Çevre

Olumlu bir toplumsal değişim için doğru eylem nedir?

KuzeyDoğa Derneği tarafından başlatılan Aras Nehri Kuş Cenneti kurtarma kampanyası Change.org üzerinden devam ediyor

06 Mart 2013 13:29

Işıl ÖZ

Change.org  ile  dünyada bugüne kadar çok önemli değişimler yaratan kampanyalar kazanıldığını gazetelerde okumuş olmalısınız. KuzeyDoğa Derneği de www.change.org/araskuscenneti kampanyasını başlatalı çok zaman olmadı. Kampayaya destek hızla devam ediyor. Kars-Iğdır sınırındaki, Türkiye’deki kuş türlerinin çoğunu barındıran Aras Kuş Cenneti kurtarılmaya çalışılıyor. Detayları T24’te yazmıştık: http://t24.com.tr/haber/aras-nehri-kus-cenneti-baraj-sulari-altinda-kalacak/217570

KuzeyDoğa Derneği Başkanı ve Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Çağan H. Şekercioğlu, Change.org’u tercih sebeplerini şöyle açıkladı:  4000 imzanın yanında, kampanyaya gelen daha şimdiden 250’den fazla yorum oldu.  Çıktısı 84 sayfa tutuyor ve bu çıktıları yöneticilerin önüne koyacağız. Ayrıca insanları bu konuda bilinçlendirmek çok önemli ve Change.org’da bunu etkin bir şekilde yapıp, geniş kitlelere duyurabiliyoruz.”

 

Bu yeterli mi?

 

Tabii ki yeterli değil. Aylardır insanlara direkt mektup yazmalarını, mümkünse el yazısıyla yazmalarını da söylüyoruz. Change.org kampanyasını bekletmemizin bir sebebi, insanları mektup yazmaya teşvik etmekti. Sadece imza atıp “ben görevimi yaptım” demesinler diye. Hepsi önemli tabii. Artı change.org kampanyasını basına duyurup kamuoyu yaratmak da önemli. Change.org, kampanyanın yüzü ve kimliği olduğu için  basına sesimizi duyurmak da kolay oluyor. Change.org, insanları daha katılımcı vatandaşlar olmaya teşvik ediyor, “Ne olacak bu memleketin hali” diye dert yanıp bir şey yapmamak yerine, demokratik bir şekilde önem verdikleri konuda gereken kurumlarından haklarını talep ediyor ve Türkiye’nin eşsiz doğasını koruma gibi önem verdikleri değerleri kamuoyunun önünde savunmaya alışıyorlar. Bu da demokratik bir toplumun en önemli gereklerinden biri. Kendi kendimize şikayet etmekle bir yere gelemeyiz. Sesimizi duyurmamız lazım.

 

Peki, Türkiye’de böyle kampanyaların kazanılması olası mı?

Change.org

Doğu Avrupa ve Batı Asya Direktörü Dr. Uygar Özesmi’ye ulaştım. Dr. Özesmi, Türkiye’de sadece 5 ay geçmesine rağmen çok önemli başarılar elde ettiklerini söyledi: “Yeşilist’in Change.org üzerinde açtığı kampanya sonucunda Ağaoğlu Maslak 1453 projesinin Fatih Ormanları’nı halkın elinden alarak özel mülkmüş gibi kullanmasının önüne geçildi, İzmir’de bisikletli ulaşımı tercih edenler metro ile seyahat edebilme hakkı kazandılar. Antalya Alakır Vadisi’nde hakkında mahkeme tarafından verilmiş yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen bir türlü uygulanmayan kararın ivedilikle uygulamaya konması sağlandı,  Moda Parkı’nın betonla kaplanması önlendi. Daha geçen hafta bir MS hastasının başlattığı kampanya üç gün içinde sonuca ulaşarak MS hastalarının Plazmaferez tedavisi tekrar SGK güvencesi altına alınması sağlandı...”

Dr. Özesmi, “Böyle kampanyaların kazanılması insanlara cesaret veriyor. Kullanıcılara eğer mücadele ederlerse ve yeteri kadar destek toplarlarsa istedikleri değişimi gerçekleştirebileceklerini gösteriyor. Bu elde edilen başarılar imzacılarla paylaşılarak nasıl başarı elde edildiği konusunda geri bildirim veriliyor.
Böylesi kampanyaların hiçbirisi kısa soluklu, saniyelik ve stratejiden yoksun değiller. Bu kampanyaların hepsi, haftalar, belki aylar süren mücadelenin sonucunda, sadece imza kampanyası değil, basın ayağıyla, fiziksel eylemleriyle ve kampanyanın muhataplarıyla görüşmeler düzenlenerek yürütülüyor. Kampanyayı imzalayan insanların pek çoğu imza attıkları kampanyaların takipçisi oluyor ve süreç boyunca bu kampanyalara başka destekler de sağlıyorlar. Ancak Change.org platformu bir hizmet sağlayıcı, burada kampanyaları başlatanlar kendi inisiyatiflerine göre başlatıyor ve destekleyenler de desteklemek istedikleri ölçüde bu kampanyaları destekliyorlar.” dedi ve Change.org’a dair bizleri bilgilendirdi:


Herkese Açık Platform

 

Change.org olarak evrensel insan haklarına ve düzenlendiği ülkenin kanunlarına aykırı olmadığı sürece, herhangi bir nefret söylemi, ayrımcılık veya karalama kampanyası olmadığı sürece, tam bağımsız demokratik bir platform olarak hangi görüşten olursa olsun, hangi inanca sahip olursa olsun, herkesin kampanya başlatmasına ve destek toplamasına olanak sağlıyor. Kullanıcılar kuruluşlara destek vermiyorlarsa kampanyalarını da imzalamayacaklardır.

 

Kâr amacı gütmüyor

 

Change.org toplumsal fayda yaratmak amacıyla kurulmuş sertifikalı bir Sosyal Şirket (Benefit Corporation) olması. B Corporation, yani Sosyal Şirketler toplumsal fayda yaratmak amacıyla gelir elde eder. Bu açıdan hayır kurumları gibidirler. Şu anda bu sertifika tüm dünyada 24 ülkeden 693 kuruluşa verilmiş durumda. Bu listede Türkiye’den sadece Sera Titiz’in kurduğu bir sürdürülebilir gelişim danışmanlığı şirketi bulunuyor. Change.org elde ettiği geliri sadece masraflar ve hizmetlerinin devamı ve geliştirilmesi için kullanıyor. Bu, Change.org’u diğer şirketlerden ve kar amacı güden kuruluşlardan ayıran bir özellik.

 

Bilgiler asla satılmaz

 

Change.org üyelerinin bilgilerini çeşitli kuruluşlara kesinlikle satmaz. Change.org’un diğer önemli ve faydalı özelliği dünyanın her tarafında sivil toplum inisiyatiflerinin güçlenmesini sağlaması. Change.org’da imza kampanyalarına katılan kişiler daha sonraki zamanlarda, tamamen kendi tercihleri doğrultusunda, ilgilendikleri ve kendilerinin sadece tek tek onay verdiği kuruluşlar ile paylaşılır. Bu paylaşım ile bireylerin ilgilendikleri kuruluşlarla buluşması sağlanır ve bu buluşmanın sağlanmasından çok küçük bir bedel kurumdan alınır. Sivil toplum kuruluşları bu şekilde tabanını genişletme imkanına kavuşur. Tekrar ifade etmek isterim, bu paylaşılma her bir kurum için kullanıcıların kendi onayları ve istekleri doğrultusunda yapılır. Kimsenin bilgileri başka onay vermedikleri bir kuruluşla paylaşılmaz.

 

Aktif Vatandaşlık

 

Change.org imza kampanyalarına katılan kişiler hem elde ettikleri başarılar ile toplumsal dönüşüm parçası olurlar, edilgenliklerini kırarlar ve bir sonraki adımda sivil toplum kuruluşlarına katılmaları, önem verdikleri konulardaki sivil toplum hizmetlerine ve mücadelelerine katılarak bu katılımcı anlayışlarını, imza kampanyalarından da bir adım daha ileri götürmeleri sağlanır.

Georgetown Üniversitesi, Sosyal Etki İletişimi Merkezi ve Ogilvy Worldwide Halkla İlişkiler Ajansı’nın beraber yaptıkları, mücadele alanlarına katılım ve değişik iletişim kanallarının toplumsal katılıma etkilerini değerlendirdikleri 2011 tarihli “The Dynamics of Cause Engagement” (Mücadele Alanı Katılımının Dinamikleri) araştırmasının sonuçlarına göre, dijital iletişim teknolojileri üzerinden katılım gösterenler diğerlerine göre gönüllülük yaparak veya bir yürüyüşe ya da eyleme katılarak sivil toplum için zaman harcamaya iki kat daha yatkınlar.

Hatta, başkalarını siyasi temsilcileri veya yöneticileri ile iletişime geçmeye cesaretlendirme ihtimalleri diğerlerine göre dört kat daha fazla ve sosyal bir konu hakkında bir imza kampanyası imzalaması için başkalarını ikna etme olasılıkları beş kat daha fazla.

Aynı araştırmaya katılanların yarısından fazlası sosyal konularda gösterdikleri katılım ve paylaşım sonucunda düşüncelerinin ve davranışlarının değiştiğini söylemişler. Araştırmaya katılanların yarıya yakını da sosyal konulardaki katılım sonucunda oy verme davranışlarının değiştiğini ifade etmiş. (Bu araştırmanın tamanına şu linkten ulaşabilirsiniz: http://csic.georgetown.edu/research/215767.html)

Change.org bu nedenlerle hem gazeteciler için önemli bir haber kaynağı hem de politikacılar için toplumun hassasiyetleri konusunda bilgi edinmeleri için fırsat sunar. Bazı ülkelerde milletvekilleri danışmanları Change.org’u dikkate izleyerek alacakları politik pozisyonları halktaki eğilimlere ve imzalara göre belirlerler. Atılan hiçbir imza boşa gitmez, paylaşımlarla da birleşince başarıya ulaşmak yolunda gündem yaratır.