Kültür-Sanat

Neşet Ertaş sahnelerden çekiliyor mu?

Usta türkücü 72 yaşındaki Neşet Ertaş, sahnelerde yorulduğunu, artık şiire vakit ayırmak istediğini söyledi.

17 Temmuz 2010 03:00

T24 - 22 Temmuz günü Harbiye Açıkhava'da hayranları ile buluşacak olan Neşet Ertaş, 55 yıldır bulunduğu sahnelerde yorulduğunu, artık konserlere değil şiire vakit ayırmak istediğini ve bir şiir kitabı hazırlığını söyledi. 

Yeni Şafak gazetesinden Şamil Kucur'un "Türkülerle yoruldum şiirle dinleneceğim" başlığı ile (17 Temmuz 2010) Neşet Ertaç söyleşisi şöyle:


Türkülerle yoruldum şiirle dinleneceğim


Yetmiş iki yaşını geçen usta türkücü Neşet Ertaş Harbiye Açıkhava'da hayranlarıyla buluşacak. 55 yıldır sahnelerde olmaktan yorulan Ertaş, artık konserlere değil şiire vakit ayırmak istediğini söyledi.

Usta türkücü Neşet Ertaş, bir süre önce 'yaşlandım ve yoruldum' diyerek dinlenmeye çekilmiş ancak hayranlarının ısrarları üzerine arada bir sahneye çıkma sözü vermişti. İşte verdiği sözü yerini getirmek için 21 Temmuz'da Avea Harbiye Açıkhava'da konser verecek olan Ertaş, "55 senedir sahnelerdeyim ve dinlenme zamanı geldi" diyor. Türkülerle yorulan yüreğini ise şiir yazarak dinlendiren türkünün ustasıyla konuştuk.

Artık konser vermeyeceğiniz yönünde hayranlarınızı üzen bir karar almıştınız. Avea Açık Hava Konserleriyle tekrar sahneye çıkacaksınız. Sizi ne etkiledi?

Ben konserlere son vermek istedim en son İstanbul Gösteri Merkezi'ndeki konserden sonra kendi kendime artık konserlere son vermek istedim. Bunu da İstanbul'da gazetelere bir röportajımda söyledim; fakat çok itiraz gördüm, çok tepkiler gördüm. Yakınlarımdan uzaklardan, sağdan soldan... Bu sene de yoğun konserler almıyorum. Bu sene tek tük konserleri kabul ettim artık seneye de yaşım 72'yi geçti ve dinlenme zamanı geldi. Bundan sonra senede 2 ya da 3 konser ancak olur. 55 senedir sahnedeyim. 15 yaşındayken gramofon plağından aralıksız türküler verdim; beynimde yoruldu, can da haliyle bir mevsimi var, doğanın gereği. İstek de heves de bitti. Her yaşın bir mevsimi oluyor.

Artık gönlüm de yoruldu, canım da. Yeter diyorum kendi kendime. Bu kadar türküler verdim aralıksız türküler verdim. Hiç birinin içinde adımı da soyadımı da kullanmadım. Yarım asırdan fazladır türküler verdim. Artık kenarda oturmak zamanım geldi.

Candan Erçetin'i dinlerim

Avea Açık Hava Konserlerinin müzik direktörlüğünü Candan Erçetin'in yapması konserlere dahil olmanızı nasıl etkiledi?

Candan Hanımın programlarını izliyorum, beğeniyorum ve kendisini çok takdir ediyorum. Görüşüne saygı duyuyorum, okuduğu şarkıları dinliyorum. Benim için söylenen sözler verilen mesajdır. Beni yani halk sanatçısını tercih etmesi onun kültürüne sahip çıkması demektir. Kendisine teşekkür ediyorum.

Şiir kitabı hazırlıyorum

Sahnelerden çekilince yöneleceğiniz bir proje var mı?

Giderken ardımda bir şiir kitabı bırakmak istiyorum. Şimdi Erol Parlak ile bir şiir kitabı üzerinde çalışıyoruz. Bir de türkülerimi okuyanlar ucundan kıyısından türküleri kırpıyorlar. Bende türkülerin tadını alamıyorum bu yüzden. Erol Parlak'a benim çalıp söylediğim gibi notalarını yazması şartıyla evet dedim. Sanırım geçen gün televizyonda da söyledi elli atmış kadar türkümün notasını yazdığını.. geri kalan kısımlara da notasız olan yerlere de şiirlerimizi koyarak bir kitap haline getirmek, benim son düşüncem bu.

En çok babanız Muharrem Ertaş'tan etkilendiğinizi biliyoruz. Neşet Ertaş başka kimleri beğenir ve dinler?

Okuduğu eseri türküyü benimsemiş, ruhuna işletmiş, onun ne olduğunu anlamış, onun duygusu ile okuyan herkesi dinlerim. Ses hiçbir zaman önemli değil. Önemli olan bunu içtenlikle içine sindirip okuyabilendir. Her kim olursa olsun.

Sizinle türkü söylemek isteyenlerin sayısını tutamadık bile; ama merak ediyoruz, sizin birlikte türkü söylemek istediğiniz birileri var mı?

Evet var efendim, biri sazım biri ben. Çünkü ikimiz birbirimizi biliyoruz. Ben aynı parçayı tekrar çal deseler bir daha aynı çalamam. O andaki duygularım nasılsa o ana göre çalar söylerim. Onun içinde bir başkasıyla tutturmamız mümkün olmuyor. Ama bazı çok nadir son türküyü arada bir söylediğim oldu. Nuray hanımla, Gülşen Kutlu ile oldu.

Zahidem imkansız aşkı anlatır

Zahidem adlı türkünüzün sürekli gündemde kalmasının sırırı nedir? Bir öyküsü var mı?

Babalarımız çalgı çalardı, bizi böyle geçindirirlerdi. Köylülerimiz düğün etsinler diye hasatlarını yıl boyu beklerlerdi. Hasatı kaldırdıktan sonra düğün ederlerdi. Babalarımız çalgı çalarlar bahşiş toplarlar, bizleri o parayla geçindirirlerdi. Bu da yetmezdi diğer tanıdıkları köylere birer ikişer göçerlerdi. Oralarda köylülerin yardımıyla geçinmeye çalışırlardı. Ama sürekli kalamazlardı. Ağanın kızına aşık olan ancak baba kızını vermeyince çekip giden fakir delikanlının hikayesini anlatır Zahidem türküsü.. Alıp başını giderken de şiirlerden 30- 40 sayfalık uzunlukta aşkını yazmış. Mektup gibi şiir yazmış çünkü aşık olmuş. Babamızın yanında o köylere düğüne gittiğimizde kulakta kalan bu hikaye 100 yıla aşkındır anlatılırdı.