T24- TBMM Başkan Yardımcısı ve CHP milletvekili Güldal Mumcu, faili meçhul cinayetlerin çözümü için kendisine ve CHP’ye çağrıda bulunan Ahmet Özal’a verdiği yanıtta, CHP’nin görevini yerine getirdiğini, ancak AKP’nin cinayetlerin araştırılmasını TBMM’de önlediğini söyledi.
Mumcu’nun bugün (14 Ekim 2010) yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle:
Yazılı ve görsel basında zaman zaman “Üyesi olduğum CHP ve benim faili meçhul cinayetlerin üzerine gitmediğimiz, Meclis’i harekete geçirmediğimiz” eleştirileri yer almaktadır.
Son olarak Taraf Gazetesi’nin bugünkü baskısında Ahmet Özal’ın, babasının ölümünün diğer faili meçhul cinayetlerle ilgili olduğunu ifade ederek, “Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’yu anlamıyorum. Yerinde olsam CHP’yi de Meclis’i de ayağa kaldırırdım. Bir an önce Devlet Denetleme Kurulu ve TBMM devreye girmeli” dediği görülmüştür.
Faili meçhul cinayetler başta olmak üzere şüpheli pek çok cinayetin aydınlatılması için 23. ve daha önceki dönemlerde CHP üzerine düşeni yerine getirmiştir. Bu çerçevede 9 Şubat 1993 tarihinde Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu ve ardından Ocak 1997 tarihinde Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu kurulmuş ve raporları hazırlanmıştır.
Ancak, AKP gerek faili meçhul cinayetlerin, gerekse şüpheli diğer ölümlerin aydınlatılması için CHP’nin verdiği araştırma önergelerini çoğunluğuna dayanarak reddetmiştir.
Faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybedenler, 11 Şubat 2010 Perşembe günü “Toplumsal Bellek Platformu” olarak TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin başta olmak üzere, AKP, CHP, BDP Gruplarını ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nu ziyaret etmişler, faili meçhul cinayetlerin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talep etmişlerdir.
Konu ayrıca CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk tarafından TBMM gündemine taşınmış, ancak araştırma komisyonu kurulması talebinin gündeme alınması 6 Nisan 2010 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda yapılan oylamada AKP oylarıyla reddedilmiştir. AKP’nin geçmişle yüzleşme konusunda cesaretinin ve samimiyetinin olmadığı böylece ortaya çıkmıştır.
2007 yılından bu yana faili meçhullerle ilgili olarak:
1-) CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın
6 Aralık 2007 tarih ve 10/77 sayısı ile “Rahip Andrea Santoro, Hrant Dink ve Malatya katliamının birbirleriyle bağlantılı bir şekilde ele alınarak, soruşturma yapılması, benzeri olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması amacıyla”
2-) CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ’ın
25 Ocak 2008 tarih ve 10/116 sayısı ile “Hristiyan din adamlarına ve bazı Gayrimüslümlere yönelik cinayet ve saldırıların neden ve Saiklerinin araştırılması ve bunların tekerrürünün önlenmesi için ne gibi tedbirlerin alınması gerektiğinin tespiti amacıyla,
3-) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın
15 Mayıs 2008 tarih ve 10/95 sayısı ile 16. Dönem Milletvekili Ekrem Çetin ve oğlu Cahit Çetin’in Kilis kent merkezinde öldürülmeleri ile ilgili olarak olay öncesi ve sonrasında, kolluk güçleri ve mülki idare yapılanması içinde mevcut olan illegal ve hukuk dışı ilişkiler ve himayeler ile bu ilişki ve yapılanmalarda sorumluluğu olanların ve alınması gereken önlemlerin saptanması amacıyla,
4-) CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın
31 Ekim 2008 tarih ve 10/279 sayısı ile “Çağdaş Gemik ve benzer öldürme olaylarının açıklığa kavuşturulması ve önlenmesi amacıyla,
5-) CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in
8 Şubat 2010 tarih ve 10/617 sayısı ile “Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinden önce korunmasında ve bu cinayeti önleyecek tedbirlerin alınmasında ve ayrıca cinayetin bağlantılarının ortaya çıkarılmasında, Emniyet İstihbarat Dairesi ile Trabzon Emniyeti ve Jandarmasının ve İstanbul Emniyetinin ve diğer kamu görevlilerinin ihmal ve kusurunun olup olmadığının ve varsa sorumlularının tespiti amacıyla,
6-) CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün
9 Şubat 2010 tarih ve 10/618 sayısı ile “Çocuklarımıza tarihinde aydınlanmamış faili meçhul siyasi cinayeti olmayan demokratik bir Türkiye bırakmak için siyasi cinayetlerin öncesindeki ve sonrasındaki tüm olayların araştırılması, öldürenlerin arkasındaki örgütlenmeyi ortaya çıkarmak, karanlıkları aydınlatmak amacıyla”
Verdikleri araştırma önergeleri, AKP iktidarınca Genel Kurul gündemine getirilmemekte, getirilse de reddedilmektedir. Bu konuda sorgulanması gereken, AKP iktidarıdır.
Kaldı ki, kurmuş olduğumuz Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı ile biz hem Uğur Mumcu cinayetini hem de diğer terör cinayetlerinin aydınlatılması için 16 yıldır yayınlar yapmakta, kamuoyunu aydınlatıcı, bilgilendirici faaliyetlerde bulunmaktayız.
Ayrıca 16 yıldır kesintisiz sürdürdüğümüz “Adalet ve Demokrasi Haftası” etkinliklerine vakfımız öncülüğünde çok sayıda demokratik kitle örgütü katılmaktadır.
Geçmişle yüzleşmek bize yaşatılanları unutmamak, unutturmamak için yükselttiğimiz sesimiz, adalet ve demokrasiye duyarlı herkese ulaşmaktadır.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.