Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necdet Özel, kendisinden önceki eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner'in kendisi hakkındaki "Suçlayıcı ifadeleri yakışıksız buldum" sözlerine ilişkin olarak "Ben Işık Paşa’yı üzmek istemem. Açıklamamın böyle bir amacı yoktu. Alınmasına üzüldüm" dedi. Özel, TSK tarihinde ilk kez halef-selef Genelkurmay başkanları arasındaki tartışmanın kamuoyu önünde yapılmasıyla ilgili olarak "Ben silah arkadaşlarımla polemik yapmayı, basın önünde tartışmayı ahlaki bulmam" diye konuştu.
Ne olmuştu?
Org. Özel, Hürriyet yazarı Fikret Bila'ya yaptığı açıklamada, darbe komisyonuna yazılı cevap vermek istemesine dair yorumlarla ilgili olarak “Kaçmadım, buradayım. Komisyonun sorularını bekliyorum. Kaçsaydım 2011’de kaçardım. Ben elini taşın altına koymuş biriyim. O dönem gidenler gibi yapmadım. Görevi üstlendim” demişti.
Koşaner, ise "Polemiğe girmek istemiyorum. Böyle şeylerden TSK zarar görüyor. '2011'de ayrılanlar' dendiğine göre bizim kastedildiğimiz belli. Görüşleri kendi takdiridir. Saygı duyarım, ben gereken açıklamayı yazılı olarak yapacağım" diye cevap vermişti.
Necdet Özel'in Darbe Komisyonu'na katılmak istememesi emekli iki Genelkurmay başkanı arasında tartışmaya sebep oldu. Komisyon'un ise Özel'e tepkisi şöyleydi:
Fikret Bila'nın Hürriyet gazetesinin bugünkü (3 Kasım 2016) nsühasında yayımlanan 'Işık Paşa'nın takdiridir' başlıklı yazısı şöyle:
BİR önceki Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necdet Özel'in, Meclis Araştırma Komisyonu üyelerinden gelen eleştirilere yanıtını dün yansıtmıştım.
Özel Paşa, “Komisyondan kaçtı” eleştirisinde bulunan üyelere, “Kaçmadım. Hukuka uygun olarak soruların yazılı gönderilmesi için başvuruda bulundum. Benim alnım ak. Kaçsaydım 2011’de kaçardım. Ben elimi taşın altına koymuş biriyim. O dönem gidenler gibi yapmadım, görevi üstlendim” demişti.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner de dün yaptığı yazılı açıklamada, Özel Paşa’nın açıklamalarını yakışıksız bulduğunu belirtmiş; şartlar değişmediği halde Özel’in görevde kaldığına değinerek, Ergenekon ve Balyoz davalarını algılamalarının farklı olduğunu ifade etmişti.
"Üzmek istemem"
Koşaner Paşa’nın açıklamasından sonra konuştuğum Özel Paşa, “Ben Işık Paşa’yı üzmek istemem. Açıklamamın böyle bir amacı yoktu. Alınmasına üzüldüm. Ben Işık Paşa ile uzun dönem ve yakın çalıştım. O Kara Kuvvetleri Komutanı iken, ben onun ordu komutanıydım. Sonra o Genelkurmay Başkanı’yken ben Jandarma Genel Komutanı olarak birlikte çalıştık. Işık Paşa sevip saydığım, kişilikli bir komutandır”dedi.
"Ahlaki bulmam"
Özel Paşa, “Kaçsaydım 2011’de kaçardım, o dönem gidenler gibi yapmadım, görevi üstlendim, elimi taşın altına koydum” ifadesini açarken de şu değerlendirmeleri yaptı:
“Kaçsaydım 2011’de kaçardım derken, ‘Görevden kaçacak olsam o günün koşullarında görev üstlenmezdim’ anlamında söyledim. Bu komisyon üyeleri için verdiğim bir yanıttı. Ben silah arkadaşlarımla polemik yapmayı, basın önünde tartışmayı ahlaki bulmam. Hiçbir zaman da hiçbir ortamda yapmamışımdır. Hele iki kişi arasında yapılan görüşmeler bende kalır, benimle mezara gider.”
"Herkesin tarzı var"
Necdet Paşa, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Herkesin meziyetleri farklıdır. Herkesin bir tarzı vardır. O günün koşullarında Işık Paşa öyle takdir etti, ayrıldı. Kendi takdiridir. Ben de görevi üstlendim, takdirimi o yönde kullandım. Ancak ben bu kararı tek başıma da vermedim. O gün, YAŞ üyesi arkadaşlarımla değerlendirme yaptık. Arkadaşlarım benim görevde kalmamı istediler, görevi üstlenmem gerektiğini belirttiler. Ben bu değerlendirmeleri yapıp, ailemle bile görüşme fırsatı bulamadan, 5-6 saat içinde arkadaşlarla birlikte karar verdim. O günün koşullarında öyle olması gerekiyordu. Her olay yaşandığı koşullarda değerlendirilmelidir. Geçmişte kalmış olaylar üzerinde durmayı, tartışmayı anlamlı ve yararlı bulmam. Benim yanıtım komisyon üyelerinden gelen suçlamalara dönüktü, Işık Paşa’yı üzmek gibi bir niyetim yoktu, olamaz da.”
"Yeniden muhakeme edilir"
Özel Paşa’ya, Meclis Araştırma Komisyonu’nda dün yaşanan tartışmaları anımsatarak, “Komisyon sizi davet etmekte ısrarlı görünüyor, komisyon başkanı da sizi beklediklerini tekrar ifade etti. Yeni bir davet alırsanız, tutumunuz ne olur” diye sorduğumda, şu yanıtı verdi:
“Kurmaylıkta bir kural vardır. Eğer şartlar değişirse, yeni şartlar oluşursa, yeniden durum muhakemesi yapılır. Eğer yeni gelişme olursa, biz de yeniden muhakeme yaparız.”
Necdet Paşa, sohbetimizin sonunda, Işık Paşa’yı suçlamak veya eleştirmek gibi bir düşünce hiç taşımadığını, araştırma komisyonuna ise gerçekten katkıda bulunmak istediğini vurguladı.