Politika

Ömer Dinçer: Anamın ak sütü gibi profesörüm

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, intihal iddialarını yanıtladı.

13 Temmuz 2011 03:00

T24- Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, intihal iddialarıyla ilgili "Anamın ak sütü gibi profesörüm. Doçentim de, doktorum da“ dedi. Dinçer, "Benimle ilgili operasyonu başlatan şu anda içeride, Ergenekon’dan tutuklu olan bir paşa" dedi.
 
İntihal tartışması önceki gün TBMM’de hükümet programı görüşmelerine de damgasını vurdu.

CHP’li Muharrem İnce’nin “Korsan yayını intihalciler yapar. Bizde intihalci yok. Sağınıza solunuza bakın, intihalci görürsünüz” sözleri üzerine kürsüye gelen Dinçer, şunları söyledi: “Benden önce gelip konuşanlar o kadar dürüsttürler ki; kendisinden 4 yıl sonra, 5 yıl sonra çıkmış kitaptan alıntı yaptığım için beni intihalle suçlarlar. Bunlar o kadar dürüstler ki; benim kendi kitabımdan aldığım bilgileri intihal yaptığım iddiasını dile getirirler. Benim profesörlüğüm de alınmadı, benim öğretim üyeliğim de alınmadı. Bunun bir kurgu olduğu, bugün kendi arkadaşlarının yaptığı bir senaryo icabıyla gerçekleştirildiği ve o senaryo sahiplerinin de bugün hesap vermekte olduğunu unutarak gelip burada konuşma cesareti gösterirler. Anamın ak sütü gibi profesörüm. Doçentim de, doktorum da. Bunların hepsi anamın ak sütü gibi helal.”

Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirildikten sonra kitaplarında “intihal” yaptığı iddiaları yeniden gündeme gelen Ömer Dinçer, “Benimle ilgili operasyonu başlatan şu anda içeride, Ergenekon’dan tutuklu olan bir paşa” dedi.

İntihal iddiasının tam bir facia olduğunu iddia eden Dinçer, şunları söyledi:

"İntihal iddiası, tam bir faciadır. İntihal beni en çok yaralayan bir olaydır. Ergenekon’un benim müsteşarlıktan alınmam için hazırladığı özel bir projedir. O zaman hepsinin bilgisini de aldım. Çalışma Grubu’nun 20 maddelik stratejik hedeflerinden bir tanesi de Başbakanlık Müsteşarının görevden uzaklaştırılmasıydı.

"Ben Başbakanlık Müsteşarlığı’na geldiğimde, Başbakanlık Müsteşarı’nın oynatmaması gereken taşları oynattım. Başbakanlık Müsteşarı, Türkiye’nin geleneksel anlayışı içerisinde devleti koruyan birisidir. Ben, Başbakanlık Müsteşarı olarak devleti değil, halkı koruyan bir tavır içerisinde oldum. Bu bütünüyle Başbakanlık Müsteşarlığı tarzını değiştiren bir anlayıştır.

"Kendini devlet yerine koyanları korumadığım için bunlar başıma geldi. Ben o tarihlerde, bütün devletin bilgilerinin aktığı merkezi bir yerde duruyordum. Benimle ilgili operasyonu başlatan şu anda içeride, Ergenekon’dan tutuklu olan bir paşa. O talimatı verdiği günden 3 gün sonra, Emniyet İstihbaratı bana bilgi notu olarak, ‘şu paşa şunları şunları şöyle bir şey yapmıştır’ dedi.

"Bana tek taraftan gelen bir bilgi olsa ihtiyatla karşılayabilirim. Ama hem Emniyet’ten, hem MİT’ten bunları doğrular bilgiler geldi. Belgeler elimde. Başbakanlık Müsteşarı olmadan benim peşime hiç düşülmedi. Ne olduysa, ben 2003 Ekim’inde müsteşar olduktan sonra oldu.

"Benim o yazdığım İşletme Yönetimine Giriş, İşletme Yönetimi ve Stratejik Yönetim diye 3 seridir. İşletme Yönetimine Giriş kitabını 1994-95’te yazdım. O dönem, ders kitaplarında kaynakça olmazdı, ‘ben öyle olmasın, ciddiyet gelsin’ diye Türkiye’de ilk kez ders kitaplarında kaynakça göstermeyi başlatan hocalardan birisiyim.


Alıntı 4 yıl sonra


"Ne oldu biliyor musunuz? Kitap 1995’te çıkmış. 2003 yılında 6’ncı baskısını yapmışım. 6’ncı baskıyı almışlar - MİT Müsteşarı o dönem bana, ‘Bu bir kurmay çalışmasıdır’ dedi - Uzmanı olduğunu iddia eden birisi, 2003 yılı baskısını almış, sayfa sayfa, bölüm bölüm karşılaştırmış, 11 kitaptan 51 başlık halinde intihal iddiasında bulundu. Benim o iddia edilen kitapta takriben 500’e yakın dip not var. Ve hiçbir kişi yok ki, iddia edilen kişi o dipnot - kaynakçada olmasın.

"Kitabımın 1995’te çıktığını gözardı etti. 1998-2001 yıllarında basılmış kitaplardan intihal etmiş konuma düştüm. Bu ülke bana onlardan dolayı ceza verdi. Daha komiğini söyleyeyim; kendi kitabımdan, başka bir kitabıma intihal yapmakla da suçlandım ben. "


Cezasını YÖK kaldırdı


Türk siyasi hayatına 11 Nisan 2003 tarihinde Başbakan Başmüşaviri, 21 Ekim 2003 tarihinde de Başbakanlık Müsteşarı olarak giren Ömer Dinçer’le ilgili “intihal” (aşırma) iddiası 2005 yılında gündeme geldi. 2005’te YÖK Genel Kurulu, Ömer Dinçer hakkında “İşletme Yönetimine Giriş” isimli kitabında intihal yaptığı gerekçesiyle, “üniversite öğretim mesleğinden çıkarma” cezası verdi. Ömer Dinçer, Ankara 1’inci İdare Mahkemesi’ne itiraz etti. Mahkeme, 2008’de Dinçer’in itirazını reddetti. Dinçer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini yürütürken, YÖK’ün yeni Genel Kurulu, 23 Aralık 2010’da 5 yıl önce verdiği intihal nedeniyle öğretim üyeliğinden çıkarılma cezasını sessiz sedasız kaldırdı. Dinçer, 5 yıl sonra hem intihalden hem de intihal nedeniyle verilen cezadan kurtulmuş oldu. Dinçer, 7 Temmuz 2011’de açıklanan 61’inci hükümetin Milli Eğitim Bakanı oldu.