Yaşam

Milli Takım formalarını taksici yıkadı

Dünya basketbol Şampiyonası geride kalırken, Porto Riko milli takımının yaşadığı ilginç olaylar duyanları hayretler içerisinde bırakıyor.

17 Eylül 2010 03:00

T24- Kısıtlı bütçeye sahip olan Güney Amerika temsilcisi Porto Riko, formalarını bir taksicinin eşine gönderip yıkattı. Taksici de her akşam aldığı kirli formaları, her sabah tertemiz yıkanmış olarak yetkililere teslim etti.


Dünya Basketbol Şampiyonası, ilginç, heyecanlı ve belki de bir o kadar komik anılarla geride kaldı.


Evet çok iyi bir ev sahipliği gerçekleştirdik. Ama zaman zaman yolunda gitmeyen işler de yok değildi. O aksaklıklarla uğraşma görevi de misafir takımlar için mihmandarlık yapan gönüllülere düştü.


Dilerseniz şimdi biz geriye yaslanalım ve o ilginç anları hep birlikte okuyalım...
Şampiyonanın ilk günü C Grubu’nda Rusya ile Porto Riko oynayacaktır.  Turnuvanın kurallarına göre, ev sahibi görünen takımlar beyaz, misafir takımlar ise kırmızı forma ile mücadele edecektir.
Maç günü Porto Riko takımında büyük bir panik başlar. Sadece beyaz forma ile gelmişler, kırmızı formalarını ülkelerinde unutmuşlardır. Aksilik bununla da sınırlı kalmaz; formalarında FIBA arması yoktur. Ve beyaz forma üzerindeki reklam da FIBA’ya bildirdikleri reklam değildir.


Önce Rus takımından ricada bulunulur; “Acaba siz kırmızı formayla oynayabilir misiniz?”
Ruslar ve arkasından FIBA bu teklifi kabul eder. Ardından iş FIBA armasına ve forma reklamına gelir.


Porto Riko Basketbol Federasyonu Başkanı, eşi ve kızı başta olmak üzere kafile yöneticileri formalara arma yapıştırmaya ve reklam dikmeye başlarlar. Maç saatine kadar süren uğraşlar sonucu Porto Rikolular formaları maça yetiştirir.


Çamaşır faturası: 10 bin TL

Formalardan söz açtık, yine oradan devam edelim. Takımların en büyük sorunlarından biri temiz formalardır. Antrenmanlardan ve maçlardan sonra bu formaların yıkanması gerekir. Ama çamaşır yıkama bedeli özellikle kamp yaptıkları 5 yıldızlı otellerde oldukça yüklü bir fatura getirir. Mesala Rus Milli Takımı’nın İstanbul’daki forma yıkama faturası 10 bin TL’yi aşacaktı. Bunun üzerine Zeytinburnu’ndan bir kuru temizlemeci oteli dolaşmaya başlar.


Otel her bir parça için yıkama bedelini 10 TL olarak belirler. Atlet, forma, şort, esofman, çorap vs gibi pek çok malzemeyi sayarsanız, bir takımın tek bir yıkama için ödediği bedel 800 dolara ulaşır. Oysa kuru temizleci tüm takımlara 150 dolar fiks fiyat önerir. Ve İspanya dahil pek çok takım otel yerine formalarını bu girişimciye yıkatır. Ama Ankara’da çok daha ilginç bir olay yaşanır. Kısıtlı bütçeye sahip olan Porto Riko Milli Takımı formalarını bir taksicinin eşine gönderir.
Taksicinin eşi 5 yıldızlı otelin çamaşırhanesine rakip olmuştur. Taksici her akşam aldığı kirli formaları, her sabah tertemiz yıkanmış olarak teslim eder. Hem taksici mutludur hem eşi hem de Porto Rikolular.


Ama şu soru mihmandarların aklından hiç çıkmaz:
- Ya aldıkları formaları geri getirmeselerdi?


420 dolar aldık

“12 forma, şort, çorap ve kullandıkları bantlar için günlük 70 dolara anlaştım. Çamaşır makinasını her gün 5 kez çalıştırdık.”


Porto Riko Milli Takımı’nın Ankara’da kaldığı sürede, maç ve antrenman kıyafetlerini, kaldıkları otelin yanındaki taksi durağı çalışanı Kemal Akgür ile eşi Nur Akgür’ün yıkadığı belirlendi. İlginç olayın kahramanı Kemal Akgür, yaşananları şöyle anlattı.


“12 forma, şort, çorap ve kullandıkları bantlar için günlük 70 dolara anlaştım. Her gece saat 3’e kadar eşimle birlikte çalıştık. Bir kere de 5 kilo alan çamaşır makinesini her gün 5 kez çalıştırdık. 6 günün sonunda 420 dolar para aldım. Porto Riko Federasyonuna verilmek üzere benden yazılı bir kağıt istediler. Onu imzalayıp verdim. Su, deterjan, yumuşatıcı gibi şeyler için ekstra para almadım.”


Parası olana ekstra servis

Takımların en büyük sıkıntılarından biri yemeklerdi. Sosu ayrı tabakta ikram edilen makarna ve bonfile et istiyorlardı. Ama otel aşçıları bir türlü takımların istedikleri türde yemekleri servis etmiyorlardı. Sade makarna yerine ıspanaklı, körili makarna sunuyorlar, etleri soğanlı, biberli servis ediyorlardı. Parası olan takımlar ekstra para ödeyip istediklerini servis ettirdiler. Parası olmayanlarsa...


Turnuvada Türkiye ve ABD dışındaki her ekibe bir takım havlu dağıtıldı. Türkiye her maç 4 takım (48 adet) havlu alırken, ABD 2 takım aldı. Diğer takımlar ise maçta kullandıkları havluyla duş aldı. En sonunda onlar da çözümü buldu. Otel odalarındaki havluları idmanlara ve maçlara götürdüler. Sadece havlu mu? Hayır, buz ve buz kovalarını da otelden getirdiler.


Bizim hediyeler nerede?

Sporcuların şikayetlerinin başında hediye konusu geliyordu.
- Türkiye’de bize hiç hediye dağıtılmadı.
Her takıma maç öncesi seyirciye dağıtmaları için 12 adet küçük basketbol topları verilirmiş.
Ama Ruslara bu toplar sadece Türkiye maçında verilmiş.
Sonra güç bela istenerek alınmış.
Depolar dağtılmayan toplar, maskotlar, bayraklar ile doluymuş. 


Khvostov’un ponpon sevgilisi

Rusya Milli Takımı son günlerde otelde sevgili ve eşleri ile birlikte kaldı. Dimitry Khvostov’un sevgilisi ponpon kızlardan biriydi. Her akşam bir Mercedes Vito minibüs, ponpon kızları otele getirdi.


1 kişi için otobüs kaldırıldı

Şampiyonada güvenliğe çok önem verildi. Bir kişi için bile havalimanına bir otobüs kaldırıldı. Örneğin David Blatt. Rusya Milli Takımı’nın koçu. Eşi ile havalimanına giderken içinde iki kişilik bir eskort önde yer aldı. 2 kişilik bir koruma aracı arkada. Bir koruma, otobüsün içinde. Bir şoför. Ve otobüste sadece Blatt ile eşi vardı.


Şampiyonada görev yapan gönüllüler, sadece 1’er adet tişört verildiği için 15 gün süresince aynı tişörtü giymek zorunda kaldı. Ayrıca, gönüllülere verilen, “Final maçını bedava izleyeceksiniz” sözü de tutulmadı. (Hürriyet)