Süddeutsche Zeitung, Trump'ın Rusya ile ABD arasındaki gerginliğin artmasına yol açan adımlarını şöyle yorumluyor:
"Suriye'ye fırlatılan 59 Amerikan füzesi Rusya'ya verilmiş bir mesajdır. İki devletin tanışmaları açısından zamanlama elverişli sayılır. St. Petersburg ve Stockholm, İslamcı terörün ortak düşmanları olduğunu onlara bir kez daha hatırlattı. Putin sürekli yeni düşmanlarla kuşatıldığını itiraf etmek durumunda. Trump'ın ise manipülasyon soruşturmasını yara almadan atlatabilmesi için Rusya politikasında başarılı olması gerekiyor. Rusya ile ‘kapsamlı' anlaşma sağlaması Trump'ın işine gelecektir. Suriye'ye karşılık Ukrayna, biraz kestirilebilirlik karşılığında yaptırımların kaldırılması. Tecrübeler şunu gösteriyor: Sonunda bu formül işlemeyecektir ama biraz karşılıklı ilgi ve müzakerelerde kararlılık göstermek yeterli olacaktır.”
Die Welt gazetesi ABD Başkanı'nın Suriye ve Kuzey Kore politikalarına ayırdığı yorumunda Trump'ın stratejisine açıklık getirmesi gerektiğini vurguluyor:
"Zehirli gazdan ölen çocukların Trump'ın fikrini değiştirmesine yol açtığına insanın inanası geliyor. Esad'a etkili bir uyarı salvosu gönderme zamanı çoktan gelmişti. Kuzey Kore'nin roket programına gösterilecek tepki de gövde gösterisiyle sınırlı kalmamalıdır. Kuzey Kore'ye önleyici askeri darbe indirilmesi sadece meşru değil, aynı zamanda zaruridir de. Ancak görevdeki ABD Başkanının motivasyonu hakkındaki kuşkuların dağılması gerekir. Trump'ın anketlerdeki puanı tarihi diplerde dolaşıyor. Her ikisinin de kesin stratejiye bağlandığından emin olunabilse, ABD'nin Suriye ve Kuzey Kore daha fazla angajman göndermesi memnuniyetle karşılanabilir. Ama Trump'ın çaresizlik içinde prestijini kurtarmaya çalıştığı endişesi ağır basıyor.”
Franfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Donald Trump'un Kuzey Kore politikasına şu satırlarla değinmiş:
"ABD Kuzey Kore ile ilgili olarak askeri opsiyonlardan ve gerektiğinde problemi tek başına çözmekten söz ediyor. Ancak mevcut ortamda tek gerçekçi opsiyonun Kuzey Kore'yi silahlanma yarışına sürükleyip rejimin bu yüke dayanamayıp yıkılmasını sağlamak olabileceği anlaşılıyor. Ama böyle bir durumda bile Kuzey Kore'nin çaresizlikten son darbe olarak Seul'u ateş altına alıp ABD'nin müttefiki Güney Kore'ye büyük zarar vermeyeceği garanti edilemez. Böyle ‘çözüm' mü olur?”
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi Donald Trump'ın tek taraflı askeri girişimlerinin tehlikeli bir serüven olduğunu yazıyor:
"Donald Trump sadece iki askeri emirle, seçmenin oyunu almak için vaat ettiği izolasyoncu ‘önce Amerika' rotasını terk etmişe benziyor. Bu çıkışı herkesi şaşırttı. Esad ile müttefikleri Rusya ve İran gibi, Kuzey Kore ve Çin de herhalde bu adımları beklemiyordu. Trump, hasım ve rakipleri için kestirilebilir bir lider olmak istemiyor. Ama bu tavır strateji geliştirmeye elverişli temel olamaz. Suriye saldırısından ve Doğu Asya'daki askeri gerginliğin arttırılmasından sonra atacağı adımlar kestirilemiyor. İleriyi görmeden ve kesin bir stratejiye bağlanmadan askeri darbe indirip tehditler savurması Trump'ın seçmenlerine vaat ettiklerinin tam aksini doğurur. Plansız bir şekilde yeni askeri serüvenlere kendini kaptırdığı takdirde ABD'ye zarar verir.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Ahmet Günaltay