-ORAN: KİMSEYE ÖNERİDE BULUNMADIK BARTIN (A.A - 21.01.2011 - CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz'a milletvekilliği teklif götürüldüğü yönündeki haberlerle ilgili, "Herhangi bir kimseye davetiye veya öneride bulunmamız söz konusu değil" dedi. Oran ve CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası'nda partililerle düzenledikleri istişare toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Umut Oran, bir gazetecinin "Eski Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Başbakanlardan Mesut Yılmaz'a partinizden Rize milletvekilliği için teklif götürüldüğü yönünde basına yansıyan haberler oldu. Doğru mudur?" şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı: "Şu aşamada partimiz, milletvekili aday adayı olan il ve ilçe yöneticilerinin yerine yeni arkadaşlarımızı tespit etmekle meşgul. Şu aşamada milletvekili adayı belirleme çalışmalarına önümüzdeki ayın ortalarında başlayacağız. O konuda genel başkanımızın açıklamaları var, ön seçim olmasını temenni ediyor. Ama yine bölge ve il dengelerine bakılarak merkezin yanı sıra kamuoyu yoklamaları yapılarak adaylar belirlenecek. Adaylar tek formüller değil, birçok formülle belirlenecek. Buradaki amacımız, en iyisini ortaya çıkarabilmek, çünkü hedefimiz var, yüzde 40'la tek başımıza iktidar olmak. Bunun gereğini yerine getirmek için hem aklı, hem bilimi hem de bölgesel coğrafi hususları dikkate alacağız. Bu çerçevede milletvekilliği adaylığı ile ilgili çalışmaya başlamadığımız için herhangi kimseye davetiye veya öneride bulunmamız söz konusu değil. Böyle bir çalışma içinde değiliz." Terör örgütü Hizbullah sanıklarının salıverilmesi ve ortadan kayboldukları yönündeki iddialara ilişkin soruyu ise Öymen, şöyle cevapladı: "Türkiye'de çok ciddi yargı reformuna ihtiyaç var. Yüksek yargı makamlarının yıllardan beri süre gelen talepleri var, yargı sistemiyle ilgili yanlışlıklar ve aksaklıklar olarak. Hükümet, yargı reformu yapmak yerine yargıyı büsbütün kendi etki alanına almak için çalışıyor. Son yapılan anayasa değişikliği ile amaçlanan budur. Türkiye, yargı bağımsızlığı konusunda dünyada 64. sırada geliyor. Yargısı bağımsız olmayan bir ülke de burasıdır. Türkiye'de tutukluluk süresi ceza haline geldi. Alman mevzuatına göre tutukluluk süresi 6 ay, olağanüstü koşullarda 1 yıldır. Bizde ise 10-15 yıl mahkum olmadan tutuklu kalan insanlar var. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde görülmeyen tablo. Hizbullah sanıkları, yasaların icabı olarak mahkeme tahliye kararı vermişse devlete düşen görev, gözlerini kapatıp sırtını dönmek değildir. Bu devletin istihbarat, emniyet örgütü yok mu? Bunlar serbest bırakıldıktan sonra siz ne yaptınız? Bunlar nasıl kuş gibi uçtular? Türkiye'de yaşananlar, ciddi hukuk devletlerinde olmayacak şeyler.'' Türkiye'nin hukuk devleti niteliğini biraz daha kaybettiğini savunan Öymen, şöyle devam etti: ''Hukuk devleti niteliğini kaybettiğiniz sürece demokrasiyi de kaybedersiniz. Türkiye, dünya ülkeleri arasında demokrasi sıralamasında 89. sırada geliyor. O yüzden bizim gerek yargı bağımsızlığı, gerek basın özgürlüğü gibi konularda çok duyarlı olmamız lazım. Partimizin programına bakarsınız, bu konularda ne kadar duyarlılık içinde olduğumuzu görürsünüz.''
