanların yanı sıra daha önce bu konuyu kırmızı çizgi olarak açıklayan ABD’nin kredibilitesiyle de ilgili olduğunu belirtti. Ve bir cevap verilmediği takdirde Kuzey Kore’nin Hizbullah’ın da bundan mesajlar çıkaracağını belirtti.
Suriye yönetiminden kendisini kimyasal silah kullanmakla suçlayan ABD'ye yalanlama geldi. Yapılan açıklamada ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin verdiği bilgilerin "yalan ve asılsız" olduğu belirtildi.
Dün akşam saatlerinde ABD cephesinde önce Dışişleri Bakanı Kerry ardından da Başkan Obama bir açıklama yaptı.
Esad rejiminin kimyasal silah kullandığını belirten bu açıklamalara Suriye'den yanıt gecikmedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada Kerry'nin sunduğu bilgiler için "Yalan ve asılsız" denildi.
Bu bilgilerin muhaliflerin daha önce yayınladığı eski bilgiler olduğu savunuldu.
Öte yandan, Özgür Suriye Ordusu "Doğu Guta'daki" kimyasal silah saldırısının sorumlusu olduğu iddia edilen Tuğgeneral Muhammed Aslan'ın öldürüldüğünü duyurdu.
Suriye'de kimyasal saldırı düzenlenen bölgede bir hafta boyunca inceleme yapan Birleşmiş Milletler heyeti bu sabah ülkeden ayrıldı. İki hafta içinde hazırlanacak rapor, BM üyesi ülkelere sunulacak.
Suriye’de kimyasal saldırı sonrasında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bölgeye gönderilen kimyasal silah denetçileri, bir hafta süren çalışmalarını tamamladı.
Şam'da kaldıkları otelden ayrılan heyet, bu sabah saatlerinde Lübnan'ın başkenti Beyrut'a geçti.
BM kimyasal silah denetçilerinin raporunu hazırlamasının 2 haftayı bulacağı öğrenildi.
Suriye'deki kimyasal saldırı iddialarını araştırmak için başkent Şam'a giden BM heyeti, geçen Pazartesi günü çalışmalarına başlamıştı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç, "Washington'un Suriye'ye yönelik güç kullanılacağı yönündeki tehditlerinin kabul edilemez olduğunu" söyledi.
Dışişleri Bakanlığı internet sitesinden yapılan açıklamada, Suriye'ye yapılacak her türlü askeri müdahalenin "sınırlı dahi olsa" uluslararası hukuk kurallarını ihlal edeceğini belirten Lukaşeviç, "Washington'un Suriye'ye yönelik güç kullanma tehditlerinin kabul edilemez" ifadesine yer verdi.
Lukaşeviç, Suriye'ye askeri müdahalede bulunmanın diplomatik çözüm arayışlarını baltalayacağına dikkati çekerek, "Olası bir operasyon, yeni çatışmalara ve ölümlere yol açacaktır. Böyle bir olayın gelişmesine müsade edilemez" görüşünü aktardı.
Açıklamasında, "Müttefikleri ABD'yi, Suriye'de fotoğrafın tamamını görmek için BM uzmanlarının raporunu beklemeye çağıran Lukaşeviç, "G-8 zirvesinde anlaşıldığı gibi raporun beklenmesi yerine hiçbir kanıt olmadan operayon yapılacağı yönünde tehditlerde bulunuluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Aleksey Puşkov'un iddiasına göre, ABD, bu hafta sonunda Suriye'ye operasyon düzenleyecek.
Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Aleksey Puşkov, ABD'nin bu hafta sonu Suriye'ye operasyon düzenleyeceğini iddia etti.
Rus İnterfax haber ajansına konuşan Puşkov, İngiltere ve diğer bazı müttefiklerinin Suriye'ye askeri müdahalede bulunmayı reddetmesine rağmen ABD'nin Suriye'ye operasyon düzenleyeceğini ve operasyonun hafta sonu gerçekleşeceğini öne sürdü.
Puşkov, ABD'nin Suriye'ye Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın askeri müdahalede bulunacağını birçok kez açıkladığına vurgu yaparak, operasyonda Fransa, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve bazı Arap Birliği üyesi ülkelerin olabileceğini söyledi.
Rus politikacı, İngiliz Parlamentosu'nun Suriye'ye müdahaleye hayır demesinin ABD ve Suriye karşıtı koalisyon için önemli bir darbe olduğunu ifade etti.
Öte yandan, Başbakan Yardımcısı Dmitriy Rogozin, İngiliz hükümetinin Suriye'ye askeri müdahaleyle ilgili önergesinin parlamentoda yapılan oylamada reddedilmesine ilişkin, ''Bu ret kararı, bazı ülkelerin askeri müdahale konusundaki ısrarını kıracaktır'' değerlendirilmesinde bulundu.
© Tüm hakları saklıdır.