Deutsche Welle: Suriye'de Esad rejimine karşı protestoların başlamasının üzerinden dört yıl geçti. Protestolar kısa bir süre sonra iç savaşa dönüştü ve insanların durumu daha da kötüleşti. Sizce bunun nedeni nedir?
Robert Lindner: Suriye'de çatışmalar sona ermiyor, bilakis giderek daha fazla sayıda kişi cepheler arasına sıkışıyor ve insani yardımlara erişim imkânları da yok. Bazı komşu ülkelerde de durum vahim bir hal aldı. Suriyeli mülteciler ile ülke halkı arasında gerginlikler yaşanıyor. Zira istihdam, sağlık güvencesi imkânları ve eğitim konusunda kıyasıya bir rekabet hüküm sürüyor. Örneğin Ürdün'de her dört kişiden biri Suriyeli mülteci. Bu devasa göç dalgası nedeniyle Ürdün'ün ekonomi ve sosyal güvence sistemleri büyük bir baskı altında. Çok sayıda Lübnanlı maddi imkânsızlıklar ve yoksullukla karşı karşıya. Ne yazık ki Lübnan, Ürdün, Türkiye gibi komşu ülkeler yeniden sınırlarını kapatma eğiliminde ve mültecilerin ülkeye girmesine izin vermiyorlar. Bu insanlar büyük bir tehlike altında, hem olası saldırılara karşı savunmasız durumdalar hem de çok az miktarda acil yardım alabiliyorlar.
Deutsche Welle: Yardım malzemeleri ulaşmaları gereken yere neden ulaşmıyor?
Robert Lindner: İyi ki bizim yardım malzemelerimiz onlara en çok ihtiyaç duyan kişilere ulaşıyor. Örneğin, temiz su tesisleri, duş, temizlik malzemeleri, Ürdün ve Lübnan'daki büyük mülteci kampları haricinde de kalacak yerlerin oluşturulması için para gibi… Suriye'de giderek yayılan güvensizlik, şiddet ve zaman zaman yardım görevlilerini de hedef alan keyfi saldırılar yardımların yapılmasını engelliyor. Yardım malzemelerine, radikal örgütlerin üyelerinin el koyması da sık sık rastlanan bir durum. Buna, yardım görevlilerinin Suriye içindeki seyahat ve hareket özgürlüğü ile yardım malzemelerinin nakliyatını sınırlayan sıkı bürokratik kurallar ekleniyor.
Deutsche Welle: Ne kadar insan savaştan etkilendi?
Robert Lindner: 11 milyondan fazla kişi yani Suriye halkının yarısından fazlası insani yardıma muhtaç durumda. Yaklaşık 7 milyon 600 bin kişi ülke içinde şiddetten kaçmaya çalışıyor, 3 milyon 700 bin kişi ise yurtdışına kaçtı. Suriye'de 2013 yılının sonunda, geride kalan insanların dörtte üçü yoksul durumdaydı. Suriye'de yığılma yaşanan kentlerde 200 bin kişi açlık çekiyor, gıda ürünlerine ve temiz suya erişim imkanlarına sahip değiller.
Deutsche Welle: Suriye'deki çatışma için bir çözüm görüyor musunuz?
Robert Lindner: Şu ana kadar bütün uluslararası barış girişimleri başarısızlığa uğradı, tıpkı 2014'ün şubat ayında başarısızlıkla sonuçlanan Cenevre Barış Görüşmeleri gibi. Ancak Suriye halkının çoğunluğu barışa özlem duyuyor. Bu nedenle yerel düzeydeki ateşkes anlaşmaları umut verici olabilir. Bu tür ateşkesler şu anda da uygulanıyor ve geçmiş yıllarda da vardı. Fakat ne yazık ki bu anlaşmalar uzun ömürlü olmuyor, en önemli nedenlerinden biri de bağımsız aracılar ve denetçiler aracılığıyla sağlanan uluslararası destekten yoksun olunmasıydı. Çok sayıda vakada sivil toplum, normal vatandaşlar sürece dahil edilmedi. Ancak BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura'nın sınırlı insani ateşkes planı olumlu.
Deutsche Welle: Suriyeli ve Iraklı mültecilerin durumu komşu ülkelerde olduğu gibi Avrupa'daki kamplarda da oldukça kötüleşti. Mülteci kabul eden ülkelere, bu kişilere ikamet imkanları kazandırılması için yardım etmek mi gerekiyor?
Robert Lindner: Evet, kesinlikle! Halihazırda 3 milyon 700 bin Suriyeli yurt dışına kaçtı. Ürdün, Lübnan ve Türkiye gibi komşu ülkelerin bu kişilere kalacak yer tahsis etme konusunda sıkıntılar yaşaması şaşırtıcı değil. Lübnan'ın sırtlandığı yüke bakılacak olursa, Avrupa'nın çok çok az sayıda Suriyeli mülteci kabul ettiği görülür. Bu nedenle Oxfam ve diğer yardım örgütleri, bölge dışındaki zengin ülkelerden kayıtlı Suriyeli mültecilerin yüzde 5'ine insani yardım yapması çağrısında bulunuyor. Almanya, Avrupa içinde en çok sayıda Suriyeli mülteci kabul eden ülke, fakat yine de bu yeterli değil. Almanya Balkan savaşları sırasında, çok daha fazlasını yapabileceğini kanıtlamıştı.
Robert Lindner Oxfam yardım örgütünün insani krizler alanındaki uzmanlarından.