NATO'nun perşembe ve cuma günü Galler'de düzenleyeceği zirvede, binlerce NATO askerinin ve askeri ekipmanların Doğu Avrupa'da konuşlandırılması kararının çıkması bekleniyor.
Eğer karar onanırsa, üye ülkelerin askeri birlikleri dönüşümlü olarak askeri tesislerde görev alacak ve bölgede gerektiği anda acil olarak harekete geçilmesi için askeri teçhizat konuşlandırılacak. Söz konusu "öncü güç", kolay hareket eden, etkili vuruş gücüne sahip ve düzenli birliklerin yanı sıra özel birimlerden oluşan yapıya sahip olacak.
NATO, üyesi olan eski Sovyet ülkelerini garanti altına almayı hedeflerken, bu durum Kremlin'i öfkelendiriyor.
Birlikler sürekli olarak bölgede bulunmayacağı için, ittifak üyeleri bunu 1997 yılında imzalanmış olan ve Soğuk Savaş sonrası Avrupa'nın sınırlarını belirleyen NATO-Rusya Daimi Ortak Konseyi anlaşmasının ihlali olarak görmüyor.
Eski NATO Generali Harad Kujat, NATO'nun zirvede Rusya'ya karşı yeni bir strateji belirleyip belirmeyeceği konusunda şöyle konuşuyor: “NATO, konvansiyonel savunmaya daha iyi hazırlanmak istiyor. Konvansiyonel yeterliliklerin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu, Ukrayna krizinin bir sonucu. Özellikle Baltık devletleri ama aynı zamanda Polonya kıvılcımın sıçrayıp kendilerini de tehlikeye sokmasından endişe ediyor. Pek çok ülke, özellikle de Almanya, Fransa ve İngiltere, askeri birliklerini çarpıcı bir şekilde silahlandırmakla kalmadı, ayrıca yapısal açıdan ve silahlanma açısından da değiştirdi.“
Moskova'dan tepki
Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Mikhail Popov, NATO'nun Avrupa'nın doğusunda askeri varlığını güçlendirmesinin tansiyonu tırmandırdığını ve Moskova'nın savunma politikasını buna göre adapte edeceğini açıkladı.
Popov, NATO'nun cuma günkü zirvede planlanan eyleminin ise “ABD ve NATO liderlerinin Rusya ile tansiyonu gerginleştirme politikasına devam etmek istediklerinin kanıtı olduğunu” savundu.
Peki, Rusya Baltık devletleri için bir tehlike oluşturacak konuma gelirse, NATO bu ülkeleri savunabilir mi? Kujat'ın görüşü şöyle: "Sorun tepkinin zamanı. Değişiklikler nedeniyle NATO'nun Polonya ve Baltık devletlerinde sağlam bir koruma hattı oluşturabilmesi için bir hayli zamana ihtiyacı var. Coğrafi durum da bir etken. Bu açıdan Rusya daha iyi bir konumda. Bu nedenle, bu ülkeler tepki süresini kısaltmak için topraklarında sürekli bir NATO varlığı talep ediyor. NATO ülkelerinde bu konuda karşı çıkanlar var. Öyle görünüyor ki, hızlı saldırı birliklerinin tepki verip, şimdiye kadarkinden daha kısa sürede varlık gösterebilecek durumda olmaları sağlanacak. Bu da bir caydırıcılık faktörü olur ve bu ülkelerin güvenliğine katkıda bulunur."
Öte yandan Kujat, NATO'yu Ukrayna krizi sırasında Rusya'ya karşı tutumunda ağır hatalar yapmakla suçluyor. Kujat, iki tarafın da özellikle de şimdi birbirleriyle konuşması gerektiğini kaydediyor.
Kujat, “Burada gittikçe içine battığımız bir durumda olduğumuz konusunda endişelerim var çünkü iki taraftan da durumu ve dolayısıyla krizi daha da kötüleştiren açıklamalar yapılıyor. Bu bizim çıkarımıza olamaz. Şu anda ‘Biraz duralım, durumu daha da kötüleştirmeyelim' diyen çok az politikacı görüyorum. Rusya, Ukrayna'da temelde çıkmaz sokak sayılabilecek bir duruma girdi. Ancak Batı da aynı durumda çünkü yaptırımlar sonunda hiçbir şey getirmeyecektir. Aslında bu, ortak bir çözüm bulmak için son fırsat fakat bunun için birlikte aynı masada oturulmalı” diyor.