Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, CNN'de konuştu. "YPG-PKK terör örgütü Rusya ile yapılan anlaşmaları ihlal ederek bölgeden çekilmedi" diyen Akar güvenli bölge oluşturulmasına ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Akar'ın açıklamaları ve sorulan sorular şöyle:
"YPG-PKK terör örgütü Rusya ile yapılan anlaşmaları ihlal ederek bölgeden çekilmedi. Her şeyden önce Suriye'nin ve komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz, bu çok önemli bir konu.
"Biz oraya girerken istila, işgal ya da başka bir şey yapmıyoruz. Sadece harekatı yürütüyoruz. Hem ABD hem de Rusya ile anlaşma yaptık. Onlar da YPG'yi hem harekat bölgesinden hem de harekat bölgesinin doğu ve batısındaki bölgelerden çıkarmayı kabul ettiler. Fakat ne yazık ki YPG'li teröristlerin işlediği birçok suç var. Bu yüzden biz de onlara karşı savaşıyoruz. Ve aynı zamanda hem Ruslarla hem Amerikalılarla koordine olarak bu bölgelerden teröristlerin arındırılmasını istiyoruz.
Soru: Siz Türkiye Milli Savunma Bakanı'sınız. Türkiye destekli Suriyeli kuvvetlerin savaş suçları işlediğine dair iddialara cevap vermenizi istiyorum. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın iddiaların ayrıntılı bir şekilde soruşturulacağını söyledi. Bu doğru mu? Bu işkence iddialarını araştırıyor musunuz?
"Evet, kesinlikle.
Soru: Türkiye tarafından desteklenen bu kuvvetler kim ve DEAŞ ya da El Kaide ile bağlantıları olmadığını söyleyebilir misini?
"Evet, tabi ki. Tabi ki bunu söyleyebiliriz. Bahsettiğiniz terör örgütleriyle bağlantıları yok. Tamamen Suriye halkından oluşuyorlar, bağımsızlıkları, toprakları, evleri için savaşıyorlar.
Soru: Siz eski Genelkurmay Başkanı ve NATO'nın en büyük ikinci ordusunun mevcut Savunma Bakanı'sınız. Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşması, sınırdaki anlaşması, S400'lerin satın alınması Türkiye'nin Batı'dan ve NATO ittifakından uzaklaşmasına yönelik bir hareket mi?
"Türkiye NATO'nun merkezindedir. Biz bütün sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Afganistan'da olsun, diğer tatbikatlarda olsun tüm sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Ancak Suriye'nin kuzeyindeki bazı problemlerin olduğunu görüyoruz ve bu sorunlara da çözüm getirebilmek için bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Bu önlemleri de alabilmemiz için bazı uluslarla işbirliği yapıyoruz ve bunu Ruslarla da gerçekleştiriyoruz.
Soru: Türkiye'nin Bağdadi'nin o bölgedeki varlığından haberdar mıydı? Ve eğer bilmiyorsa bunu Türk istihbaratının başarısızlığı olarak görüyor musunuz?
"Biz ordular arasında birkaç bilgi alışverişi yaptık, adamlarımızın koordine bir şekilde hareket etmesini sağladık. Adamlarımızın emir-komuta zinciri yoluyla harekat bölgesinde devam eden harekata zarar vermemesine dikkat ettik.
Soru: NATO müttefiki de olan ABD'nin de size güvendiğine inanıyor musunuz? DEAŞ lideri Ebubekir El Bağdadi'nin bulunması konusunda operasyonla ilgili çok fazla detay verilmemişti Türkiye'ye, bunlar aktarılmamıştı. Türkiye Bağdadi'nin nerede olduğunu tam olarak biliniyor muydu?
"İki asker grubu arasında bilgi alışverişi gerçekleşti, koordineli bir şekilde hareket etti. Ama dediğim gibi bizim kendi istihbarat kuruluşlarımızın arasında çok yakın bir işbirliği gerçekleşti. Bu bilgilerin planlı bir şekilde paylaşıldığına inanıyorum ama yine de operasyondan önce bu bilgilere sahip değildim.
Soru: Türkiye ABD Başkanı'ndan tam olarak ne bekliyor?
"Sadece bilgilerin paylaşılmasını istiyoruz ve ortak bir hedefimizin olması tüm diğer sorunlara da çözüm getirmemize yardımcı olacak.
Soru: İdlib'in de teröristler için bir güvenli bölgeye dönüşmesinden endişe duyuyor musunuz?
"Bu mümkün değil. Biz orada tüm gücümüzle, tüm kabiliyetimizle savaşıyoruz. Tüm teröristlere karşı bu savaşı gerçekleştiriyoruz. Türkiye olarak birçok harekat gerçekleştiriyoruz. Bunu Rusya ile birlikte de yapıyoruz. Bu bölgelerin teröristlerden arındırılmasına özen gösteriyoruz. Buna yönelik kararlar alıyoruz. Maalesef birçok masum insanın zarar gördüğü hareketler devam ediyor. Bu hareketler devam ederse biz de sonuna kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Soru: Benim de anladığım kadarıyla Türkiye'nin Suriye'de bulunmasıyla ilgili olarak 3,5 milyon Suriyeli mültecinin güvenli bölgeye gönderilmesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da kent inşa etmesi, bunu da uluslararası parayla gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu da yaklaşık 26 milyar dolar değerinde. Peki bu para nereden gelecek?
"Mültecilerin yeniden Suriye'ye getirilmesi oldukça önemli bir konu ve bunu gerçekleştirebilmek için güvenli bölgenin oluşturulması gerekiyor. Bunu oluşturmak, Suriyelilerin kendi istekleriyle geri dönebilmesi için oranın güvenliğinin sağlanması, yeni evlerinin inşa edilmesi gerekiyor. Ve bununla birlikte maddi destek de gerekli olacak.