Gazeteci-yazar Murat Yetkin, “Erdoğan bütün siyaset çizgisini ‘vesayetlere karşı olma’ üzerine kurmuş bir lider. Askerin, üniversitenin, yargının, bürokrasinin, ya da faiz lobisinin vesayetini yıkma hedefi gizli saklı değil.Ama gelinen aşamada Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’nin vesayeti altında olduğu yolunda güçlü izlenim var.” görüşünü savundu.
Yetkin, “İyi Parti lideri Meral Akşener, Alaattin Çakıcı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır hakaretlerle saldırıp Bahçeli de Çakıcı’ya sahip çıktığında ‘Bahçeli’nin asıl hedefi Erdoğan, reform istemiyor’ demişti. Gelişmeler doğruluyor sanki. Bahçeli, Erdoğan’ın reform derken göstermelik pansuman önlemlerini kast ettiğinden emin olmak istiyor. Çünkü Bahçeli Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde (CHS) en küçük değişiklik olmasını istemiyor; bu sisteme Erdoğan’dan fazla sahip çıkıyor. Çünkü Erdoğan’ın iktidarda kalmak için -belki CHS’yi fazla değiştirmeden- Bahçeli’siz senaryo seçenekleri var ama Bahçeli hiçbir sorumluluk almadan fiili iktidar ortağı olmak için Erdoğan’a mecbur.” düşüncesini dile getirdi.
Yetkin yazısında, “Erdoğan’ın görmek istemediği bu. Erdoğan reform havasına dönüp Arınç da bu çerçevede iki yasak ismi, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı telaffuz edince, MHP’de endişe attı belli ki.” dedi.
Yetkin, "Berat Albayrak’ın yerine Lütfi Elvan getirildiğinde, bu atamada AK Parti içinde DEVA ya da Gelecek’e gitme ihtimali olduğundan kuşku duyan “rahatsızları” yatıştırma hesabı da olduğunu söylemiştik. Arınç’ın gidişiyle rahatsızlık artabilir. Birincisi, artık MHP’nin AK Parti üzerindeki etkisi kanıtlandı. İkincisi, artık alternatifleri var ve oralara gidip yüzde 50+1 sistemi sayesinde pekâlâ Erdoğan’a iktidar ortağı olabilir, unvan alabilirler" ifadesini kullandı.