Takvim yaprakları 29 Ocak 2014 Çarşamba'yı gösteriyor. Yer, Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi…
Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasının 80'inci duruşmasında o güne kadar görülmedik, alışılmadık bir olay yaşanıyor.
Hakim Manfred Götzl'ün "iyi misiniz, gözleriniz kapalı?" sorusu üzerine davanın baş sanığı Beate Zschäpe konuşuyor. O ana kadar suskunluğu tercih eden Zschäpe'nin ne söylediği mikrofon kapalı olduğundan anlaşılmıyor.
Zschäpe'nin 'konuşkanlığı', 6 Mayıs 2013 tarihinden beri 109 duruşmadır devam eden dava boyunca işte bu anla sınırlı kalıyor.
246 tanık ve bilirkişi dinlendi
Davada şimdiye kadar 246 tanık ve bilirkişi dinlendi. Tanıkların önümüzdeki aylarda dinlenmeye devam etmesi bekleniyor. Zschäpe'nin susma hakkını kullanması, mahkemenin işini zorlaştırıyor.
Zschäpe, NSU cinayet ve eylemleri hakkında bilgi sahibi miydi? Savcılık Zschäpe'nin yıllarca terör hücresinin gizlenmesini sağladığını, bu eyleminin cinayete iştirak olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşünde.
Bu iddia geçerli görülürse Zschäpe de cinayetten hüküm giyecek. 2000 – 2007 yılları arasında 8'i Türk, biri polis 10 kişinin öldürülmesinde tetiği çekenlerin Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos olması da bunda bir değişiklik yapmayacak.
Şurası kesin: NSU üçlüsünün hücre evi olarak kullandıkları evin enkazından 12 silah çıktı. Bunlar arasında cinayetlerin işlendiği Çeska marka tabanca da bulunuyor. Böhnhardt ve Mundlos'un 2001 Kasım'ında tutuklanacaklarını anlayınca intihar ederek yaşamlarına son verdikleri ileri sürülüyor.
NSU terör hücresinin hayatta kalan tek üyesi Beate Zschäpe'nin dışında Nasyonal Demokrat Parti (NPD) eski yöneticisi Ralf Wohlleben, André E., Holger G. ve Carsten S., olmak üzere 4 sanık daha davada yargılanıyor. Bu 4 sanık, cinayete yardım ya da terör örgütüne yardım ve yataklık yapmakla suçlanıyor.
İddianamede Zschäpe'ye yönelik suçlamaların başında, terör üçlüsünün banka soygunlarından elde edilen geliri yönettiği geliyor. Savcılara göre Zschäpe, terör hücresinin eşit haklara sahip bir üyesi.
3 kere cinayete teşebbüs
Hücre evi olarak kullanılan Zwickau Frühlingsstraße'deki dairenin Zschäpe tarafından ateşe verildiği kanıtlandı. Zschäpe evini kundakladıktan sonra yan dairedeki komşusunu ve binada çalışan iki işçiyi uyardı mı? Savcıya göre Zschäpe kimseyi uyarmadı. Evini kundaklayıp kaçması, 3 kere cinayete teşebbüs olarak değerlendiriliyor. Bütün bu ayrıntılar ve olayın muhtelif parçaları, muhtemelen önümüzdeki yıl karar açıklandığında belirleyici olacak.
Kurban aileleri mahkemenin ne zaman ve nasıl bir karar vereceğini artık o kadar önemsemiyor. Önyargılarla, "şüpheli" yerine konmadan, yetkili birilerin kendilerine kulak vermesi için onlar zaten yıllardır yeterince bekledi.
Yetkililer neden aciz kaldı?
"Ben İsmail Yozgat, 21 yaşında öldürülen, 6 Nisan 2006 yılında başına isabet eden iki kurşunla kollarımda ölen şehidin babasıyım."
Halit Yozgat'ın babasının 1 Ekim 2013 tarihli duruşmada verdiği ifade, mahkemenin unutulmaz anları arasında yer aldı. Müdahil avukatlar, yalnızca sanıkların suçlu olup olmadığının sorgulandığı bir ceza davasının kapsamının dışına çıkılmasını, yetkililerin cinayet serisi karşısında yetersiz kalmalarının nedeninin de sorgulanmasını istiyor. Cinayetlerin perde arkasının da aydınlatılması talep ediliyor.
Davanın bundan sonraki seyrinde ne olacak?
10 cinayet, Zwickau'daki yangın ve NSU mensuplarının bağlantıları şimdiye kadar görülen duruşmalarda büyük ölçüde aydınlandı. Davanın bundan sonraki seyrinde Köln'de düzenlenen iki bombalı saldırı ve banka soygunlarının ele alınması bekleniyor.
Davada tanık sıfatıyla dinlenen cinayet kurbanlarından Halit Yozgat'ın annesi Ayşe Yozgat, Zschäpe'ye şu sözlerle seslenmişti: "Sizden rica ediyorum, tüm olayları aydınlığa kavuşturun. Akşam yatağınıza girdiğinizde lütfen beni düşünün. Benim saatlerce uyuyamadığımı düşünün."
Ayşe Yozgat'a dikkatle kulak veren Zschäpe, buna rağmen susmaya devam etti. Suskunluğunu önümüzdeki duruşmalarda da sürdürmesi bekleniyor.