Milat yazarı Serdar Arseven, 24 Haziran'daki Cumhurbaşkanlığı ve genel milletvekilliği seçimlerinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylık iddiasına ilişkin olarak, "Abdullah Gül, bu 'kapışmayı' büyük ihtimalle 'kaybeder' ama süreç boyunca yaşanacaklar ve bunların sonrasına etkileri, “hak ve özgürlükler” alanındaki bütün kazanımların kaybedilmesine yol açacak bir noktaya götürebilir ülkeyi" yorumunda bulundu.
Arseven'in Milat'taki (25 Nisan 2018) yazısı şöyle:
Neler oluyor, neler!..
Yıllar yılı hukukunu savunduğumuz…
Kendisine ve özellikle de Hanımefendi’sine “hedef alındıklarında”, “mağdur edildiklerinde” olanca gücümüzle sahip çıktığımız…
Yıllar yılı “dertleştiğimiz”, darbelere ve darbecilere karşı “birlikte” mücadele verdiğimiz Sayın Abdullah Gül…
Yüreğimizi açtığımız, çayımızı çorbamızı paylaştığımız…
Merhum Babası’nın mübarek ellerini öptüğümüz, kardeşlerine, evlâtlarına derin muhabbet beslediğimiz…
Cumhurbaşkanı olabilmesi için özel gayret sarf ettiğimiz…
“Büyük Doğu Ruhu” üzerine sohbetler ettiğimiz…
“Bir Takım Kitaplar”la hedef alındığında, dertleştiğimiz, “sahip çıktığımız…”
Bize sahip çıkmamasını, dostlarını “terk etmesini” ise hiç dert etmediğimiz Kıymetli Abdullah Gül…
Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı süreçte, bugün kendisine “belden aşağı saldırmakta” olan bazı “derin tiplerin” dolduruşuyla bize “dirsek” yapmış olmasına rağmen…
“Hukukunu” müdafaaya devam ettiğimiz Abdullah Gül!..
Bu “oyuna” gelecek mi?..
Evet…
Bir vakitler Cumhurbaşkanı olmasını engellemek için “Tehlikenin Farkında Mısınız!” kampanyaları yürüttükleri, muhtıra verdikleri, “darbeyle indirmeyi”plânladıkları Abdullah Gül ile “stratejik ortaklık” kurmak istiyorlar!..
İşin daha da ilginç yanı, bu işin “manivelası” olarak da bir vakitler, “Sivas katili, insanları diri diri yaktıran câni” olarak rezil iftiralarla hedef aldıkları Temel Karamollaoğlu’ndan istifade etmeye çalışıyorlar!..
“Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek” her şeyden önemli zira…
Başarabilirlerse, Abdullah Gül’ü “Devlet Başkanı” yapacaklar.
Sonra da…
Recep Tayyip Erdoğan’la kıyasladıklarında “çok kolay lokma” olarak gördükleri Abdullah Gül’ü yiyecekler!..
Abdullah Gül’ü “Başkanlığa” taşımayı başaramazlarsa…
Yine de kazanacaklar!..
“Camia”yı iyice bölmüş, paramparça etmiş ve “Yeni Darbe’nin Yolunu” açmış olacaklar!..
Bu yolda epeyce mesafe aldılar, hâlâ uyuyanlar uyansın lütfen!..
28 Şubat darbe davasından çıkan “Müebbet var, hapis yok” kararı bir kırılmaya yol açtı zaten.
Recep Tayyip Erdoğan ile “zemini”nin arasını açmak için “ince” taktikler uygulayanlar oldu.
Sözde “aydın”ların “vıcık vıcık destek” görüntüleri, çok zarar verdi.
Nice “Ak Gönüllü” dışlanırken, “Camia”nın hassasiyetleriyle uzaktan yakından alâkalı olmayan “kıvrak” tiplerin “baştacı” edilmesi, kırgınlıklara yol açtı.
Çoğu vekil, başkan, bürokrat, yazar vs.; Recep Tayyip Erdoğan’a zarar vermek için adeta özel gayret sarf etti.
Sözde Recep Tayyip Erdoğan adına hareket eden, sözde Recep Tayyip Erdoğan adına karar veren birileri, araya “görünmez duvarlar” ördü!..
Dostları eksiltip, düşmanları arttırdı!..
Ve kırgınları arttırdı!..
Bu süreçte, FETO ile mücadele ön plânda gibiydi ama sözde Recep Tayyip Erdoğan adına hareket edenlerden birileri FETOcuları ince “taktiklerle” korudu, kolladı!..
Birçok sıkıntının üstesinden, sabrı, dirayeti, cesareti ile gelmesini bilen Recep Tayyip Erdoğan da…
Baktı olmayacak; her türlü engeli aşabilmek için “yönetim sistemini” değiştirme yoluna gitti.
Bunu yaparken de çıtayı çok çok yükseltti.
Şimdi…
“Malûm İttifak” Erdoğan’ın çıtayı aşamaması için tek yol olarak “Abdullah Gül’ün adaylığını” görüyor!..
Hesaplarınca,
Ak Parti’nin iki önde gelen kurucusunu birbirlerine kırdırtıp sonuç alacaklar!..
Abdullah Gül, bu “kapışmayı” büyük ihtimalle “kaybeder” ama süreç boyunca yaşanacaklar ve bunların sonrasına etkileri, “hak ve özgürlükler” alanındaki bütün kazanımların kaybedilmesine yol açacak bir noktaya götürebilir ülkeyi.
Şimdilerde…
Abdullah Gül üzerinden “kariyer planlaması” yapan bir takım tipler, CHP’nin imza attığı “15 vekili kaydırma” skandalını, “alkışlamakta.”
Zannediyorlar ki…
Recep Tayyip Erdoğan devrildiğinde kendilerine gün doğacak!..
Zannediyorlar ki…
28 Şubat bitti, 28 Şubat zihniyeti vazgeçti!..
Abdullah Gül gelecek, bütün gerilimler bitecek, bunlar da rahat edecek!..
Recep Tayyip Erdoğan gittim mi her sıkıntı sona erecek, öyle zannediyorlar!..
Abdullah Gül’ü yanlışa düşürme çabalarında başarılı olabilirlerse, Eski Cumhurbaşkanı kötü bir “final”le noktalamış olacak siyasi hayatını.
Kendisi bir şey elde etmiş olmayacak.
Giderayak büyük zarar verecek, o kadar!..
Neyse…
Yaşayıp göreceğiz…
Sinyaller o yönde; bakalım Abdullah Gül “Malum İttifakın” Adayı olacak mı?..
Ben, “olmamasını” diliyorum.
Öyle…
“Son yıllarda ülkemiz her alanda büyük gerilimler yaşamıştır.
Ülkedeki gerilimlerin sona ermesi, adalet anlayışının yerleşmesi, ekonomik dengelerin yerli yerine oturması…Ak Parti’nin ilk dönemindeki ruhun yeniden yakalanması…”
Filan…
“Bağımsız, partiler üstü aday!..”
Vesaire…
Bunlar iş yapmaz…
Abdullah Gül’e buradan yol açılmaz!..
Açılırsa bir yol…
Allah muhafaza, diğer şer odaklarının sıkı müttefiki 28 Şubat Zihniyeti’ne açılır!..
Giden bizden gider…
Allah muhafaza!.