Coca Cola CEO’su Muhtar Kent, Türkiye'nin hem ihracatının hem de ithalatının düşeceğini belirterek, "Bu çok net. Batı Avrupa, krizden dolayı hasta ve yatakta. Bu bakımdan Türkiye'de kemerleri sıkacak mali politikaların izlenmesi lazım ki açık biraz daha büyümesin. Ticaret açığını kapatıp dengeyi kurmamız lazım" dedi.
Kent, Fortune Türkiye Dergisinin Kasım sayısında yer alan söyleşide, global krizin gerçekten "çok büyük" ve "çok boyutlu" bir kriz olduğunu belirterek, herkesin beklentisinin, bunun tüm üretim sektörüne sıçrayacağı ve talepte önemli bir kısılma olacağı yönünde olduğunu kaydetti.
Herkesin makro ekonomik büyümede bir daralma olacağı görüşünde olduğunu ifade eden Kent, şunları kaydetti:
"Henüz bu daralmanın sokağa yansımasını hissetmedik. Daha krizin ortasını bile geçmiş değiliz. Sadece ABD'de otomotiv, dayanıklı tüketim malları gibi sektörlerde talepte bir daralma oldu. Ama henüz perakendecilikte, üretimde, dayanıksız tüketim mallarında büyük bir talep daralması hissetmedik, dünyanın başka yerlerinde de hissetmedik bunu. Onun için krizin geçmesine epey bir süre var. 2009'u aşar bu etkilenme..."
Bunun, serbest piyasa denen sistemin, paketin bir çöküşü olmadığının altını çizen Kent, krizin bu kadar hızlı ve bazı insanlara sürpriz olmasının nedeninin, dünyada bilgi akışının çok hızlı olmasından kaynaklandığını anlattı. Kent, internette dolaşan en ufak bir bilginin bile muazzam boyutlara ulaştığını, 1929 ve 50'de durumu böyle olmadığını anımsattı.
ABD'de bankacılık sektöründe düzenlemelerin olduğunu, ancak uygulanmadığını belirten Kent, yatırım bankalarının daha sıkı denetlenmesinin önemine işaret etti.
Kent, "2001 yılında Türkiye'deki bankalar o kadar iyi denetlendi ki bugün Türkiye'deki bankaların bilançoları ABD'deki bankaların bilançolarından çok daha kuvvetli durumda. 2001 krizi olmasaydı belki Türkiye bugün çok daha büyük bir darbe yiyecekti. Bazı krizlerin de geleceğe faydası var" şeklinde konuştu.
"Kriz güven azalmasına neden olacak"
Muhtar Kent, bu krizin dünyada ABD'deki sistemlere, denetleme mekanizmalarına, Amerikan ekonomisine bir parça güvenin azalmasına neden olacağını, eskiden tek kutuplu olan dünyanın, şimdi çok kutuplu bir dünya haline geldiğini ifade etti.
Amerikan ekonomisinin her zaman kuvvetli olacağını, ancak artık dünyada Çin, Hindistan ve Rusya gibi birtakım yeni kutupların da oluşabileceğine dikkati çeken Kent, buna hazırlıklı olmak gerektiğini vurguladı.
Kriz nedeniyle bu ülkelerin büyüme oranlarının yüzde 8'lerden 3-4'lere ineceğini, ancak büyümenin süreceğini aktaran Kent, Rusya'nın bugün içinde bulunduğu altyapı yatırım programının durdurulmasına imkan olmadığını, petrol dışında dünyadaki doğal kaynakların yüzde 70'inin Rusya'da bulunduğunu, orada da birtakım krizlerin yaşanacağını, bankaların kapanacağını, ancak BRIC ülkeleri denilen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in dünyanın büyümesine katkısının yüzde 60-70'ler seviyesinde olduğunu kaydetti.
Bu ülkelerin büyümeye etkilerinin aynı seviyede olacağını, hatta bu oranın daha da artabileceğine dikkati çeken Kent, dünyanın geri kalan kısmının çok daha yavaşlayacağını, Batı Avrupa ve ABD'de en azından önümüzdeki iki yıl büyüme diye bir beklentilerinin bulunmadığını aktardı.
"Finans sektöründe önemli ölçüde işten çıkarma olacak"
ABD'de krizden inşaat sektörünün "feci" şekilde etkileneceğini ifade eden Kent, finansal sektörde önemli ölçüde daralma ve işten çıkarma olacağını, orada bir verim sağlanması, bilançoların yeniden yerine oturması gerektiğine işaret etti.
Özellikle otomotivin şu anda önemli bir durgunluk yaşadığını anımsatan Kent, ABD ekonomisi için Şükran Günü ve Noel'in gösterge tarih olacağını, bu göstergelerden perakende sektörünün nasıl etkilenip etkilenmediğinin görüleceğini kaydetti.
ABD'de Ekim ayının başından beri çektikleri en büyük sıkıntının kredi piyasalarının donması olduğunu ifade eden Kent, şunları kaydetti:
"Kredi piyasası çöktü, bankalar birbirlerine kredi vermiyor. Bankalar reel sektöre kredi veremiyor. Küçük ve orta ölçekli şirketler muazzam sıkıntıda... Onun için mali piyasalarla reel sektörün ayrılması diye bir şeyin söz konusu olabileceğini düşünemiyorum. Finans sektörü iyi çalışamadığı takdirde reel sektör çalışamaz. Reel sektörün krizlerde en kolay çıkış yolu finans sektörünün daha sıkı ve verimli denetlenmesinden geçiyor. Kısaca reel sektör ile finansın birbirinden ayrılması kesinlikle mümkün değil."
Muhtar Kent, önümüzdeki bir-iki ay içinde piyasalar açılacağı görüşünü dile getirdi.
Piyasaların, krizin reel sektöre yansıyacağını fiyatlamaya başladığını hatırlatan Kent, bu nedenle kurtarma paketlerine rağmen düşüşün sürdüğünü, reel sektör firmalarında daha fazla düşüş yaşandığını bildirdi.
Banka hisselerinin yukarı çıktığını ancak P&G, Coca-Cola, Mc Donald's, IBM gibi firmalarda düşüş yaşandığını belirten Kent, "Neden? Çünkü hisse alan ve satanlar diyor ki 'altı ay sonra bu ürünlere talep düşecek. Çünkü ekonomi daralacak, bu ekonomik kriz oraya yansıyacak.' Doğru ama belli bir yere oturduktan sonra yani belki altı ay sonra bu iş düzelecek diyecekler ve onu fiyatlandıracaklar" dedi.
"Türkiye önlem almazsa daha fazla sıkıntı çeker"
Muhtar Kent, Türkiye'nin kemerlerini sıkması ve cari açığını azaltması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin hem ihracatı, hem de ithalatı düşecek, bu çok net. Toplam ticaret hacmi düşecek. Batı Avrupa, krizden dolayı hasta ve yatakta... Bu bakımdan Türkiye'de kemerleri sıkacak mali politikaların izlenmesi lazım ki açık biraz daha büyümesin. Bu büyük bir fırsat Türkiye'de. Ticaret açığını kapatıp dengeyi kurmamız lazım. Bunun yanında Türkiye'nin turizm potansiyelini kaybetmemesi lazım. Çünkü bilhassa Rusya'dan büyük ölçüde turist geliyordu. Bunları çekmeye devam edecek fiyatlandırma politikalarına gitmemiz gerekiyor. Alışkanlıkları kaybetmeyelim bu iki yıl içinde işler toparlandığı vakit yine aynı turizm potansiyeline ulaşalım."
Son dönemde Türkiye'de çok iyi bir ekonomik refah sağlandığına işaret eden Kent, iyi bir ekonomik politika izlendiğini, düzenli, sürekli ve önemli ölçüde Türkiye'nin kişi başına gelir düzeyinde artış olduğunu anımsattı.
"Şimdi bir parça kemer sıkma politikasına gidilmesi ve liderlerin bunu halka anlatabilmesi lazım" diyen Kent, bu yapılmadığı takdirde daha fazla sıkıntı yaşanabileceğinin altını çizdi. Bireylerin, şirketlerin ve devletin masraflarını azaltması gerektiğini belirten Kent, "Harcamalarını daha verimli, daha dengeli bir hale getirmeleri lazım. Hiçbir şey olmamış gibi davranırsak bundan herkes zarar görür" dedi.
Kent, kriz çıkmasının nedenlerinin başında "güven" unsurunun geldiğini anlattı.