Gazeteci-yazar Murat Yetkin, "Türkiye 2010’lardan itibaren Batı demokrasilerinden uzaklaşıp Orta Doğu coğrafyasına kaydıkça siyaset de ekonomi de haklar da gerilemeye başladı" görüşünü savundu.
Yetkin, "Haklar mücadelesi bugün sadece işkence ve kötü muamele ile mücadeleyle değil çeşitli alanlara yayılıyor. Kadına ve çocuğa karşı şiddet, cinsel suçlar, toplumsal cinsiyet eşitliği, ırkçılık ve inanç ayrımcılığı bunlar arasında. İşin acı yanı, ekonomik sorunlar bu mücadeleyi baskılıyor. İnsanlar can ve geçim derdindeyken hak ve özgürlüklerini ikinci plana atabiliyor." düşüncesini dile getirdi.
Yetkin yazısında, "Ekonomideki gidiş ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin izlediği dış politikayla doğrudan bağlantılı. Türkiye siyasi yönden Batı demokrasilerinden uzaklaştıkça ekonomisi biraz daha sıkıntıya düşüyor. Ekonomi sıkıntıya düştükçe demokrasi geriliyor, kısır döngüye giriyoruz. Türkiye’de insan hakları ihlallerinin nispeten düştüğü dönemin Avrupa Birliği reformlarının AK Parti ve CHP uzlaşmasıyla mümkün olduğu 2000’lerin başı olması da tesadüf değil. Türkiye 2010’lardan itibaren Batı demokrasilerinden uzaklaşıp Orta Doğu coğrafyasına kaydıkça siyaset de ekonomi de haklar da gerilemeye başladı, gerçek bu. Türkiye dış politikasında da ekonomisinde de demokratik hak ve özgürlükler alanında da ateşin düştüğü yerde. Bu alanlardaki gelişmenin birbirine bağlı ve bağımlı olduğu apaçık görünüyor. Haklar mücadelesi o nedenle bu bütünün bir parçası olarak görülmeli." ifadesini kullandı.