T24 - AKP, Başbakan Erdoğan’ın Mersin mitinginde bir ilk gerçekleştirdi. Hangi teşkilatın alana kaç kişi getirdiğini tespit etmek için vatandaşları tek tek kodladı. Miting alanına gelen vatandaşlar İl Başkanlığı’nın dağıttığı barkodlu kartları, cihaza okuttuktan sonra içeri alındı. Böylece kim ne kadar adam getirdi, kim çalışmadı tespit edildi.
Türkiye son sürat 12 Eylül’deki referanduma giderken önceki gün ilginç bir miting yaşadı. Başbakan Erdoğan’ın Mersin’de düzenlediği miting belki de siyaset tarihine ilk “teknolojik” miting olarak geçti. Hangi ilçenin mitinge kaç kişi getirdiğini hesaplayabilmek için 85 bin barkodlu kart bastırıldı. Kartlar teşkilat görevlileri tarafından kendi bölgelerindeki vatandaşlara dağıtıldı. Böylece alana giren partili sayısı ve kim tarafından toplandıkları kayıt altına alındı.
100 barkodlu kart
Sistemi hayata geçiren Matematik Mühendisi ve Mersin’in tanınmış sanayicilerinden AKP Mersin İl Başkanı Mekin Merter Salt barkodlu mitingin öyküsünü VATAN’a anlattı:
“Barkodlu miting sistemi Türkiye’de bir ilk ve patent hakkı da bana ait. Önce barkodlu giriş kartları bastırdık ve bunları ilçelere dağıttık. Yöneticilerimize, “Bunları mitinge katılmak için yola çıkmadan önce dağıtın, biz de hangi teşkilat mitinge kaç kişi getirmiş görelim” dedik. Sistem barkodlu kart ve girişte bulunan barkod okuyucudan oluşuyor. Fuarlardaki giriş sisteminin aynısı aslında. Ancak fuarlarda barkodlu kartlar isme özeldir ve kişi kaç kere dışarıya çıkmış, içeri girmiş gibi hareketlerini de kayıt altına alır. Bizimkiler ise grup kartlarıydı, kartların üzerinde isim yoktu ve hiç bir hareketi kayıt altına almadı. Teşkilatlardaki başkanlar katılacak her kişiye bir barkodlu kart verdi. 100 bin adet barkodlu kart bastırdık. Ancak bunun yaklaşık 85 binini dağıtabildik. 15 bin kart ise elimizde kaldı.”
‘Jammer engelledi’
“Barkodlu kartlarla ne kadar giriş yapıldığının online kontrolünü yapamadık. Çünkü Başbakanımız geldiğinde ortamda jammer cihazları bulunuyor. Bunlar elektronik cihazları engelliyor. Bizde cihazlarımızın çalışmama riski nedeniyle hafızalı barkod okuyucular kullandık. Her bir terminal kendi hafızasında okuduğu kartları kaydetti. Bunlar merkezde ana bilgisayara aktarılıp dökümü alınacak. Mitinge kaç kişi katıldı, kim kaç kişi getirdi gibi bilgileri yarın (bugün) akşama doğru alacağız. Ayrıca girişte okutulan kartları da tekrar kullanılmasın diye topladık. Böylece kart sayısıyla bilgisayardaki rakamı da çaprazlama yaparak doğrulayacağız.”
‘Diğer partiler de kullanacak’
Barkodlu kart kullanmadan bir çok kişi de alana girdi. Alana barkodlu girilecek diye bir zorunluluk yoktu. Barkodlu kartlar sadece teşkilatlara dağıtıldı. Bizim dağıttımız kartlar grup kartları olduğu için kimin gelip gelmediğini bilemem. Ancak hangi teşkilat kaç kişi getirdi onu bilebilirim. Bence önümüzdeki dönemde başka partilerde performans ölçmek için bu sistemi kullanacaklar. Çünkü eskiden bir mitinge çok ya da az adam geldiğinde şöyle şeyler yaşanıyordu. A teşkilatı diyordu ki ben 3 bin kişi getirdim. Aslında sadece 300 kişi getirmiş. Bunun kontrolünü sağlıyoruz şimdi. İnsanları da yalana sevketmenin gereği yok. “
‘Orwel’in romanındaki gibi’
“George Orwell’in 1984 adlı romanını bilirsiniz. İnsanların artık yaptıklarının ne olduğu biliniyor ve takip ediliyor. Bunu bilecek insanlar. Yalan söylemeye gerek yok. Dünya biraz Orwell’in romanındaki gibi “Büyük Abi’ye” doğru gidiyor. Bu kötüye kullanılmazsa güzel bir şey. Mesela bir suç işleniyor suçlu kaçarken bir çok mağazanın güvenlik kamerasına takılıyor. Teknoloji iyi bir şey. Gözlemek çok kötü bir şey değil. Ama iyiye kullanılsın. Yeter ki kişi özgürlük ve hürriyetleri yok edilmesin.
‘Sistemi bedavaya kurduk’
“Barkodlu kartları ben tasarlayıp bir matbaacı arkadaşımıza bastırdık. Barkod okuyucuları da büyük bir mağaza zincirinden aldık. Kart okuyucuları da mağaza zincirinin personeli kullandı. Partilerde birileri böyle şeyler yapıp yüklü faturalar çıkarır. Bizde öyle olmadı. Referandumdan sonraki seçim döneminde barkodlu sistemi upgrade etmeyi düşünüyorum. Teşkilat üyelerinin alanda olmasını sağlamak için isime basılı kartlar bastırmayı planlıyorum. Ama onun dışında yine isimsiz grup kartlar hazırlayıp performans ölçmeyi de düşünüyorum.
Patentini almış
Barkod sisteminin patentini alan AKP Mersin İl Başkanı Salt, Şişecam’ın Türkiye’deki en büyük bayisi. Salt’a, matematik mühendisi, Boğaziçi Üniversitesi’nde 8 ay ileri elektronik ve bilgisayar, İngiltere’de de dijital elektronik kursları almış. “Sosyal bir organizasyon bir şirket gibi yönetilmez ama iş hayatında kazandığım yeteneklerin bir kısmını burada da kullanıyorum.” diyor.
Barkod okutup Erdoğan'ı dinlediler
Mersinliler 4 Eylül’de düzenlenen mitinge İl Başkanlığı tarafından hazırlanan barkodlu kartlarla geldiler. Girişte bekleyen görevlilerdeki makinelere kartlarını okutan vatandaşlar ancak bundan sonra Başbakan Erdoğan’ı dinleyecekleri alana girebildi.