Halil Berktay
(Taraf, 14 Ağustos 2012)
2008 Pekin’in tersine, Amerika Çin’i geride bıraktı. ABD sırf yüzme ve atletizmden 25’i altın, toplam 60 madalya alırken, diğerleri 19 ayrı dala dağıldı. Çin’in bu iki ana spordaki 6’sı altın 15 madalyasına, atlama, jimnastik, halter, masa tenisi ve badmintondan topladıkları eklendi.
Bu dökümü ilk 6 Ağustos’ta vermiştik. Evet, hep öyle gitti; yıllardır bu kadar denk bir çekişme olmadı. Başta Çin öndeydi; ortalarda bir gün Çin, bir gün ABD azıcık öne geçti; son iki üç günde ABD arayı biraz açtı ve Pekin’de ikinci sıradayken, bu sefer şeref tablosunun tepesinde yer almayı başardı. Büyük Britanya, ev sahipliği ve seyirci üstünlüğünün avantajları ne olursa olsun, kimsenin beklemediği ve kendilerinin de kolay kolay tekrarlayamayacağı bir performansla üçüncü sıraya yerleşti. Başta çok gerilerde gözüken Rusya da özellikle atletizm ve güreşle geri geldi. Bu ilk dördün ardında (Güney) Kore, Almanya, Fransa, İtalya, Avustralya ve Japonya da 28-44 arasında değişen toplam madalya sayılarına ulaştı. Böylece iki (ABD, SSCB) veya üç ülkenin (ABD, SSCB, Doğu Almanya) çok ağır bastığı 60’lar ve 70’lere kıyasla daha geniş bir dağılım ortaya çıktı. İlk altı ülke şöyle sıralandı :
Amerika, atletizm ve yüzmeden kazandı
Peki, bu madalyalar nerelerden geldi? Buna iki şekilde bakmak mümkün. Bir, ülkeler açısından. İki, tek tek spor dallarında kimin, ne kadar kazandığı açısından.
Ülkeler açısından incelendiğinde şu çok açık: Yüzme ve atletizm ABD’nin madalya deposu olmuş. Atletizmde 47, yüzmede 34, toplam 81 yarışma var. Bu iki ana spor Amerika’nın madalya deposu olmuş. ABD yüzmeden 16’sı altın toplam 31, atletizmden 9’u altın toplam 29 madalya çıkarmış. Başka bir deyişle, Amerika’nın altınlarının yarısı ve toplam madalyalarının yüzde 60’ı yüzme ve atletizmden gelmiş. Sonra jimnastik (3-1-2 = 6) ve tenis (3-0-1=4) geliyor. Diğerleri birer ikişer 17 ayrı dala yayılmış.
Çin’de sekiz, Britanya’da dört, Rusya’da üç spor ön planda
Çin’in durumu çok farklı. İlk günlerde Ye Shiwen ve Sun Yang’ın yarattığı sansasyona karşın, sonuçta yüzmeden 5-2-3 = toplam 10 madalya; atletizmden ise daha da zayıf bir performansla 1-0-4 = toplam 5 madalya elde edebilmiş. Buna karşılık artistik jimnastik ve trampolin (5-4-3 = 12), atlama (6-3-1 = 10), badminton (5-2-1 = 9), halter (5-2-0 = 7), atıcılık (2-2-3 = 7) ve masa tenisi (4-2-0 = 6) dallarından, 27’si altın 51 madalya kaldırmış.
Büyük Britanya ise bambaşka bir profil çiziyor. 29 altın madalyasının 8’i bisiklet, 4’ü kürek, 4’ü atletizm, 3’ü binicilik ve 3’ü bokstan gelmiş. Toplamda ise 65 madalyanın 37’sini bu beş dal temin etmiş. Buna karşılık Rusya “üç dallı” bir ülke. 8’i altın toplam 18 madalyayla atletizm, 4’ü altın toplam 11’le güreş ve 3’ü altın toplam 12’yle jimnastik (artistik, ritmik, trampolin), Rusya’ya 24 altınının 15’ini ve toplam 82 madalyasının 41’ini sağlamış.
Branşlar açısından durum
Atletizm: ABD ve Rusya gibi iki büyük ülkenin yanı sıra, üç küçük “koşucu” ülkenin varlığı dikkat çekici — sprintler sayesinde Jamaika, orta-uzun mesafeler temelinde Kenya ve Etyopya. İngiltere Mo Farah ve Jessica Ennis’le parladı. Çin sadece erkekler 20 km yürüyüşte başarı gösterdi; özellikle kadınlarda ve atma dallarında birçok finale kaldıysa da pek madalya çıkartamadı.
Yüzme : Çin ilk günlerde parladıysa da, sonunda ABD altın madalyaların neredeyse yarısını aldı götürdü. Bir zamanların “Doğu Alman mucizesi”nin bıraktığı boşluğu dolduran yok. Avustralya, Rusya ve İngiltere de, derece derece hayal kırıklıkları yaşadı. Japonya hiç altınsız 11 madalyaya ulaştı.
Atlama: 2008 Pekin’de 8/8, 2011 Şangay dünya şampiyonasında 10/10 yapan Çin, 2012 Londra’da dört senkronize dalın dördünü de kazan makla birlikte, dört bireysel branşın “ancak” ikisini alıp, toplamda sekizde altıda “kaldı”. Tek tük gümüş ve bronzlar tabloda görülmeyen ülkelere gitti.
Kürek: İngiltere 1996’dan (1-0-1) başlayıp 2000 (2-1-0), 2004 (1-2-1) ve 2008’den (2-2-2) geçerek, Londra’da dört altın, iki gümüş, üç bronz, toplam dokuz madalyayla, en güçlü kürek ülkesi olduğunu tekrar kanıtladı. Beş Olimpiyatta altın alan (Sir) Steven Redgrave BBC’ye “Daha iyisini yapabilir miyiz ?” diye sordu ve cevapladı: “Sanmıyorum.” Birer altın Danimarka, Çekoslovakya, ABD, Güney Afrika ve Ukrayna’ya gitti. Çin yok oldu.
Bisiklet: Pistte İngiltere 7/10 altınla sildi süpürdü; birer birincilik Avustralya, Almanya ve Danimarka’nın oldu. Fransa 0-3-0 = 3’te, Çin 0-2-1 = 3’te, ABD 0-2-0 = 2’de kaldı.
Yol yarışlarındaki dört altın İngiltere, ABD, Kazakistan ve Hollanda arasında paylaşıldı.
Artistik jimnastik: Çin ile ABD neredeyse kafa kafaya gittiler; sonra, hepsi birer altınla Rusya, Japonya, Romanya, Güney Kore, Hollanda, Macaristan ve Brezilya sıralandı. Ritmik jimnastikte Rusya hâkimdi.
Halter: Rusya ve Polonya çok gerilemiş; Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye gibi diğer geleneksel güçler silinmiş durumda. Çin ve Kuzey Kore hafif sikletlerden, Kazakistan her yerden madalya çıkartıyor. Kafkasların düşman kardeşleri Ermenistan ve Azerbaycan 0-0-1’de kaldı.
Güreş: Rusya ve Japonya önde; ikinci kademede İran, Azerbaycan ve ABD var. Birer altın Küba, Özbekistan ve Güney Kore’ye gitti. Çin 0-1-0; yok sayılır.
Masa tenisi: İç savaştan beri Çin’in ulusal sporu ve hegemonya alanı. Bugün Çin (Türkiye dahil) her yere masa tenisi “devşirme”leri ihraç ederken bile egemenliğini koruyor; birazı Kore, Japonya ve (Çin diaspora‘sıyla) Singapur ile Hong Kong’a da bulaşıyor. Bu sefer de tulum çıkardılar.
Badminton: Dar alanda kedi gibi çevikliğe dayalı diğer bir “hafif raket” sporu olarak, gene Çin ile diğer doğu ve güneydoğu Asya ülkelerinin yanı sıra, (emperyal anavatanı) Britanya’da ve Danimarka’da popüler. Toplam beş altının beşini de Çin aldı; Danimarka, Japonya ile Malezya birer bronz koparabildi.
“Ata sporlarımız” : Binicilik, okçuluk ve atıcılık, Orta Asya steplerindeki gibi yapılmıyor artık. Binicilik‘te üst sıralar Britanya (3-1-1 = 5), Almanya (2-1-1 = 4) ve İsviçre’ye (1-0-0 = 1) gitti. Okçuluk tamamen Güney Kore’nin (3-0-1 = 4) egemenliğindeydi; diğer altını İtalya kaptı. Atıcılık’ta benzer bir tablo, Güney Kore, ABD, İtalya ve Çin arasında oluştu. Burada gözükmeyen birer altın Britanya, Belarus, Romanya, Hırvatistan ve Küba’ya dağıldı.