Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, bugünkü yazısında, “Kanal İstanbul ihalesine girecek şirketler için hayat kolay olmayacak. Formül yap-işlet-devret… Önce hüplet sonra gümlet… Peki yapacak şirketler krediyi nereden alacak?” diye sordu.
Muaretoğlu, “Fizibilite raporlarında çeşitli finansman modellerinden bahsedilmiş… Ağırlıklı olarak inşaat süresince anapara ödemesiz sonrasında 25 yıllık bir döneme yayılan ödeme planları benimsenmiş… Sen yine hobi olarak benimse de kim ilk 7 yılı ödemesiz kredi verir Türkiye'deki bir şirkete… Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi dev bankalarla anlaşmalar yapıyor… Bugüne kadar imza atan bankaların aktifleri 47 trilyon dolar… Türkiye'nin de büyük bankaları bu anlaşmaya imza attılar… Doğa dostu olmayan hiçbir projeye kredi veremiyorlar. Kaynak yetersizliğinden kamu bankaları da dahil Türkiye de bütün bankalar yurtdışından kredi alıyorlar. Oldu da Kanal İstanbul projesine kredi açtılar. Bırak projenin doğa dostu olmasını, düşman bile yapmaz bu kadarını… O derece felaket bir düşünce yapısı…” diye yazdı.
“Böyle bir durumda yurt dışındaki büyük bankaların bu anlaşmayı öne sürüp sendikasyon kredilerini yenilememe tehlikesi var” diyen Muratoğlu, “Hangi banka yönetimi böyle bir riske girer? Yönetim kurulunda güreşçi, RTÜK'çü, partinin milletvekili olursa ne âla… Yoksa hiçbir bankacı imza atmaz o borca…” görüşünü ifade etti.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.