Ortadoğu yazarı Fikri Atılbaz, Genel Kurul'da devam eden anayasa değişikliği görüşmeleri sürecinde CHP'nin politikalarını eleştirerek "BDP'yi biliyoruz da CHP sen Türk müsün?" diye sordu
Fikri Atılbaz'ın Ortadoğu gazetesinin bugünkü nüshasında yayımlanan 'BDP'yi biliyoruz da CHP sen Türk müsün?' başlıklı yazısı şöle:
"Başbakan Binali Yıldırım konuşmasında şöyle açıklamış; "Kılıçdaroğlu ABD tipi başkanlık sistemini getirin konuşalım" demiş. CHP'nin Grup Başkan Vekili Engin Altay bu açıklamayı söz alarak doğruladı. HDP ve CHP'nin agresifliğinin ve çabalarının sebebi ortaya çıktı. Amaç eyalet sistemini kurdurmak… Bu çabaları 24.Dönemde yapılan Anayasa Çalışmaları tutanaklarında da mevcut.
MHP Milletvekilimiz sayın Mehmet Parsak kürsüden yöneltilen iddialar ve bazılarının hayaline verdiği cevap, "Milliyetçi Hareket Partisi olduğu müddetçe ne özerklik, ne bölgesel yönetim asla söz konusu olmayacaktır sayın milletvekilleri."
Evet, sayın okuyucular, Y-CHP'yi, BDP'yi, MHP'den atılan zavallıları kızıştıran, anayasa üyesi yapan gerçek üstteki alıntı yazıda saklı. Y-CHP'lileri ve HDP'lileri, hatta MHP'den atılan ve atılmayan kaypak tipleri delirten nedenin, bu hükümet hatta sistem değişikliğinin hiçbir şekilde, özerklik ve bölgesel yönetim değişikliğine asla izin verilmeyeceği noktasıdır. Bütün mesele burada yatıyor.
Anlaşılan o ki Y-CHP yumurtanın büyüğünü seviyor. Anayasadan istedikleri çıkmayınca, hatta Türklükle ilgili değişmez 4 maddenin aynen durması, BDP'yi ve dışarıda kalan her statükocuyu, bölünmek isteyen anayasacıları açığa çıkarmıştır. Bu anayasa da karşısında duracakları hiçbir madde yoktur. Bu anlamsız bağırtıları belki Türklükle ilgili 4 maddeyi iptal ettiririz diye kurgulamaya çalıştıklarıdır.
Ey Y-CHP açıkça söyle, herkes inansın, istemediğin ne veya istediklerin neler? Hiç kimse yanlış anlamsın; ancak Y-CHP adına Deni Baykal'ın konuşma yapması, Y-CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun meseleye nasıl baktığının göstergesidir. Bunu kimse atlamasın, es geçmesin.
"Yeni CHP değil, zaten başımıza işi büyük ölçüde onlar açtı, gerçek CHP kimliğini ortaya çıkarmamız lazım" diyen Deniz Baykal'ın, Y-CHP'nin Genel Başkanı gibi ortaya çıkan birinin böylesine önemli bulduklarını söyledikleri konuda, konuşturulması, işin tabiatına aykırı bir olaydır.
Bütün yenicilerin karşıda durması, Y-CHP'nin, BDP'yle ve MHP'den atılanlarla bir araya gelmeleri gerçekten önemle bakılacak, acınacak bir durumdur. AKP'nin işini de zorlaştırıyor. Bu konuda ısrarcı olmasını ve oy vermelerini zora sokuyor. Ancak AKP'liler, asıl olan Türkiye Cumhuriyetidir, Atatürk'tür, Milliyetçiliktir, Türk Milletidir, bayraktır, ezandır, dindir diyenlerin, hazırlanan taslak anayasaya hayır demesi mümkün değildir.
Olaya dikkatle bakmamız gerekmektedir. Ülkenin adına verilmiş ve yüklenilmiş doğruyu hiç kimse es geçmesin. Konuşurken öyle konuşun. Anayasayı hiç kimse eyalet, eyaletler, etnik grupların otlattırıldığı bir manzume olarak görmesin. Gerçekleri görsün ve gördüğü gerçeklere göre hareket etsin.
Bu anayasaya göre Türk'e sunulan maddeler çok önemli, yargılamalar yerindedir. Bu konuda yaptıkları tartışmalar, bölücülerin, etnikçilerin seslerini kesmesi ve bu konuda konuşmamaları ısrarla yasa altına alınmakta, ilk 4 madde de işlerlikte bırakılınca, hayır diyenler, demokrasiyi ve özgürlüğü öne sürmek zorunda kalmışlardır.
Kısıtlı da olsa bu anayasa savunulması gereken bir anayasadır. MHP'de bu yüzden, anayasanın değişmesine, hiçbir işlerliği kalmayan Başbakanlığın kaldırılmasına, TBMM'nin güçlendirilmesine evet diyor ve diyoruz. Alçakça oyunlar içinde hiçbir zaman olmadık, olanları da hiçbir şekilde tasvip etmeyiz.
Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti diyen, bunları ne için savunduğunu bilen bir partidir. Geçen gün bir dostla anayasa konusunu konuşurken, karşı olduğunu söyledi. Nedenini açıklayamadı. Laf arasında Tayip'in davranışlarından dolayı asla Tayipçi olmayacağını açıkladı.
Bende kendisine, bu konuda ve noktada asla ve kata BDP'yle yan yana gelemeyeceğimizi kendilerine anlattım. Türkiye Cumhuriyetinin bu değişiklikle Cumhuriyeti kaybetmediğini, bazı değişikliklerle, parça parça olmaktan çıkarıldığını, etnik ve özerklikten kurtarıldığını anlattık. Milliyetçi Hareket Partisi için aslolan gerçeğin Türkiye'nin Cumhuriyet oluşu ve Meclis Sisteminin daha etkin biçimde yürütülmesinin önde geldiğini herkese gösterdik.
Haklı Davamızda dimdik duruyor ve sesimizi çıkartmıyoruz. Etnik olmayı ve eyalet sisteminin her daim karşısında olduğumuzu açık ve net bir dille herkese anlattık. Şayet bunlara bir fırsat verirsek, ilk yapacakları iş ülkenin adını değiştirmek ya da yanına bir şey eklemelerine engel olmak için can vereceğiz. Böyle biline!
Sağlıcakla kalın!