Odatv davası sanığı Barış Pehlivan, 16 aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden mektup gönderdi. Pehlivan mektubunda, "Bilmenin tek başına bir anlam ifade etmediği, seslerimizi çoğaltmanın mecburi olduğu bir süreç yaşıyoruz" diye yazdı.
Pehlivan'ın mektubu şöyle:
Yüreği bizimle atan sevgili dostlar,
Dışardaki meslektaşlarım…
16 aydır tutuklusu olduğum Odatv davası, Türkiye’de basın özgürlüğüne vurulmak istenen zincirin en çıplak görünen hali oldu.
Odatv davasında “örgüt” yok. Asıl örgüt; bu davanın açılmasını sağlayan, sahte delil üreterek gazetecileri hapise atan yapıdır. Bu gerçekleri, aklı ve vicdanı olan herkes biliyor. Ama bilmenin tek başına bir anlam ifade etmediği, seslerimizi çoğaltmanın mecburi olduğu bir süreç yaşıyoruz.
Biz içeride, siz dışarıda…
İşte çıkaracağımız ortak sesinadı; herkes için basın ve ifade özgürlüğüdür. Emile Zola ne güzel demiş: Gerçek yürüyor, onu hiçbir şey durduramayacaktır!
Ve biliyorum ki; bugün bu zulüme imza atan mağrurlar yarın mağdur olduğunda, onların haklarını savunmak da, yine sadece gerçeğe tutkulu biz gazetecilere düşecektir.
Haber yapmanın, makale yazmanın, kitap kaleme almanın, fikir söylemenin; kovulmalarla, kelepçelerle ve kurşunlarla engellenmeye çalışılmadığı bir Türkiye’de yaşamak dileğiyle…
Duruşma 18 Haziran'da
16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafında görülen Odatv davasının 12 Mart tarihindeki son duruşmasıda gazeteci Ahmet Şık, Nedim Şener, Sait Çakır ve Coşkun Musluk tahliye olmuştu. TÜBİTAK'tan gelecek 'virüs' raporuna kilitlenen davanın gelecek duruşması 18 Haziran 2012 saat 10:00'da Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görülecek.