Gündem

Münevver diğerlerine umut olacak

Münevver’in katilinin bulunması İstanbul’da faili meçhul cinayetlere kurban giden 6 genç kızın aileleri için umut oldu.

21 Eylül 2009 03:00

Münevver’in katilinin bulunması İstanbul’da faili meçhul cinayetlere kurban giden 6 genç kızın aileleri için umut oldu. Çağla, Hatice, Hande, Gizem, Damla ve Nigar’ın aileleri yüreklerindeki acıyı bir nebze de olsa dindirmek için “Biz de adalet istiyoruz” diye feryat etti.

Çağla Tuğaltay, Hatice Başar, Hande Çinkitaş, Gizem Sel, Damla Çelik ve Nigar Şahin... Star gazetesinin haberine göre, İstanbul’da son yıllarda yaşları 9 ila 14 arasında değişen 6 kız çocuğu vahşice işlenen cinayetlere kurban gitti. Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem G’nin yakalanması, gözleri bu gençlerin faillerine çevirdi. Okul dönüşü evde boğazı kesilerek öldürülen liseli Çağla’nın annesi Gülnur Tuğaltay “Cem yakalandı, benim kızımın katili nerede” diye isyan etti.

'Okul dönüşü Çağla'nın boğazı kesildi'

Levent Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Çağla Tuğaltay (15), 5 Haziran 2000 günü okulundan eve döndükten sonra boğazı kesilerek öldürüldü. Adli Tıp sonuçlarına göre katili Çağla’ya tecavüz etmemiş ya da edememişti. Evden bir şey çalınmamıştı, kapı zorlanmamıştı. Cinayet aleti bıçak da, parmak izi de bulunamadı. Çağla’nın ailesi iç hukuk yolları tükenince, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu. Cinayete dair hala hiçbir ipucu yok...

'Aynı çabalar kızım için de gösterilecekti'

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a seslenen anne Gülnur Tuğaltay, Münevver cinayetinde gösterilen çabanın kızının faili için de gösterilmesini istedi. Tuğaltay “Cinayetin onuncu yılı geliyor. Onu işleyenin ünlü bir kişi olması önemli değil, önemli olan faili bulmak. Biz de adalet istiyoruz. Zamanında bana da ‘Ekranlara çıkma’ demişlerdi. Süreyya Karabulut bunun tam tersini yaptı, sonuç aldı. Yeni emniyet müdüründen umutluyum. Kendisiyle konuşmak istiyorum, kızımın katilini de bulsun” dedi.

Bayram şekeri toplayacaklardı

Halkalı’da 2001’de bayramda ortadan kaybolan 11 yaşındaki Damla Çelik tecavüz edildikten sonra öldürüldü. Büyükçekmece’de de 2003 yılının bayramında şeker toplamak için evinden ayrılan Gizem Sel’in (9) cesedi Gürpınar yolunda bulundu. İki kızın aynı bölgede öldürülmesi katillerinin aynı kişi olabileceği ihtimalini akıllara getirdi. Ancak ipucu bulunamadı.

Cesedini babası buldu

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu 6’ncı sınıf öğrencisi Hande Çinkitaş 2001’de üvey annesi ve babasıyla yaşadığı evde kafası çekiçle ezildikten sonra boğazı bıçakla kesilerek öldürüldü. Ailenin soruşturmayı ağırdan aldıkları iddiasıyla şikayetçi olduğu polisler savcılığa ‘Dosya hala açık, araştırıyoruz’ ifadesi verdi.

Bavula koyup yaktılar

Esrarengiz cinayetlerin son perdesi 3 yıl önce Beylikdüzü’nde yaşandı. Haydar Aslan İlköğretim Okulu öğrencisi Nigar Şahin (13) ders çalışmak için gittiği arkadaşının evinden dönmedi. Cesedi tıpkı Münevver Karabulut gibi bir çöp konteynırında bulundu. Telle boğulduktan sonra yakılan ceset bir bavul içine konulmuştu. Katil ya da katillerin yakalanması için yapılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı.

İlk cinayet 10 yıl önce işlendi

Esrarengiz cinayetlerin ilki, on yıl önce işlendi. Arkadaşlarının ‘Melek’ diye hitap ettikleri Hatice Başar (14), 1 Mayıs 1997 günü okuldan eve dönerken, kaçırılıp tecavüz edildikten sonra boğularak öldürüldü. Cinayetin ardından gözaltına alınan Cahit Keleş (21) polise “Daha önce de Ataköy’de bir kıza tecavüz etmiştim” deyince tutuklandı. Ancak Polis Kriminal Laboratuvarı’nda yapılan testlerde, Hatice’nin cesedinden alınan sperm örneklerinin sanığın spermiyle uyuşmadığı anlaşıldı.

‘Hiçbir şey karanlıkta kalmayacak’

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, cinayetle ilgili tüm ayrıntıların titizlikle ele alındığını söyledi. Çapkın “Hiçbir şey gölgede ve karanlıkta kalmayacak. Bundan herkes emin olmalıdır” dedi. İstanbul Valisi Muammer Güler de cevap bekleyen soruların hepsinin soruşturma ve yargı aşamasında tek tek çözüleceğini açıkladı.