Politika

'Muhalefetin yaptığı eski komünist metodu'

Erdoğan, "Muhalefetin derdi çamur at, izi kalsın, bu eski komünist metoduydu" dedi

29 Aralık 2008 02:00

Erdoğan, "Muhalefeti medyası bizim kömür yardımlarımızı ağızlarına adeta sakız ettiler. Okullarda sorun varsa haber yapacağına bakanıma bildir. Dertleri çamur at, izi kalsın, bu eski komünist metoduydu" dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kömür yardımı konusunda muhalefetin eleştirilerine, medyanın ise haberlerine tepki göstererek, "Şimdi muhalefeti bir yandan, medyası bir yandan el ele verdiler, bizim kömür yardımlarımızı ağızlarına adeta sakız ettiler" dedi.

Erdoğan, ısınma sorunu yaşanan okullara ilişkin haberleri de şöyle eleştirdi: "Eğer medya olarak dürüstsen, kalkıp da haber yapacağına benim ilgili bakanıma bildirirsin 'böyle böyle bişey var' diye. Ondan sonra gereken neyse ben yapayım."
AKP'nin belediye başkan adaylarını açıkladığı Altındağ Belediyesi Spor Salonu'ndaki toplantıda konuşan Erdoğan, özetle şunları kaydetti:

DNA TESTİ BEKLEMEYİN: Kimse bizden kimlikler üzerinden siyasi rekabete girmemizi beklemesin, kimse bizden insanların DNA testlerini yapmamızı beklemesin. Bu testi yapanların kimliği ortadadır zaten. Bu testi yapanlar bu ülkeyi bölme gayreti içerisinde olanlardır zaten. Şimdi siyaset pazarı açılıyor. Çok tüccar göreceksiniz. Yıllar yılı, milletimizin aynı kimlik siyasetinin kısır döngüsüne mahkum eden anlayış budur.

MEZHEPLERİN PARTİSİ OLMAZ: Türkü, Kürdü, Lazı, Zazası, Çerkezi, Arabı, Ermenisi, Arnavutu, Rumu biz her birimiz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız.
Alevi vatandaşımız, Sünni vatandaşımız da birdir bu ülkede. Etnik kökenlerin, dini mezheplerin siyasi partisi olmaz. Böyle davranan partiler hazıra konmaya alışmış, millete daha iyi bir gelecek sunamayan partiler olmuştur. Çözüm yeri de TBMM'dir.

MUHALEFET MEDYA EL ELE: Bizim kömür yardımlarımızı ağızlarına adeta sakız ettiler. Bunu yapanlar da sözüm ona sosyal demok-rat. Bunların sosyalden ne anladıklarını bu Türkiye bir türlü anlayamadı.
CHP'nin Ankara Büyükşehir adayı "Ben de kömür dağıtacağım' diyor. Duydunuz di mi, şahitsiniz di mi? "Deniz Bey yardım konularını ilgiyle dinledi" diyor.
Peki bütçe görüşmelerinde bunlardan bahsederken neden ilgiyle dinlemiyor da tepkiyle karşılıyor? Biz yaparken sadaka oluyor, onlar yaparken sosyal demokrasi mi oluyor?

KİRLİLİK İÇİN: "Hükümet kömür dağıtıyor, hava kirliliğine yol açıyor", "Ankara'da kirliliğe geri dönüldü" deniyor. İstanbul ile ilgili de yapmışlar. İnanın özel gidip ev arıyorlar, buna bakıyorlar.
Sıhhiye'de, Bahçeli'de kaç konut kömür kullanıyor, kaç aile ücretsiz kömür kullanıyor? Bir insan yaşadığı şehre bu kadar yabancı olabilir mi? Gazetelerin maske dağıttığı, okulların tatil edildiği, kirliliğin karabasan gibi çöktüğü CHP'li dönemleri unutuyorlar galiba.

DERT BAĞCIYI DÖVMEK: Son günlerde bir moda baş gösterdi. Bazı televizyon kanalları Doğu'da, Güneydoğu'da bir okul buluyor. O okulun sobası yanmıyor, "şok şok" yazıyorlar. O okuldaki müdür, benim valime, kaymakamıma bildirmiyorsa, ben nereden bileyim?
Eğer sen de medya olarak dürüstsen, kalkıp da haber yapacağına benim ilgili bakanıma bildirirsin "Böyle böyle bir şey var" diye. Ondan sonra gereken neyse ben yapayım. Sıkıntı giderilmiyorsa ondan sonra haber yap, bende o haberin arkasında durayım. Ama dert üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

ESKİ KOMÜNİST METODU: Hükümetimize yönelik yolsuzluk iddialarının hepsi insafsızdır, haksızdır. Bunlar yavuz hırsız. Götürün yargıya, yargının işi bu yolsuzlukların üzerine gitmek değil mi? Ama bunlar sadece televizyonlarda şov yapıyorlar, şov. Yargıya herhangi bir ihbar var mı yok, ama dertleri çamur at, izi kalsın, bu eski komünist metoduydu şimdi onların uzantısına kaldı. (Milliyet)