Tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde, 5 yıldır avukatları ile 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana ise İmralı Heyeti üyeleri ile görüştürülmeyen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarının 12 Temmuz’da Birleşmiş Milletler’e (BM) başvurarak 'tecrit sistemi'nin son bulmasını istedi.
Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) haberine göre, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Dairesi’ne başvuran Öcalan’ın avukatları, müvekkilleri üzerindeki 'ağırlaştırılmış tecridin' yerinde incelenmesini istedi.
8 ayrı raportöre başvuru
Başvuru “İşkence ve diğer acımasız, gayri insani veya aşağılayıcı davranış veya cezalandırmaya yönelik özel raportör”, “Terörizme karşı koyarken insan haklarının tanınması ve korunmasına yönelik özel raportör”, “dava dışı, özel ve keyfi uygulamalara yönelik özel raportör”, “azınlık hususlarına yönelik özel raportör” ve “Irkçılık, ırkçı ayırım; yabancı düşmanlığı ve ilgili hoşgörüsüzlüğün yeni formlarına yönelik özel raportör”ün de aralarında bulunduğu 8 ayrı raportöre yapıldı.
Avukatlar başvurularında müvekkilleri Öcalan’ın İmralı’da tutulduğu 'ağırlaştırılmış tecrit' koşullarını aktarıp, avukat, aile, ziyaret haklarının ve haberleşme hakkının engellendiğini vurguladı.
Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) İmralı Cezaevi’nde yaptığı ziyaretleri ve bu ziyaretlerin ardından tecrit koşullarının kaldırılmasına dönük hükümete tavsiye kararlarının da içinde bulunduğu raporları da başvurularına ekleyen avukatlar, BM’den Öcalan’ın tutulduğu 'ağır tecrit' koşullarının yerinde görülmesi ve bu koşulların müvekkil üzerindeki etkilerinin saptanması için tespitler yapması için raportörlerini görevlendirmesini talep etti.
“Tecrit koşulları yerinde görülmeli”
Avukatların başvurusunun talep kısmında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün ne zamana kadar sürdürüleceği belli olmayan, hukukun ve hukuk makamlarının etki etmediği, tamamen siyasi iktidar politikaları doğrultusunda yaklaşımların sergilendiği İmralı Tecrit Sisteminin son bulması ve her hâlükârda koşullarının hukuka uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
Bunun için; Müvekkile karşı uygulanan ağır tecrit koşullarının yerinde görülmesi ve bu koşulların müvekkil üzerindeki etkilerinin saptanması için tespitler yapılmak üzere ilgili cezaevinin ve müvekkilin tarafınızca ziyareti, müvekkil üzerinde uygulanan ağır tecrit koşullarının kaldırılması, müvekkilin ailesi ve avukatları ile görüşme hakkına engel olunmasına son verilmesi, müvekkil ve avukatları arasındaki her türlü iletişim engelinin kaldırılması için Türk Hükümeti ve BM nezdinde gereğinin yapılmasını rica ederiz.”