Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve siyasi yasak getirilmesi istenen davaya ilişkin konuştu. Ergenekon davasını izlemek için Silivri'de duruşmaya katıldığını belirten İnce, “Bir görevli subay, Mustafa Balbay'ın eşini itti, 'Geri çekilin' dedi. Ben de oradaydım, gözümün önünde bir kadının itilmesine gönlüm razı olmadı, 'O elini kırarım' dedim, lafımın arkasındayım, geri vites yok" dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin İl Başkanlığı binasının açılışına katılmak üzere Edirne'ye gitti. Kent girişinde partililer tarafından karşılanan İnce, konvoy eşliğinde Selimiye Camisi'ne kadar gitti. Buradan şehir merkezini yaya olarak dolaşıp esnaf ve vatandaşla sohbet eden İnce, trafiğe kapalı Saraçlar Caddesi'nde kendisine “Sizi çok seviyorum” diyen gencin bisikletini alıp, bir süre gezdi.
"Lafımın arkasındayım"
Parti binasının açılışında, caddede bina önüne kurulan stantta konuşan İnce, kendisi hakkında 'kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme' suçlamasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve siyasi yasak getirilmesi istenen davaya konu olaya değindi. Ergenekon davasını izlemek için Silivri'de duruşmaya katıldığını belirten İnce, "2010'dan sonra ben grup başkanvekiliyim ve sürekli Silivri duruşmalarına gidiyorum. O zaman partide bazı yöneticilere diyorum ki; 'Hadi gidelim destek olalım bu insanlara'. 'Bizim darbecilerle işimiz olmaz' deyip gelmediler. O günlerin birinde duruşma salonunda, mahkeme başkanı milletvekillerine oturacak yer göstermedi. Ben de grup başkanvekiliyim. Bağrışıyoruz mahkeme başkanıyla. Ben sıra kapaklarına vuruyorum, duruşmayı yaptırmamaya çalışıyorum ve yaptırmadık, ara verildi. Mahkeme başkanı, 'Seni arkaya çağırıyor' dediler. Gittim yanına, mahkeme başkanına dedim ki; 'Sen yargıç değilsin, sen tetikçisin, insanlara zulüm yapıyorsun ve hapse gireceksin' dedim. 'Sen FETÖ'nün tetikçiliğini yapıyorsun, yakında hapse gireceksin' dedim. Şu anda o mahkeme başkanı FETÖ'den hapiste. O günlerde Mustafa Balbay da tutuklu ve eşi yanımda. Biz seyirci kısmındayız. O arada bir görevli subay, Mustafa Balbay'ın eşini itti, 'Geri çekilin' dedi. Ben de oradaydım, gözümün önünde bir kadının itilmesine gönlüm razı olmadı, 'O elini kırarım' dedim, lafımın arkasındayım, geri vites yok" diye konuştu.
"Yüreğim ne kadar yetiyorsa gereğini yap"
Davayla ilgili görevli savcıya da seslenen İnce, "Bu savcı iki şey yapmak istiyor olabilir. Bir, saraya yaranmak isteyebilir. İkincisi, Silivri duruşmalarında FETÖ üyesi olan, şimdi hapiste olan mahkeme heyetini, onlara zorluk çıkardığım için FETÖ'nün intikamını alıyor olabilir benden. Hangisi olursa olsun, vız gelir, tırıs gider, mücadeleye devam. Bizim de söyleyecek sözümüz var elbet. Herhalde bu savcı beni mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçilerle karıştırdı. Bak savcı sana sesleniyorum, yüreğin ne kadar varsa gereğini yap. İdam mı edeceksin, hapse mi atacaksın, yasak mı getireceksin, yap bakalım. Düşeriz yollara, 50+1'i boş oy attırmak için uğraşırız" dedi.
"Millet sana hak verirse kapatırız dükkanı"
İnce, tüm siyasi parti başkanlarını televizyonlarda tartışma davetini yineleyerek, "Siyasi parti genel başkanlarına, televizyonlarda tartışmayı öneriyorum. Ben hazırım, ister teker teker, ister 5-6'sı bir yerde. Saraylı gelmeyebilir. Gelmesin diğerleriyle tartışalım ama Sayın Kılıçdaroğlu'ndan özel bir ricam var. Saraya giden CHP'li, seçim gecesi neredeydin, 12 bin sandıkta niye gözlemci yok, 'Muharrem İnce'yi televizyona fazla çıkartmayın', bu gariban bu partiden niye ayrıldı, gelin bunu milletin gözünün önünde bir tartışalım. Söz veriyorum millet sana hak verirse kapatırız dükkanı sorun yok. Atatürk'ün emanetine kim ihanet ediyormuş, gelin bir görelim" diye konuştu. (DHA)
