MHP'li muhaliflere yakın bir çizgide yayın politikası olan Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Tekin, olağanüstü kurultay girişiminin polis barikatıyla engellenmesine ilişkin olarak, "Halkın önünde duramazsınız. Padişahlar da, çarlar da duramadılar. Ne oldu 1908'de? 'Kudretli Padişah', İttihatçıların kararlılığı karşısında II. Meşrutiyet'i ilân etmek zorunda kaldı. Ne oldu 1917'de? "Kudretli Çar", sonunda Bolşeviklerin yolunu açtı" görüşünü dile getirdi.
Tekin'in Yeniçağ'da "RTE/AKP'nin lekesi: Utanç TOMA'ları!" başlığıyla yayımlanan yazısı (16 Mayıs 2016) şöyle:
Esenboğa'da AKP'nin utanç TOMA'ları önündeki kalabalığı gördünüz mü?
MHP'nin birçok mitingine katıldım. (Çok konuşulan 15 Nisan 1978 mitinginde de vardım. Bu miting hariç.) Böyle bir kalabalık toplanmadı. Bu bile halkımıza bir fikir verebilir. Tabiî Saray'a da...
MHP'nin içinin durulması o kadar mühim ki Türkiye'nin kaderi değişecek... Neden mi?
MHP, "RTE/AKP mutlaka bitmelidir." diyerek HDP'ye oy verme mecburiyetinde kalanlar için de bir umut oldu. Zıt olsalar bile MHP'de umut varsa, "Oyumuz MHP'yedir." noktasına gelmişlerdir.
Yargıtay'a baskı kurması için Saray'a boynunu büküp melûl melûl bakan Mevcut MHP Yönetimi'nden, RTE/AKP'ye kızıp HDP'ye oy verenler bir şey bekleyemezler.
RTE/AKP'nin valisi, polisleri kongrenin yapılacağı otele giden yolun sapağına barikat kurdurmuş, havaalanının yolunu da kapamıştı. Hiç gerek yoktu. Daha içeride barikat kurulabilir, kalabalık oraya çekilirdi. RTE/AKP yönetimi hata üzerine hata işliyor.
Muhalifler kurultay yapacağız diyorlarsa yapsınlar. Polis niçin engelliyor?! Hukukî arıza varsa, bırakın hukukçular görüşsünler, kararı hukukçular versinler.
Evet, müthiş kalabalık... Samimi Milliyetçi Hareketçiler bundan memnun olmalılar. Ama koltuklarına yapışmışlar elbette memnun olmazlar. Keşke Mevcut Genel Başkan böyle gitmeseydi, böyle yıkılmasaydı. Kalabalıkların inancı, kararlılığı Balgat'takilerini uyandırmalıydı.
Halkın önünde duramazsınız. Padişahlar da, çarlar da duramadılar. Ne oldu 1908'de? "Kudretli Padişah", İttihatçıların kararlılığı karşısında II. Meşrutiyet'i ilân etmek zorunda kaldı.
Ne oldu 1917'de? "Kudretli Çar", sonunda Bolşeviklerin yolunu açtı.
Doç. Dr. Mehmet Günal! Habertürk'ü açınca karşıma çıktın. Kalabalıkları, iradeyi gördüğün hâlde, halka karşı "kanunsuzluk"tan bahsediyorsun. Ahbap ilişkiyle alınan kıyı bucak mahkemelerinin iptal edilmiş kararlarını "hukuk" mu sanıyorsun! Bu tavrını MHP Genel Başkan Yardımcılığı'na seçilmenin heyecanına veriyorum! Ama o koltuğu boşaltacaksın!
Meşruiyetini yitirmiş MHP'nin Mevcut Divan Heyeti'ne sesleniyorum: Prof. Dr. Mevlüt Karakaya! hâlâ orada mısın? Atilla Kaya! Hâlâ orada mısın? İkinizin hizmetlerini bilirim. Diğer arkadaşlar... Yarın çok geç.
Hüseyin Sözlü! Emeğini en iyi bilenlerdenim. Hâlâ "irade"ni açıklamadın. Diğer belediye başkanları... Sözüm sizlere de... Sizler için de yarın çok geç olacak...
Ülkücülere "nesebi gayr-i sahih" diyen "birine" kol kanat gerenlerle aynı safta olacak mısınız?
Bir parti Cumhuriyet tarihinde görülmeyen bir hareketle, genel başkan seçiyor. Bu "demokrasi" adına bir zaferdir. Bu Türkiye adına bir kazançtır. Bu sağduyunun galibiyeti, hilebazların hüsranı, çıkarcıların bitişi, despot parti iktidarının sonunun başlangıcıdır!
Selâm olsun halkıma!
Selâm olsun iradesini ortaya koyan Ülkücülere!
13 Mayıs 2016 tarihi itibarıyla artık Balgat mukîmlerinin Milliyetçi Hareket'le bir ilgileri kalmamıştır.
Kendilerini daha fazla rezil etmeden çekilmelidirler.