Gazeteci - yazar Murat Yetkin CHP'li Enis Berberoğlu ile HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekilliklerinin düşürülmesinin ardından tutuklanmasına ilişkin, "Üç vekil daha hapiste, Meclis vesayet altında" düşüncesini dile getirdi.
Yetkin, "Her üçünün de milletvekillikleri 2023’te sona erecekti. Ama anlaşılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu duruma uzun süre katlanmak istemiyordu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay daha 2018 yılında TBMM Başkanlığına gönderdiği yazıyla o dönemin Meclis Başkanı Binali Yıldırım’a Adalet Bakanlığının fezlekesini ve hapis cezası kesinleşen milletvekillerinin üyeliklerinin düşürülmesi gerektiğini hatırlatıyordu. Yıldırım bu yazıyı oylamaya sunmadı. Bir süre sonra Erdoğan’ın onu CHP’li Ekrem İmamoğlu karşısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapmak istemesi üzerine görevinden ayrıldı. Yerine Mustafa Şentop seçildi. Şentop da uzun süre bu yazıyı işleme koymadı. Şentop 27 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli, Yıldırım ve Oktay ile Yassıada’daki anma/açılış töreninde birlikteydi. Arada bir bağlantı olup olmadığı konusunda spekülasyon yapmayalım. Meclis 1 Haziran’da Covid-19 arasını bitip çalışmaya başladı. 4 Haziran’da da üç vekil hapse gönderildi." görüşünü savundu.
Yetkin, Sırada kimlerin olduğu az çok belli. Peki, sırada ne var? Duvar Gazetesinin Yayın Yönetmeni Ali Topuz dün 'Üçü beşi bırakın, Meclis’i toptan kapatın' diye ağır kara mizah içeren bir Tweet attı. Şaka bir yana, siyasi faaliyetlerin, sıradan eleştirilerin yargı ve Meclis çoğunluğu vasıtasıyla bastırılmasına tanık oluyoruz. Yıllarca Meclis ve yargı üzerinde vesayet olduğundan -haklı olarak- şikâyet edenleri şimdi yargı ve meclis üzerinde vesayet kurarken görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın icraatına karşı her çıkışın terörizmden darbeciliğe dek varan oransız suçlamalarla susturulmaya çalışılmasına doğru bir gidiş, yanlış bir gidiş olur. Böyle bir gidişin yarın Kılıçdaroğlu’nu, Akşener’i, ya da yeniden seçilirlerse Ahmet Davutoğlu’nu, Ali Babacan veya Temel Karamollaoğlu’nu da Meclis dışına atıp hapse göndermesi önünde bir engel kalmadı ne yazık ki. Bunun bir sonraki adımında, zamanında Meclis Tahkikat Komisyonlarına kısmî yargı yetkisi verilmesi gibi bir adım izlemez umarım." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın