Başbakan Erdoğan’ın Kürt sorunu ve İmralı süreci konusunda yakınındaki en kritik isimlerden biri olan Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, “Öcalan’ın örgütün ezberlerini bozduğunu yeni bir perspektifle topluma mesajlar verdiğini görüyoruz. Bence bu bir tarihi yön. Örgüt ilk başta çıktığında bağımsız bir devlet hedefi vardı. Bugün gelinen noktada bu hedefin değiştiğini görüyoruz” dedi.
CNN Türk’te soruları yanıtlayan Akdoğan şöyle devam etti:
“Uygulamayı görmek lazım. Bu perspektif nasıl pratize edilecek, nasıl tavır sergilenecek... İhtiyat ve iyimserlikle yaklaşmak lazım. Bu Türkiye’nin geldiği noktadır. Hükümetin ciddi riskler yüklenerek geliştirdiği bir inisiyatiftir.
'Eylemler Öcalan'ı devre dışı bıraktı'
Şehir merkezlerindeki topyekün o ayağı kalkış ve isyanları engellenmiş oldu. Kırsalda alan hakimiyeti kurma stratejisi de çöpe gitti. Oslo sürecinde yaşananlardan sonra devlet bütün kapıları kapattı. Öcalan şunu gördü. Eylem olursa devlet muhatap almıyor. Eylem yapılması Öcalan’ı muhatap haline getirmiyordu. Onu devre dışı bırakıyordu. Yeni bir eylem olursa Öcalan devre dışı kalır. Devlet onlarla topyekün mücadele eder ve başarılı olamayacakları görülür.
'Al -Ver süreci değil'
Burada baldıran zehri içmek tavizler vereceğiz anlamına gelmiyor. Bu bir al-ver süreci değil. Elbette bir görüşme var ve mutabakata varıldıkça adımlar atılıyor. Oslo süreciyle bu zaman arasında fark var. Oslo’da BDP sürecin dışındaydı. Şimdi içeriye girdi. Bu süreci başlatan, yöneten iktidar. BDP burada taşıyıcı bir rol üstlendi. Bulunduğumuz aşamanın kaçınılmaz durumu bu.
'Odaklar artık etkisiz'
Vesayetçi odaklar bugün daha fazla etkisizleştirildi. Ergenekon da bunun içine katılabilir. Bu da önemli bir parametre değişikliğidir. Toplumsal destek bugün daha yüksek düzeyde. Cemaatler, tarikatlar, diğer sivil toplum kesimleri ve toplumdan çok güçlü destek var. Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin söylediklerinden tutun da toplumun diğer kesimlerinden de çok güçlü destek var. Çok büyük umut var.
'Saldırıya karşılık verilir'
Bu umut önüne gelen herşeyi katıp götürüyor. Ben sınır dışına çekilmeyle ilgili takvimle ilgili birşey söyleyemem. Ama bunlar görüşülen şeylerdir. Terörle mücadele askıya alınmış değil. Saldırı yapılarsa anında karşılık verilir.
'Otoriterleşme tartışması'
Başkanlık bu sürecin dışında yürüyor. Bu konuda bazı kişiler sürece zarar verecek yaklaşımlar geliştiriyorlar. ‘Bu sorun çözülürse iktidar çok güçlenir, çok otoriter rejim ortaya çıkar.’ Bu, ‘sorun çözülmesin’ demenin farklı bir yolu. Büyük bedeller alarak Ak Parti bu süreci başlattı. Çünkü Türkiye kaybediyor, AK Parti kaybetmiyor, hepimiz kaybediyoruz. ‘AK Parti aman ha çözmesin, güçlenmesin ama Türkiye kaybetsin...’ Hangi iktidar çözerse güçlenebilir, ama güçlenmesi Türkiye’de daha otoriter bir yönetim olacağı anlamına gelmez.
'Uç düşünceler sorun çözmez'
Şehitler geldikçe hepimiz acı çekiyoruz. Artık ‘acı dinsin’ iradesi ortaya çıkıyor. Bu herkesin kabul edeceği bir yaklaşımla olabilir. Uç yaklaşımlarla, Marjinal girişimlerle bu sorun çözülemez. Türkiye’nin hayrına bir yola girilmiştir.
'BDP ile mücadeleye devam'
Bu sorun çözülürse silahlar devre dışı kalırsa bizim BDP ile mücadelemiz, bu siyasi anlayışla mücadelemiz devam edecek. Burada sorun insanların farklı ütopyalara sahip olması değildir. Bunun silah üzerinden yapılmasıdır. Silah devreden çıkarsa bunu siyasetle yaparsınız. Bizim bu zihniyetle mücadelemiz devam edecek.
'Bölünme tartışması'
Bu kendine güvenmeyen insanların paranoyasıdır. Bugüne kadar Türkiye’yi onlar mı muhafaza ediyordu. BU halk bayrağına vatanına sahip çıktı. Bugün Bahçeli’nin üslubunu MHP kitlesi bile doğru bulmuyor.
'Hasan Cemal konusu'
Hiçbir müdahale olmadı. Bir kişi bir laf söyledi diye o kişiyi siz kendi zihninizde dahi mahkum edemezsiniz. Bizim gazete yönetimiyle temasımız oldu. Ama şunu atın, tutun... Böyle birşey olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Bu olaydan sonra gazete patronajıyla onlar bizi arıyor biz de düşüncemizi söylüyoruz. İktidar medya gruplarının desteğiyle buraya gelmedi, onlar sayesinde ayakta da kalmadı. Ben onu Kürt meselesinde akil bir adam olarak görüyorum. Kendisini aramadık. Çünkü buna karışmamız da çok doğru olmuyor.
'Teröristle görüşülmüyor'
Teröristle temas kurmak anlamına gelmiyor. Siz hala o icraatın içinde olan bir kişiyle görüşmüş olmuyorsunuz. Cezaevindeki bir mahkumla görüşüyorsunuz.”