Gündem

Oğlunun akıbetini öğrenmek için yıllardır mücadele veren Berfo Ana yoğun bakımda

Yoğun bakımdaki Berfo Ana: Ölürsem, çocuğumun mezarı bulununcaya kadar beni defnetmeyin

01 Aralık 2012 18:19

Oğlunun akıbetini öğrenmek için yıllardır mücadele veren Berfo Ana (Kırbayır) yoğun bakıma alındı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, "Berfo Ana şu an yoğun bakımda. Son isteği şu olmuş; 'Eğer ben ölürsem, çocuğumun mezarı bulununcaya kadar beni defnetmeyin.' Bu ne kadar acı, ne kadar trajik bir durumdur" dedi.

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganıyla düzenlenen oturma eyleminde, bu hafta 1994 yılında gözaltına alınarak kaybedilen Lütfiye Kaçar'ın kaybediliş hikayesi anlatıldı. Eylemde ayrıca, oğlunun akıbetini öğrenmek için yıllardır mücadele veren Berfo Kırbayır'ın yoğun bakımda olduğuna dikkat çeken İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, "Berfo Ana’ya söz veriyoruz. Bu kayıplar bulununcaya kadar, failleri ortaya çıkarılıncaya kadar bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz" dedi.

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 199'uncu haftasında devam etti. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan kayıp yakınlarının oturma eylemine, İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, TUHAD-FED ve KESK'e bağlı sendikaların temsilcileri de katıldı. Öte yandan dün gösterime giren ve cezaevlerindeki açlık grevlerini anlatan “Simurg” filminin yönetmeni Ruhi Karadağ ile filmin oyuncuları da oturma eylemine katılarak, kayıp yakınlarına destek verdi.

Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 199 haftadır kayıpların bulunması için, faillerinin yargılanması için mücadele verdiklerini belirterek, "Ama gelin görün ki en ufak bir adım atılmış değildir. Bu uğurda mücadele veren annelerin ömrü yetmedi çocuklarının mezarını bulmaya. Gözleri önünde çocuklarını aldılar, katlettiler ve bir daha akıbetleri ortaya çıkmadı. Her gün, her hafta onların mezarını bulmak için mücadele ettiler" dedi.

 

'Ölürsem, çocuğumun mezarı bulununcaya kadar beni defnetmeyin'

 

Son olarak Berfo Ana’nın çocuğunun akıbetini öğrenmek için verdiği mücadeleye dikkat çeken Bilici, şöyle konuştu: "Bilindiği üzere Berfo Ana şu an yoğun bakımda. Son isteği şu olmuş; 'Eğer ben ölürsem, çocuğumun mezarı bulununcaya kadar beni defnetmeyin.' Bu ne kadar acı, ne kadar trajik bir durumdur. Biz de buradan Berfo Ana'ya söz veriyoruz. Bu kayıplar bulununcaya kadar, failleri ortaya çıkarılıncaya kadar bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Ve buradan Başbakan'a sesleniyoruz; bu analar şayet çocuklarının mezarını bulmazsa, öbür dünyada da yakanızı bırakmayacak. Sizden hesabını soracaklar. Bu nedenle diyoruz ki, bu anaların son derece haklı, kutsal ve meşru bu taleplerine, bu çağrılarına cevap verin. Berfo Ana'yı ziyaret edin ve ona şu sözü verin; 'Geçmişte bu ülkede çok çirkin şeyler oldu, insanlığa karşı suçlar işlendi. Biz buna ortak olmayacağız. Bu kayıpları bulacağız, faillerini yargılayacağız ve bundan sonra hiçbir faili meçhul cinayet işlenmesin diye çaba göstereceğiz.' Berfo Ana'ya bu sözü verin ve o da hakkını size helal etsin. Aksi takdirde bu ülke hiçbir zaman rahat yüzü görmeyecektir."

 

Kaybediliş hikayesi anlatıldı

 

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, 5 Ekim 1994 tarihinde İstanbul'da gözaltına alınarak kaybedilen Lütfiye Kaçar'ın kaybediliş hikayesini anlattı. Sosyalist kimliğiyle tanınan Kaçar’ın daha önce gözaltına alındığını, işkenceye maruz kalarak tutuklandığını anlatan İnceören, cezaevinden çıktıktan bir süre sonra 5 Ekim 1994 tarihinde bir kez daha gözaltına alındığını belirterek, "O dönem yayın yapan Mücadele Gazetesini arayan ve kendisini Yılmaz olarak tanıtan bir kişinin, 'Lütfiye Kaçar elimizde, şu an askıya alındı, kendisine işkence yapılıyor, yarın parçalarını toplarsınız' dedi. Telefon görüşmesinden hemen sonra ailesi, avukatları ve İHD’nin resmi mercilere yaptığı tüm başvurularda yanıt aynıydı; ‘biz almadık, bizde yok.’ Lütfiye Kaçar’dan o tarihten itibaren bir daha haber alınamadı" dedi. (Kaynak: Fırat Haber Ajansı)

İlgili Haberler