Esther Oluka, The Monitor
Uganda’nın başkenti Kampala’nın banliyölerinden Bwaise’nin sakinleri semtlerinde etraftan muz (matooke) kabuklarını topluyorlar. Normalde, matooke’nin temel gıda olduğu bir toplumda oldukça alışılagelmiş bu çöp... Ancak Barışı Geliştirme Grubu üyeleri için öyle olduğu söylenemez. Ailelerin çöpe attığı kabuklar grubun dönüşüm gerçekleştirmek ve çevreyi korumak için ihtiyaç duyduğu değerli bir hammadde.
Bu kabuklar brikete dönüştürülüyor ve bilindik kömürün yerine büyük ölçüde evde kullanılan bir yakıt halini alıyor.
“Kabukları insanların evlerinden aldıktan sonra, varsa bunlardaki yaprak ve bunun gibi çöp kalıntılarını temizliyoruz. Daha sonra bunları yayarak kuruyana kadar birkaç saat güneşte bekletiyoruz,” diyor grubun mali işler sorumlusu Prossy Nankungu. Kurutulmuş kabuklar daha sonra bir tamburun içinde kül olana kadar yakılıyor. Hazır olduğunda, başka bir kabın içine dökülüyor ve soğumaya bırakılıyor.
“Ardından, birbirine yapışmasını sağlamak için, kırılmış malzemeye bir miktar önceden suyla karıştırılmış tapyoka unu ilave ediyoruz,” diyen Nankungu ekliyor:
“Sonunda, karışımı briket dediğimiz parçalara bölen bir makineye döküyoruz”
Kömür üretme makineleri her devirde yaklaşık 24 briket üretme kapasitesine sahip. On iki briket 1,000 Shs’den (0.30ABD$) alıcı buluyor. Nankungu, müşterilerinin çoğunun halktan insanlar olduğunu söylüyor.
Briket üretme süreci, şüphesiz uzmanlık becerileri gerektiriyor ki bu yönüyle topluluğun ortak vizyonu ile gerçekleşen sosyal teşebbüs ile bir bağ teşkil ediyor.
Son birkaç yıldır, Green Bio Energy Ltd (GBE), bunlar gibi toplulukları işe alarak nasıl etkili ve verimli bir şekilde briket üretecekleri konusuna onlara eğitim veriyor. Şirket grupları ya Kampala, Bugolobi’deki genel merkezlerine davet ediyor ya da onların iş yerlerini ziyaret ediyor. Bwaise’nin dışında diğer topluluklar, Namuwongo, Gayaza ve Kawempe.
Sosyal teşebbüsün bu koruma yolculuğu, iki Fransız vatandaşı Vincent Kienzler ve Alexandre Laure’un ormansızlaşma ve iklim değişikliği sorunları ile mücadele etme tutkusuyla hareket geçtikleri 2011 yılında başlamış. “Uganda nüfusunun büyük çoğunluğu odun ve kömür kullanıyor. Uganda’da seyahat ederek, gözlemleyerek ve keşfederek biraz zaman geçirdikten sonra, enerji tasarrufu çözümleri ve teknolojileri geliştirmeye başladılar, ” diye bahsediyor GBE’nin idari müdür vekili David Gerald.
Briket yapma fikrinin çıkış noktası, insanların kullandığı ve çevre üzerinde yıkıcı etkileri bulunan odun ve kömürün yerine konabilecek bir yakıt sağlamaktı. Mühendislik altyapısından gelen Kienzler makineyi yerli malzeme ile tasarladı ve geliştirdi.
Dünya Kaynaklar Enstitüsü’nün derlediği veriler, gezegenin orman örtüsünün yüzde 80’ini ormansızlaştırma nedeniyle çoktan kaybetmiş olduğunu ortaya koydu. Uganda’nın 1990’da beş milyon hektardan fazla ormanı varken 2005’e kadar ancak 3.5 milyon hektar ormanı kaldı. Ulusal Çevre Yönetimi Otoritesi (NEMA) Uganda 2008 Çevre Durumu raporunda, ormansızlaşma şu anki hızıyla devam ederse, ülkenin 2050 yılına kadar ormanlık arazilerinin tamamını kaybedeceği konusunda uyardı. Tarım arazilerini genişletmek için ormanların hızla yok edilmesine, hızlı nüfus artışına ve artan kentleşmeye atıfta bulundu.
Daha geniş bir pazara yönelik üretim
GBE’nin kurucuları yakıt olarak odunun yerine başka bir malzeme konulmasının ormanların yok olması sorunu ile mücadele edeceğine inanıyor. Mevcut durumda, şirket organik atık ve kalıntılardan briket üreterek bunları daha düşük maliyetle daha geniş bir pazara dağıtıyor. Eğitim programı ile toplulukta üretilen briketlerin kalitesini kontrol edebiliyorlar. Üretim tesisi Bukerere Road’da bulunuyor. Bir Salı günü öğleden sonra, makineden çıkan yüksek bir ses yakınlardan geçerken duyduğum ilk şey oldu.
“Kullandığımız başlıca hammaddeler, nihayetinde briketleri üretmek için daha ince bir toz halinde sıkıştırmadan önce kömür haline dönüştürdüğümüz kurutulmuş muz kabukları ve kömür tozu. Briketi bağlamaya ve tek parça halinde tutmaya yarayan tapyoka unu çözeltisi kullanıyoruz. Karşı karşıya kaldığımız en önemli sorun, yerli malzemeden yapılma olduğundan dolayı çok da dayanıklı olmayan makinenin bu niteliğinden dolayı bazen teknik zorluklar yaşamamız,” diye açıklıyor Gerald. GBE, 2013’te, yavaş yanan ocaklar üretmeye ve dağıtmaya başladı. Bugün, GBE, ayda yaklaşık 35 ton briket ve 2000 ocak üretiyor.
Briket ürünleri, Kampala ve Mbale bölgesindeki bakkallar, süpermarketler ve benzin istasyonları gibi çeşitli satış noktalarında 1,000 Shs (0.30ABD$) gibi uygun bir fiyatla satılıyor. 7.5 kg’lik torbalar, 7,700 Shs (2 ABD$), 25 kg’lik torbalar, 19,500 Shs (6 ABD$) ve 50 kg’lik torbalar ise 37,700 Shs (11 ABD$).
Nakasero pazarında bakkal dükkanı bulunan ve son üç yıldır briket kullanan Juliet Nankya, briketlerin kömürden daha uzun süre yandığını söylüyor. Briketler 5-6 saat boyunca yanabiliyor. Ürünler odundan daha yoğun enerji sağlıyor. Ancak bu avantajına rağmen, Gerald’a göre, hala nüfusun büyük bir kesiminin bu alternatif yakıt hakkında bilinçlendirilmesi gerekiyor. Farkındalık yaratmak için topluluklara nüfuz edilmesi gerektiğine ve eğitimin, briketlerin kullanımını yaygınlaştırma yolunda ciddi mesafe kat edilmesini sağlayacağına inanıyor.