Sağlık

Müftüoğlu: Kimler oruç tutmamalı?

Hürriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Ramazan ayında kimlerin oruç tutmaması gerektiğini yazdı.

03 Ağustos 2011 03:00

T24 - Hürriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Ramazan ayında kimlerin oruç tutmaması gerektiğini yazdı. Müftüoğlu, başta kronik sağlık sorunları yaşayanlarla hamileler ve gelişim çağındaki çocukların oruç tutmamları gerektiğini söyledi. Sahurda ve iftarda hafif yiyecekler tüketilmesi gerektiğini belirten Müftüoğlu iftar sonrası bol bol su tüketilmesi gerektiğini de ilave etti.


Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun "Kimler oruç tutmamalı" başlığıyla yayımlanan (3 Ağustos 2011) yazısı şöyle:



Kimler oruç tutmamalı?


Orucun sağlığa faydaları oldukça fazla ama bazı kişilerin oruç tutmamaları gerekiyor.


Özellikle ağır ve ilerlemiş sağlık sorunu olanlar eğer doktorlarını dinlemez de oruç tutmakta ısrar ederlerse hayatı tehdit edici problemlerle bile karşılaşa-biliyorlar. Oruç tutmaları uygun görülmeyenlerin başında şeker hastaları, özellikle de insülin kullanan diyabetliler geliyor. İnsülin kullanmasalar da kan şekeri zaten güçlükle ayarlanan diyabetlilerin de oruç tutmaları sakıncalı olabiliyor.


Oruç tutmanın problem yaratabileceği bir başka alan da hipoglisemi sorunu. Ciddi ve ağır hipoglisemisi olanların oruç tutmaları halinde ağır bazı hipoglisemik reaksiyonlarla karşılaşmaları mümkün.


Ciddi ölçüde akciğer, kalp, böbrek ve karaciğer yetmezliği olanların da oruç tutmaları doğru değil. Uzun süren açlık hali, organ yetmezliğini şiddetlendirebiliyor. Sık aralıkla ilaç kullanmaları gereken yüksek tansiyonluların, kalp damar hastalarının da oruç tutmaları doğru değil. Bu listeye epilepsi ve Parkinson hastalarını da eklemek mümkün.


Sağlık sorunlarınızın oruç tutmanıza engel bir durum yaratıp yaratmayacağını anlamanın en kolay yolu, sizinle ilgilenen doktorla bu durumu görüşmektir. Eğer böyle bir olanağınız yoksa herhangi bir doktordan da bilgi almanız mümkün.



Hamileler ve çocuklar oruç tutmamalı


Hamilelerin oruç tutup tutmayacağı konusu sık gündeme getirilen bir soru. Hamileliğin başlangıç döneminde oruç tutabileceğini ileri sürenler varsa da prensip olarak, özellikle önceki hamileliklerinde sorun yaşayanların oruç tutmamaları uygun olur.


Peki, çocuklar oruç tutabilir mi? Ergenlik yaşına kadar çocukların da oruç tutmamaları sağlık açısından önemli bir nokta. Hele hele 7-8 yaşından küçük çocukları oruç tutmaya teşvik etmek onlara yapılabilecek en büyük fenalıklardan biri bile olabilir.


Prensip olarak kanser hastalarının, sürekli kemoterapi ve/veya radyoterapi görenlerin oruç tutmamalarında fayda var. Alzheimer hastalığı nedeniyle tedavi görenlere de oruç pek tavsiye edilmiyor. Daha önce geçirilmiş felç atağı ya da transiyon iskemik atak nöbetleri olanların da oruç tutmadan önce ciddi biçimde tıbbı denetimden geçirilmeleri şart. Bazı durumlarda migren hastalarının oruç tutmamaları istenebiliyor. Psikiyatrik tedavi görenlerin bazılarına da oruç tavsiye edilmiyor.


Özelikle mide ve onikiparmak bağırsağında ülseri ve reflüsü olanları oruç tutarken nasıl bir yol izleyeceği konusu çok önemli. Bu konuda Dr. Evren Altınel’in çıkardığı notları bu sayfada bulacaksınız...



Ülser ve reflü hastaları ramazanda nasıl beslenmeli?


BiR BİLGİ


Oruç tutarken, uzun süreli açlık ve susuzluk saatleri sindirim sistemi yakınmalarını tetikleyebilir.


Yaklaşık 1900 kişi üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışmada sağlıklı ve sindirim sistemi sorunları olan iki farklı grup değerlendirilmiştir. Özellikle mide asiditesi ölçümü, sindirim yakınmaları ile ele alınmıştır.


İlk ölçüm ramazandan önce, diğerleri orta ve son dönemlerinde yapılmıştır. İlk hafta, hızla artan asit oranı, daha yağlı ve karbonhidrattan daha zengin beslenen, üstelik uykusuz kalan sağlıklı kişilere yüzde 7.3 oranında sindirim sorunları yaşatmıştır.


Daha önceden mide ve/veya onikiparmak bağırsağı ülseri tedavisi görmüş kişilerde ise yakınmalar katlanmıştır.


Ülkemizde yaklaşık yüzde 40-45 sıklıkla saptanan Helikobakter pilori ve neden olduğu ülser olguları da oruç döneminde aynı sorunlarla karşı karşıyadır.


Eğer oruç tutmaya karar verdiyseniz, herhangi bir sindirim sistemi yakınmanız yoksa oluşmaması için, daha önceden geçirmiş olduğunuz ülser, gastrit gibi sorunlarınız varsa alevlenmemesi için şu önerilerden yararlanabilirsiniz:


- Sahuru atlamayın.

- Kola, gazoz, limon gibi asitli yiyecek ve içecekler tüketmekten kaçının.

- İftarda ve sahurda aşırı besin alımından kaçının.

- Yeme hızınızı artırmayın.

- İftar sonrası yatana kadar geçen sürede, asitli besinleri içermeyen ara öğün tüketmeyi ihmal etmeyin.

- Sirkeli veya limonlu salata, turunçgillerden oluşan meyve suyu, kola veya gazoz gibi asitli besinlerin asit miktarı artmış sindirim sisteminize zarar vereceğini unutmayın. Bu besinlerle orucunuzu açmayın.

- Dışarıda geçireceğiniz iftarlarda, yemeklerini zeytinyağı ile yapan güvenilir lokantaları tercih edin.

- Kebap, köfte gibi içeriğinden emin olamayabileceğiniz karışık et ürünleri ile orucunuzu açmayın.

- Acılı, baharatlı besinleri tercih etmeyin.

- Gün boyu susuz kalan vücudunuzun sıvı ihtiyacını mutlaka karşılayın.

- Izgara, fırın, haşlama veya buharda pişirilmiş besinlere öncelik verin.



Sahura kalkmadan oruç tutmayın!


BİR ÖNERİ


Günde 4-6 öğünle beslenen bir vücudun öğün sayısının ve içeriğinin bir anda azalmasıyla oluşacak sağlık risklerini ortadan kaldırmak için iftara ayrı, sahura ayrı önem verilmelidir.


Bu 5 öğünle ihtiyacımız olan enerji, besin öğeleri ve sıvı miktarını sadece iftar yemeğiyle karşılamak zor ve sakıncalı bir davranış olacaktır. Bu sebeple mutlaka vücudunuzun ihtiyacı olan besin öğelerinin bir kısmını sahurda alarak oruç için bedeninizi ertesi güne daha sağlıklı bir şekilde hazırlamış olursunuz.


Sahurda bol bol su tüketmeyi ve sağlıklı besinlerden seçilmiş bir öğünü tercih etmeyi unutmayın!