Çevre

Nükleer kaçışın sırrı deprem mi?

Mersin Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santralle ilgili ihaleye sadece bir teklif gelmesi ilgili firmaların bölgenin jeolojik durumuyla ilgili bazı kaygıları olduğu iddiasını gündeme ta

29 Eylül 2008 03:00

Mersin Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santralle ilgili ihaleye sadece 1 teklif gelmesi ilgili firmaların güvenlikle ilgili bazı kaygıları olduğu iddiasını gündeme taşıdı.

Akşam'da Deniz Çiçek imzalı habere göre nükleer santralla ilgilenen firmalar santral yapılması planlanan bölgeyle ilgili Enerji Bakanlığı’na sismik aktivitelerle ilgili durumu sordu.

Deprem riski incelenmedi

Bakanlık tarafından verilen yanıtta ise, “Akkuyu ile ilgili yapılan çalışmaların raporlarından mevcut olanlar taranmış ve TETAŞ’a iletilmiştir. 1999 yılındaki depremin Akkuyu’ya olabilecek etkisi incelenmemiştir” denildi.

Yatırımcılar, santralın işletmeden çıkarılması ve radyoaktif atıkların kalıcı olarak bertaraf edilmesine ilişkin sorumluluğun devlete ait olmasını da talep etti. Bakanlık ise, dünyadaki uygulamalara göre, çözüm işinin, işleticinin sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Bakanlık, atık konusuna çözüm bulunmasının ise devletin yükümlülüğü olduğunu aktardı. Verilen resmi yanıt yazısında, “Kullanılmış yakıtların kalıcı olarak bertarafı bir jeolojik depolama anlamına gelmektedir ve bu deponun yapımı tamamen devletin sorumluluğunda olacaktır” denildi...

'Devlete güvenin'

Yatırımcıların, siyasi kararların sonradan toplumsal tepkiye göre değişebileceğine yönelik görüşlerini açıklaması ve “ya siyasi bir kararla santral kapatılırsa” diye sorması üzerine, bakanlıktan, “Siyasi kararlarla ilgili ek güvenceler istemenin devlete olan güvensizliğin bir sonucu olduğu değerlendirilmektedir. Bunu haklı bulmak olanaksızdır. Erken söküm olasılığına dayalı endişe ise yersizdir” yanıtı geldi.

Uzmanlara göre risk var

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. İlyas Yılmazer: Afrika kıtası, Anadolu plakasının altına doğru ilerliyor. Bu da bu bölgede binlerce ikinci faylar yaratıyor.

O bölge, 2005’teki Kaş depremi nedeniyle, depremsellik açısından güvenli bir yer değil. Bugüne kadar o bölgede ölümüne yıkımların az oluşunun nedeniyle, bölgede deprem riski olmaması değil, kayalık bir yapı olması. Burası depremsellik açısından tehlike taşıyor. Son dönemdeki depremler, bu sistemin ürünleri.

Güvenliği kuşkulu iken olmaz

Nükleer Mühendis Prof. Dr. Tolga Yarman: Deniz dibi incelemelerini de kapsayan çalışmalarla, Akkuyu’nun 25 kilometre batısında, Mersin’in kuzeydoğusundan gelip Akdeniz’e dalarak Kıbrıs’a doğru uzanan, Ecemiş Fay Hattı’nın, hareketliliği saptandı. Fayın oynaması, Akkuyu’da bir çökmeye, burada bir nükleer santral kurulmuş ise, bir nükleer faciaya sebebiyet verebilir.

Ottawa Deprem Araştırma Enstitüsü’nden Dr. K. Buckthought tarafından Nisan 1998’de hazırlanan bir rapora göre, 40 yıl içinde, Richter ölçeğinde 7 şiddetindeki bir depremin, Akkuyu’nun 100 kilometre yakınında vuku bulması ihtimali yüzde ellidir. Dr. K. Buckthought’a, merkez üssü Akkuyu’da olacak ve 6.5 şiddetindeki gerçekleşecek depreme, hiçbir tasarımın dayanmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Akkuyu’ya, yirmi yıl kadar önce yer lisansı verilmiş. Bu durumda, kamuoyu nezdinde “Akkuyu’nun sismolojik güvenliği” hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanıtlanmadan, burada bir nükleer santral kurulması yönünde adım atılmamalıdır.

İlgili haberler:

'İhale nükleer'in çıkmazını gösteriyor'
Nükleer yine olmadı, doğalgaza devam mı?