T24 - PKK, 13 Ağustos'tan 20 Eylül tarihine kadar “çatışmasızlık süreci” ilan etti. Örgütün açıklamasında, “operasyonların durması, tutuklu Kürt siyasetçilerin bırakılması, Abdullah Öcalan'ın barış sürecine aktif katılımının sağlanması ve yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesinin” ateşkesi 20 Eylül'den sonra da devam ettireceği belirtildi. Ateşkes gerekçelerini sıralarken PKK'nın ilk kez “dini” bir gerekçeye de dayanması dikkat çekti. Ateşkes kararının “mübarek Ramazan ayı” da dikkate alınarak verildiği vurgulandı.
PKK'ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, PKK terör saldırılarını durduracak eylemsizlik ilanıyla birlikte 4 maddelik “barış planı” açıkladı. PKK'dan yapılan açıklamada, "1 Haziran’dan bu yana aktif savunma pozisyonunda olan güçlerimizi pasif savunma pozisyonuna çektiğimizi kamuoyuna resmen ilan ediyoruz. 13 Ağustos’tan 20 Eylül’e kadar güçlerimiz herhangi bir eylem yapmayacak, ancak kendisine, halka yönelecek saldırı ve operasyonlar karşısında savunma hakkını kullanacaktır" denildi.
PKK'nın “çatışmasızlık kararı” özetle şöyle:
"Kürt sorunun demokratik çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesine ve gelişmesine hizmet edecektir. Aynı şekilde tüm bölgenin demokratikleşmesine, barış ve istikrarın gelişmesine de büyük bir imkân sunacaktır.... Halkımız her halk gibi kendi coğrafyasında dilini, kültürünü özgürce yaşama, kendisi hakkında söz ve karar hakkına sahiptir. Bunlar, üzerinde tartışma yürütülemez , devredilemez, bahşedilemez en doğal hakkımızdır. Hiç kimse halkımızın bu temel haklarını görmezden gelemez, yok sayamaz. Tersi yaklaşım, şiddette dayalı inkâr-imha siyasetini sürdürmede ısrar anlamına gelmektedir...
Kürt sorunu bugün çözüm aşamasına gelmiştir. Ancak, klasik inkâr-imha zihniyeti ve basit iç iktidar hesaplarıyla yaklaşılması, sorunu daha fazla derinleştirecektir. Klasik inkâr-imha siyaseti ve günümüzde aldatma ve yalanlarla dolu sahte ‘çözüm’ projelerinde diretmek, karşılıklı ağır can kayıplarına yol açacaktır. Bu da daha fazla kan, göz yaşı ve tüm Türkiye halklarının büyük zararlar görmesinden başka hiçbir şeye yol açmayacaktır.”
'6 kez ateşkes kararı alındı'
PKK ve Öcalan'ın 1993 yılından sonra sorunun “diyalog ve siyasal löntemlerle çözülmesi” için 6 kez ateşkes kararı almasına karşın Kürt siyasetçileri de kapsayan operasyonların sürdüğü belirtilen açıklamada, hükümetin açılım politikası için “aldatmaca, oyalama ve demogoji” ifadeleri kullanıldı.
'Değişiklik paketi demokratik anayasayı öteliyor'
AKP'nin 12 Eylül anayasısının “ruhu, özü ve felsefesini” koruyan ve “Kürt halkını yok sayan” bir değişiklik paketini gündeme getirdiği öne sürülen açıklamada, “Böyle bir anayasa demokratik olmayacağı gibi Türkiye’yi de demokratikleştiremez. Bu girişim, gerçek anlamda demokratik bir anayasanın yapılmasını öteleyen samimi olmayan bir girişimdir” dendi.
'1 Haziran süreci savaş süreci değildir'
Örgütün 2 Şubat 2010 yayımladığı deklarasyona karşı hiçbir adım atılmadığı belirtilen açıklamada, 1 Haziran'da tırmanmaya başlayan terör saldırılarının “savaş süreci” olmadığı, “siyasi ve askeri operasyonlara karşı savunma” olduğu belirtildi.
'Demokratik özerklik sınırları değiştirmeyi hedeflemiyor'
Açıklamada, “Demokratik özerklik modeli en makul ve Türkiye’nin siyasi tarihine ve şartlarına en uygun bir çözüm modelidir. Kaldı ki Kürtler Osmanlı imparatorluğu sınırları içerisinde de özerk bir statüye sahip olmuşlardır. Bu çözüm modeli ayrılıkçılığı değil, gönüllü birliği esas alan ortak vatanda özgür iradeye dayalı halklarımızın karşılıklı olarak hukukunun belirlenmesine dayanmaktadır. Devleti ortadan kaldırmayı ve sınırları değiştirmeyi hedeflememektedir” denildi.
'Mübarek Ramazan'da çağrılar dikkate alındı'
Çeşitli kesimlerden yükselen ateşkes çağrılarının dikkate alındığı belirtilen açıklamada, Abdulah Öcalan'ın “bir kez daha çatışma sürecinin geri dönülemez bir noktaya varmadan taraflara çağrıda bulunduğu” ve “bu amaçla PKK yönetimine bir mesaj gönderdiği” vurgulandı. Açıklamada, “Aynı zamanda mübarek Ramazan ayının başlaması bunun yanı sıra en son DTK, BDP ve diğer çevrelerin geliştirdiği çift taraflı ateşkes çağrılarını dikkate alan hareketimiz, önderliğimizin mesajı üzerinde çok yönlü tartışmalar yürütmüş ve bir karara ulaşmıştır” ifadesi kullanıldı.
'20 Eylül'e kadar güçlerimiz eylem yapmayacak'
PKK açıklamasında, terör saldırılarını durduracak ateşkes kararı “1 Haziran’dan bu yana aktif savunma pozisyonunda olan güçlerimizi pasif savunma pozisyonuna çektiğimizi kamuoyuna resmen ilan ediyoruz. 13 Ağustos’tan 20 Eylül’e kadar güçlerimiz herhangi bir eylem yapmayacak, ancak kendisine, halka yönelecek saldırı ve operasyonlar karşısında savunma hakkını kullanacaktır” ifadesiyle duyuruldu.
Ateşkesin sürmesi için...
“Ateşkes sürecinin kalıcılaşarak bir barış ve çözüm sürecine dönüşmesi” için devlet ve hükümete yöneltilen talepler de özetle şöyle sıralandı:
1- Devletin askeri ve siyasal alana dönük operasyonlarını durdurması ve çift taraflı bir ateşkes sürecinin gelişmesi.
2- Halen tutuklu olan 1700 civarındaki Kürt siyasetçi ve barış grubu üyelerinin serbest bırakılması.
3- Abdullah Öcalan'ın kamuoyuna sunduğu “üç maddelik çözüm çerçevesi temelinde bir müzakere sürecinin başlatılması” ve Öcalan'ın barış sürecine aktif katılma koşullarının yaratılması.
4- Hiçbir demokratik ülkede bulunmayan yüzde 10 oranındaki seçim barajının düşürülmesi.
'Barıştan yana olan güçler ve Kuzey Irak da devreye girsin'
“Yedinci çatışmasızlık süreci”nin başarılı olması için “Türk devletinin adım atması kadar, Türkiye’deki demokrasi güçleri ve sivil toplum kuruluşlarının üstüne düşen sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği” vurgulanan açıklamada, “Bu temelde barıştan ve demokrasiden yana olan Türkiyeli tüm güçleri aktif bir biçimde devreye girmeye çağırıyoruz” dendi.
Açıklamada, ateşkes sürecinin başarılı olması için “Kuzey Irak ve diğer bölgelerdeki tüm Kürdistanî güçlerin barış ve demokrasi mücadelesinde birlik ve dayanışma içinde olması, herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi, başta federal Kürdistan bölge liderleri olmak üzere tüm Kürdistani güçlerin aktif bir biçimde rollerine sahip çıkması gerektiği” anlatıldı.
PKK'lılara: Her zamankinden daha sorumlu davranın
PKK açıklamasında, Birleşmiş Milletler ile tüm uluslararası kuruluş ve güçlerin Kürt sorunu karşısında sorumlu hareket etmesi istenirken örgüt üyelerine de “her zamankinden daha sorumlu davranma ve görevlerinin gereklerini tam yerine getirme” çağrısı yapıldı.
'Öcalan'a yaklaşım savaş ve barış gerekçemizdir'
Öcalan'a yaklaşımın “bir ilke olarak savaş ve barış gerekçesi” olduğu belirtilen açıklamada İmralı'daki “tecride” son verilmesi istendi.