Politika

'Obama’dan bize hayır gelmez'

Demokrat Parti Genel Başkanı Cindoruk partisinin Manisa’da gerçekleştirdiği mitingde ABD ile yapılan pazarlıkların hayır getirmeyeceğini dile getirdi.

21 Kasım 2009 02:00

T24 - Demokrat Parti Genel Başkanı Cindoruk partisinin Manisa’da gerçekleştirdiği mitingde demokratik açılımı eleştirerek ABD ile yapılan pazarlıkların hayır getirmeyeceğini dile getirdi.

Anavatan Partisi ile birleşmesinin ardından ''Türkiye Tek Yürek'' mitingleri düzenleme kararı alan Demokrat Parti’nin (DP) ilk mitingi, Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirildi.

Anavatan Partisi'nin son genel başkanı ve DP Genel Başkanvekili Salih Uzun ile birlikte miting alanındakileri selamlayan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin kahraman Türk Ordusu'nun verdiği büyük mücadele ile kurulmuş bir devlet olduğunu belirtti.

Türkiye'nin şehitlerle, gazilerle, savaşla kurulmuş ve bu devleti korumak için şehit olmuş, gazi olmuş evlatları bulunan güçlü, büyük bir devlet olduğunu vurgulayan Cindoruk, şöyle devam etti:

''Şimdi böylesine önemli bir devleti, terörü önleyeceğiz diye zarara mı sokacağız? Biz terörü önleyeceğiz diye, Habur kapısından giren o üniformalı gerillalara, Türkiye Cumhuriyeti'nin yargısını, Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusunu teslim mi edeceğiz? Hayır.

Bizim söylediğimiz gibi biz demokrasiyi getirirsek, demokrasi eksiğini tamamlarsa, kim ne hak istiyorsa, devlet düşünür taşınır karar verir. Ama bütün devlet, bütün bu cumhur hep beraber. Öyle masa arkalarında değil, gizli kapılar arakalarında değil, Obama ile pazarlık ederek değil. Biz her zaman herkese şunu söylüyoruz, bizim dost devletlerimiz vardır, ama bizi idare eden bir devlet olmayacaktır. Sanki Obama bizim bir vatandaşımız. Adı Hüseyin ya, bizden bir Hüseyin sandılar. O Amerikalı Hüseyin, ondan bize hayır gelmez.''

Hüsamettin Cindoruk, Türkiye'nin içinde bulunduğu önemli bir sıkıntının da telefon dinlemeleri olduğunu savundu.


Alanda bulunanlara cep telefonunu gösteren Cindoruk, şöyle konuştu:

''Size göre bu bir cep telefonu. Hepinizin cebinde var, ama hayır bu cep telefonu değil, bu bir mikrofon. Ben bununla konuşuyorum. Her mahremini konuşuyorsun, ama Ankara'da bunu dinleyen biri var. Bu mikrofon gibi. Ankara'da insanların mahremiyetlerini, özel hayatlarını içeren büyük bir skandalla karşı karşıyayız.

Cumhurbaşkanı'nı dinliyorlar, onu bilmiyorum öyle diyor, ama başsavcıyı dinliyorlar. Yargıtay Başkanı'nı dinliyorlar, mahkeme hakimlerini dinliyorlar, bizleri siyasetçileri dinliyorlar. Bu cep telefonu, dünyanın en masum aleti, çağımızın da büyük başarısı. Telefon kabloları bitmiş, her şey bitmiş, hepimizin cebinde var. Bunu suç haline, suç aleti haline sokanlar, demokrasiden bahsedebilirler mi?''