-ORADA KALAN ARKADAŞLARIM İÇİN ÜZÜLÜYORUM İSTANBUL (A.A) - 22.02.2011 - Libya şirketi Buraq Air'e ait yolcu uçağıyla Trablus'tan İstanbul'a gelen yolculardan Ömer Engin Baysal, geldiği için mutlu olduğunu ancak orada kalan arkadaşları için üzüldüğünü söyledi. Baysal, Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, hala Trablus Havalimanı'nda bekleyen birçok Türk olduğunu belirterek, ''Onlar da bir an önce getirilmeli, çünkü göstericilerin ne yapacağı belli olmuyor'' dedi. Libya'da adeta bir iç savaş yaşandığını, havalimanına bile farklı yollardan zor bir şekilde gittiklerini anlatan Baysal, şöyle devam etti: ''Bizi havalimanına oraları bilen Libyalı bir arkadaş götürdü. Orada her şeyimizi bıraktık geldik. Yağmalama devam ediyor. Yağmalamanın sebebi ise isyancıların sesini yurt dışına duyurmak istemesi. Biz de öğrendik ki halkın büyük çoğunluğu rejime karşıymış. Büyükelçiliğimiz bizimle son derece güzel ilgilendi. Bizzat Türklere karşı bir saldırı yok. Geldiğim için mutluyum. Ancak orada kalan arkadaşlarım için üzülüyorum. Kalan arkadaşlarımız da yavaş yavaş kara ve havayoluyla gelmeye çalışıyorlar. Bingazi'deki arkadaşlarımızdan haber alamıyoruz. Hiç dönemeyeceğim korkusu yaşamadım.'' Yolculardan Adil Yaşar ise çok üzücü şeyler yaşadıklarını, aç ve susuz kaldıklarını ifade ederek, iki gündür bekledikleri havalimanında yiyecek ve içecek hiçbir şey bulunmadığını söyledi. Yaşar, şöyle konuştu: ''Adeta paramızla rezil olduk. Orası şu an iğne atsanız yere düşmez. Herkes perişan. Trablus'ta çalışıyordum. Şirketimiz 2-3 gün öncesinden bizi havalimanına götürdü. Havalimanında kaldığımız süre adeta kabusa döndü. Sürekli tartışmalar çıkıyor. Fırınlar ekmek çıkarmıyor. Orada kalanların sağlık durumları iyi. Ancak hepsi aç ve susuz. Benim kardeşlerim Bingazi'de. 5-6 gündür kapalı bir yerde duruyorlarmış. Onlara ulaşmamız çok zor oluyor. Bazen SMS yoluyla ulaşabiliyoruz. Bana son gönderdikleri mesajdan limana gitmeye çalıştıklarını öğrendim.'' Mehmet Kocakaplan adlı Türk yolcu ise 48 saattir uykusuz olduğunu vurgulayarak, Trablus'un biraz rahat olduğunu ancak Libya genelinde durumun kötüleştiğini söyledi. Bingazi'deki arkadaşlarının 4-5 gündür bulundukları yerden çıkamadıklarını, havalimanından futbol sahasına, futbol sahasından bir başka bölgeye giderek yer bulmaya çalıştıklarını aktaran Kocakaplan, ''Yiyecek, içecek ve yatacak yer sıkıntıları var. Uçakların kalkışına veya başka uçakların inişine izin verilmiyor. Ben Trablus'tan geliyorum. Bingazi'deki arkadaşlarımız çok kötü durumdaymış. Gasp olayları baş gösterdi. Silah ve benzeri unsurlarla tehdit yoluyla telefonları ve paraları alınıyor. Elçilerimize ulaşamadık, buraya tamamen kendi imkanlarımla geldim'' diye konuştu. -''KENDİ HALİMİZİ UNUTUP ONLARI DÜŞÜNDÜK''- Yolculardan Cumali Taşkın da en son saat 04.00'te Bingazi ile irtibat kurduğunu, oradaki arkadaşlarının baraka gibi bir yere alındıklarını ve kendilerine yemek verildiğini öğrendiklerini kaydetti. Diğer arkadaşlarının ise bir statta bulunduğunu, sürekli yağmur yağdığını anlatan Taşkın, ''Orada sadece televizyonda görüldüğü gibi binalar yakılıp yıkılmıyor. Beraber çalıştığımız arkadaşlar esir alınmış durumda ve şu an ne haldeler bilmiyoruz. Oraya özel timlerin gönderildiğini duyduk ama kesin bir şey yok. Biz kendi halimizi unutup onları düşündük. Göstericiler şantiyemize gelince bizleri dışarı çıkardı ve şantiyelerimizi yağmaladı'' şeklinde konuştu. Taşkın, durumun her yerde böyle olduğunu ifade ederek, orada kalan Türklerin mutlaka tahliye edilmeleri gerektiğini kaydetti. Uçakların kalkışına izin verilmediğini, saat 08.45'te kalkması gereken uçağın 16.45'te kalkış yaptığını anlatan Taşkın, ''Bilet satmıyorlar. 1 Marta kadar bütün yerlerin dolduğunu söylüyorlar. Herkesin bir yakını orada kaldı. Biz gelmişiz neye yarar, bir yarımız orada'' dedi. Bu arada, uzun süredir aç olan bazı yolcuların uçaktan iner inmez Atatürk Havalimanı'ndaki büfelerde açlıklarını gidermeye çalışması dikkati çekti.